Eğitimde liyakat dönemi!

Ankara Başkent Öğretmenevi’nde 81 ilden gelen 18 kategoride başarılı olmuş 120 Okul Müdürü ile buluşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, başarılı okul müdürleri ile “Eğitimde Yönetim Süreci” Çalıştayı düzenledi. Selçuk, “Biz ilişkileriyle değil, yeteneğiyle, becerisiyle bir yere gelmiş insanlar öne çıksın istiyoruz. Eğer bunu yapamazsak Millî Eğitim Bakanlığına dünyanın en iyi yöneticilerini getirin oradan bir şey çıkmaz. Üretim yeri, mutfak, sizin bulunduğunuz yerlerdir” dedi.

NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA

Olumlu bir okul iklimi oluşturabilme, makamından çok okul koridorları, öğretmen odası ve sınıflarda vakit geçirebilme, öğretmenini, öğrencisini, velisini dinleyerek onlara güven verebilme, öğretmenlerinin potansiyelini en iyi şekilde ortaya koyabilmesi için motive edebilme gibi 18 ayrı kriterde başarılı olan 120 Okul Müdür ve Müdür Yardımcısı Ankara’daki “Eğitimde Yönetim Süreci Çalıştayı”nda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile buluştu. Başkent Öğretmenevinde gerçekleştirilen Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Selçuk, “Biz ilişkileriyle değil, yeteneğiyle, becerisiyle bir yere gelmiş insanlar öne çıksın istiyoruz. Eğer bunu yapamazsak Millî Eğitim Bakanlığına dünyanın en iyi yöneticilerini getirin oradan bir şey çıkmaz. Üretim yeri, mutfak, sizin bulunduğunuz yerlerdir.” dedi.

Medeniyet şehirden köye doğru gider

Yöneticilerden sahip oldukları makamlara neden sahip olduklarını asla unutmamaları gerektiğini isteyen Bakan Selçuk bakış eğitime bakış açısını şöyle ortaya koydu: “Biz o binalarda, o masalarda neden oturduğumuzu asla unutmamalıyız. Bu makamların hiçbirisi kariyeriniz için bulunan yerler değildir. Bunların hepsi çocukların gözlerinin ışıltısını artırmak içindir. Biz çocuklar için buradayız, başka hiçbir derdimiz yok. Bütün bütçeler bürokrasiler, kadrolar, kariyerler çocuklar içindir. Biz işin aslıyla ilgiliyiz. Ve evrensel olana talibiz. Yani mahalli olana değil. Medeniyet köy yollarından şehir yollarına doğru gitmez. Şehir yollarından köy yollarına doğru gelir. O yüzden bizim muhakkak surette evrensel olana talip olmamız ve milli duruşa sahip olmamız lazım. Özetlersek; “küresel düşün, yerel davran değil, yerel düşün küresel davran diyoruz.”