Türkiye ekonomisi yılın ikinci yarısında yüzde 1,5 daralırken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 artış gösterdi.
İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede yılın ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisinin beklentilerden daha az daraldığını belirtti.
Mevsimsellikten arındırılmış büyümenin son iki çeyrekte artıya geçtiğini ve toparlanmanın sürdüğüne işaret ettiğini söyleyen Kömürcüoğlu, özel tüketimdeki daralmanın yavaşlamasının büyümedeki toparlanmada etkili olduğunu kaydetti.
Kömürcüoğlu, yatırım cephesindeki daralmanın hızlanmasının ikinci çeyrekte küçülmenin temel kaynağı olduğuna dikkati çekerek, net ihracatın büyümeyi desteklediğini ancak iç tüketimdeki toparlanmanın ithalata yansımasıyla net ihracat katkısının ilk çeyreğe kıyasla azaldığını dile getirdi.
Muammer Kömürcüoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İkinci çeyrek itibariyle dipten çıkışın başladığını düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında büyümenin artıya geçmesini bekliyoruz. Üçüncü çeyreğe dair öncü göstergeler toparlanma görüşümüzü destekliyor ancak bu toparlanmanın şimdilik kırılgan olduğunu belirtmek gerek. İkinci yarıda toparlanmanın boyutunu Merkez Bankası faiz indirimlerinin seyri ve küresel risk iştahı belirleyecek. 2019 toplam büyüme tahminimizi yüzde 0'da koruyoruz."
"Net dış talep güçlü katkı verdi"AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, yılın ikinci çeyreğinde milli gelirin yüzde 1,5 ile beklentiden sınırlı daralma kaydettiğini söyledi.
Önceki dört çeyrekte de yukarı yönde revizyon yapıldığını belirten Bürümcekçi, ilk çeyrekteki yüzde 2,6 daralmanın yüzde 2,4'e, geçen yılın son çeyreğinin de yüzde 3 daralmadan yüzde 2,8'e revize edildiğini ifade etti.
Bürümcekçi, büyüme trendinin gücüne ilişkin göstergelerin önceki çeyreğe göre artışa işaret ettiğini dile getirdi.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyümenin bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 artış göstererek toparlanmanın devamına işaret ettiğini söyleyen Bürümcekçi, "Üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH'yı, ikinci çeyrekte sanayi ve inşaat aşağı çekti. Harcamalar yöntemiyle hesaplanan GSYH verilerine göre, ikinci çeyrekte özel tüketim ve yatırımlar büyümeyi aşağı çekerken, net dış talep güçlü katkı verdi." ifadelerini kullandı.
Bürümcekçi, gelecek dönem görünümünü ele alındığında ilk sinyallerin milli gelirin 2019'un üçüncü çeyreğinde de zayıf seyrettiğine işaret ettiğini söyledi.
Baz etkisinin üçüncü çeyrekten itibaren devreye girmesi büyümenin pozitif değerlere dönmesine yardımcı olabileceğini aktaran Bürümcekçi, "Buna karşılık, Avro Bölgesi başta olmak üzere küresel çapta gözlenmeye başlanan yavaşlamanın dış talebi olumsuz etkilemeye başlaması bir aşağı yönlü risk olarak izlenmektedir. Bu doğrultuda, 2019 yılı büyümesi için yüzde eksi 0,2 olan tahminimiz üzerinde risklerin gerçekleşen revizyonlar nedeniyle dengeli olarak devam ettiğini düşünmekteyiz." değerlendirmelerini yaptı.