Havuz Sistemi'nin fikir babası Prof.Dr. Mete Gürdoğan, Borca Dayalı Para Sistemi'ne karşı farkındalık oluşturmak için İstanbul 1. Bölge'den Bağımsız milletvekili adayı oldu. İSMAİL ZELVİ-
Prof. Dr. Mete Gündoğan, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığına kavuşabilmesi için Borca Dayalı Para Sistemi'nden bir an önce kurtarılması gerektiğini söyledi. Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın Türk ekonomisinde çığır açan 'Havuz Ssistemi'nin de fikir babası olan Prof. Gündoğan, İstanbul 1. Bölge'den Bağımsız milletvekili adayı olarak 20 yıldır üzerinde çalıştığı ekonomik modeli vatandaşlara anlatıyor. Türkiye'nin bütün sıkıntılarının Borca dayalı Para Sistemi'nden kaynaklandığını açıklayan Prof. Gündoğan, 'Türkiye'de mevcut siyasi yapıların hepsi, uluslararası küresel finans kapitalin tanzim ettiği bir ekonomi politik üzerinde çalışmalarını sürdürüyorlar. Düzen değişikliği talep eden yok. Ben bu düzen değişikliğinin yapılması için farkındalık oluşsun diye aday oldum. Eğer bu düzen değişmezse geleceğimizi küresel sermayeye teslim ederiz. Bugüne kadar AK Parti'nin yaptığı bütün iyiliklerin dört katını doğal iktisat döngüsü içinde gerçekleştirmemiz mümkün' dedi.
Havuz sistemi uygulandı
Havuz Sistemi'nin uygulamasında Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın kendisine inandığını belirten Gündoğan, 'O gün Bakanlar kurulu toplantısında Tansu Çiller, bu sistemden 2 milyar dolar gelirse ben diplomamı yırtarım diyordu. Sistem uygulandı 13.5 milyar dolar girdi sağlandı. Biz bugün 170 milyar TL'yi faiz lobisine veriyoruz. 170 milyar TL'yi tabana dağıtacak olursak, bu sistemle çalışanlarımızın aldığı maaşlar 2 kat artabilir' dedi.
Dolarda çıkış trendi devam edecek
Dolardaki son hareketlenmelerin FED'in politika değişikliğinden kaynaklandığını söyleyen Prof. Gündoğan, 'ABD öncelikle parasal genişleme diye bir sistem uygulayarak piyasaya çok miktarda dolar sürdü. Dolar bollaşınca faizler düştü. Yeni Başkan Yellen, bu politikadan vazgeçti. ABD parasal genişlemeyi bıraktı. Ancak Avrupa Birliği Parasal genişleme politikası uygulamaya başladı. Hızla Euro düşerken, doların değeri arttı. ABD ve AB arasındaki bu tatlı rekabet sürdüğü sürece doların yükselme trendi devam eder. Bu süreçte Çin de önemli bir aktör üç ayağı oynak bir masada dünya ekonomisi git geller yaşıyor' şeklinde konuştu.