Eğitim yayıncılığı çok iyi yerlere geldi

Yayıncılık alanında Türkiye'nin dünyada büyük gelişme gösterdiğini belirten YAYFED Başkanı Hüseyin Doğru, "Eğitim yayıncılığı da çok iyi bir noktaya ulaşmıştır. Yardımcı ders kitapları serbestçe okutuluyor." dedi.

Mehmet Nuri Yardım

MÜJDE: YARDIMCI DERS KİTAPLARI YASAKLANMADI

MİLLİ Eğitim'in zaman zaman gündeme gelen konuları toplumun geniş kesimini meşgul etmektedir. Çünkü 20 milyonun üzerinde mensubu olan bir alandan bahsediyoruz. Son zamanlarda yardımcı ders kitapları ile ilgili bazı tartışmalar yaşandı, açıklamalar yapıldı. Konuyu bu meselenin merkezinde olan bir yetkili ile YAYFED (Yayıncı Meslek Birlikleri Federasyonu) Başkanı Sayın Hüseyin Doğru ile konuştuk. Hüseyin Doğru, toplumda yanlış algılamalara sebebiyet vermesi için sorularımıza açık şekilde cevaplar verdi. Röportajımızı, eğitim dünyamıza katkıda bulunması temennisi ile sunuyoruzu2026

Uyarı yanlış anlaşıldı

-Türkiye'nin eğitim konuları yine gündemde. Bugünlerde eğitim yayıncılarını yakından ilgilendiren bir konu var. Geçenlerde Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin, okullarda ders kitapları dışındaki yardımcı ders kitaplarının yasaklandığı ve öğrencilere bu kitapların okutulmayacağına dair bir genelge yayımladığı iddia edildi. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Muammer Yıldız Beyin birkaç gün önce yayıncılarla birlikte düzenlediği basın toplantısında, bu meselenin yanlış anlaşıldığını ve bakanlığın böyle bir yasaklamasının söz konusu olmadığını açıkladı. Ortada net olarak anlaşılmayan bir durum var. Durumu yakından takip eden bir yayıncı ve yayıncıların bir üst kuruluşu olan YAYFED Başkanı olarak bu konuyu açıklar mısınız?

-Her sene Milli Eğitim Bakanlığı mutat olarak velilerin kitap almaya zorlanmaması konusunda uyarı yazıları gönderiyordu. Bu sene de benzer bir uyarı yazısı gönderildi. Fakat OHAL içerisinde olduğumuz için başta valilerimiz olmak üzere Milli Eğitim müdürlerimiz konuyu bütün yardımcı kaynak kitapların yasaklanması şeklinde algıladılar. Bu ise Türkiye'deki bütün ticareti durdurdu. Konuştuğumuz eğitim yayınları, YAYFED verilerine göre toplam alınan bandrol sayısının yüzde 58'ine tekabül ediyor. Bu da çok önemli bir sektörün büyük zarar görmesi anlamına geliyor. Bu nedenle konuyu Bakanlık yetkililerine açtığımız zaman konunun yanlış anlaşıldığını, söz konusu uyarının FETÖ ve FETÖ'yü çağrıştıracak içeriklerle ilgili bir tedbir olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatlarını destekleyecek zengin içeriklerin okullarımızda tavsiye edilmesinde bir sakınca olmadığını belirtmiştir. Bunun üzerine YAYFED, EYTED, BAS YAY BİR ve DEKMEB Yayıncı meslek örgütleri olarak Ankara'da bir basın açıklaması yaptık. Basın açıklamamız gazetelerde ilan olarak da yer aldı. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Muammer Yıldız da bu ortak basın açıklamasında bulundu. Kendisi de bizzat yardımcı kaynak kitapların yasak olmadığına dair açıklamalarda bulundu.

YAYFED Başkanı Hüseyin Doğru, Türkiye'de telif bilincinin giderek arttığını okuyucunun da son yıllarda korsan yayınlana itibar etmemeye başladığını söyledi.

FETÖ içerikli yayınlar

-Bazı ders kitaplarının dağıtımının durdurulduğunu biliyoruz. Gazetelerde tam sayfa yayımlanan bir ilanda farklı çevrelerden pek çok yayıncı, ortak hareket ederek devletin FETÖ yapılanmasına karşı gösterdiği hassasiyete tamamen katıldıklarını ve bu konuda gerekli çalışmaların yapılmasından memnuniyet duyduklarını belirttiler. Bazı ders kitaplarının dağıtımı niçin durduruldu?

Her yere sinsice sızmayı başarmış Paralel Devlet Yapılanması'nın, Devletimizin ücretsiz dağıttığı ders kitaplarına da sızdığını tespit eden Bakanlığımız FETÖ'yü öven veya çağrıştıran içeriklere yer veren ders kitaplarını okullara dağıtmama kararı almıştır. Bakanlığımızın bu hassasiyetinin son derece değerli olduğunu ve alınan önlemleri sonuna kadar desteklediğimiz belirtmek isteriz. Bunların yerine yeni basılan kitaplar Müsteşar Yardımcımız Muammer Beyin açıklamasıyla 31 Ekim 2016 tarihinde dağıtılacağı da ilan edilmiştir.

Sektör yara alacaktı

-Yıllardan beri bütün mesaisini yardımcı ders kitabı hazırlamaya adamış olan ve ekmeğini bu yoldan kazanan emektar eğitim yayıncılarımız var. Ve bu yayınevlerinin bünyesinde çalışan binlerce çalışan bulunuyor. Yardımcı ders kitaplarının Milli Eğitim bünyesinde kullanılmasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz. Bununla ilgili bazı fahiş fiyatlardan bahsediliyor. Dünyadaki uygulamalar nelerdir?

-YAYFED verilerine göre eğitim yayıncılığının toplam yayıncılık içerisindeki payı yüzde 58'dir. Yayıncılık piyasasının 2.8 milyar dolar olduğunu biliyoruz. Görüldüğü üzere ders kitapları, yardımcı kaynak kitaplar, sınava hazırlık kitapları toplam 1.5 milyar dolar gibi önemli bir miktarda bulunmaktadır. Bu üretim ve satış zincirinde kitapevleri, matbaacı, kargocu ve yayına hazırlık sektörleri ile birlikte pek çok sektör, geçimini sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Ve önemli vergi girdisi sağlamaktadır. Sadece ders kitaplarıyla yetinilen bir eğitim öğretim sistemi düşünülemez. Ve nitekim dünya uygulamalarında da bu böyledir. Örneğin dünyanın en kaliteli ders kitaplarını üreten Almanya'da Eğitim Bakanlığı yardımcı kaynak kitaplar ve eğitim materyalleri satın alınması için önemli bütçeleri okullara tahsis etmekte ve hatta bu bütçelerin kullanımını okul müdürlerine bırakmaktadır. Çünkü çoklu zekaya sahip bulunan öğrencilerin çok zengin içeriklerle yetiştirilmesi bir dünya gerçeğidir. Nitekim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, tabletlerin Türk öğrencilerine ücretsiz verilmesi ve akıllı tahtaların okullara yerleştirilmesi ile ilgili verdiği talimat da Türk gençliğinin dünya standartlarının üzerinde yetişebilmesini hedeflemektedir. Gerek tablet içeriklerinde ve gerekse akıllı tahtalarda kullanılan dijital içeriklerin büyük bir kısmını özel sektör olarak üyemiz olan yayınevleri karşılamaktadır. Bu nedenle zengin içeriklerle müfredatı destekleyen eğitim yayıncıları Milli Eğitimin temel amaçlarına katkı veren paydaşlardır.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Muammer Yıldız, yayıncılarla ortak basın toplantısı yaptı. Yıldız, yardımcı kaynak kitapların yasak olmadığına dair açıklamalarda bulundu.

Sektör rahat nefes aldı

-Milli Eğitim Müsteşar Yardımcısı Muammer Yıldız Beyin açıklamaları sektörü rahatlattı mı? Bundan sonra neler yapılabilir?

-Muammer Yıldız Bey basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Genelgemiz illerde hiç bir şekilde yardımcı kaynak kullanılmayacak şeklinde anlaşılmış. Bizim amaçladığımız şey bu değildi. Milletimizin birlik ve beraberliğine yönelik yapılan bu hain girişime dikkat çekmek, başta FETÖ olmak üzere buna benzer yapılarla mücadele etmek içindi. Bu nedenle FETÖ propagandasının yer aldığı kitaplar dışındaki yardımcı materyallerin kullanımının önünde engel yoktur. İçeriği itibarıyla müfredatımızı destekleyen beklentilerimizi ifade eden materyallerin kullanılması yasak değildir. Kamu olarak bu işi ne kadar iyi yaparsak yapalım sivil inisiyatifin ürettiği bilgilerin de öğrencilerimizle buluşması gerekiyor. İsteyen öğrenciler bunlardan yararlanmalıdır."

Biz eğitim yayıncıları olarak kendimizi Milli Eğitimin temel amaçlarına katkı veren paydaşlar olarak görüyoruz . Her şeye rağmen eğitimin aksamaması, eğitimde kalitenin düşmemesi gerektiğine inanıyoruz. Özellikle okullarda açılan kursların profesyonelce yürütülebilmesi için bu kaynak kitaplara ihtiyaç vardır. Aksi halde kurslarda aradığını bulamayan öğrenciler, denetimsiz ortamlarda ders alma arayışlarına girebilir. Bizler söz konusu basın açıklaması ve gazetelerde yayınladığımız duyurularımız ile eğitim yayıncıları olarak hiç bir kitabımızda FETÖ veya başka bir terör örgütünü öven mesajların bulunmadığını, yayınlarımızı veli ve öğrencilerimizin güvenle kullanabileceğini, isteğe bağlı olmak şartıyla öğretmenlerimizin gönül rahatlığıyla yayınlarımızı tavsiye edebileceğini ifade ediyoruz.

Telif bilinci gelişti

-Ülkemizin hassas bir dönemden geçtiği bu günlerde yayıncılarımız toplu olarak hareket edebiliyor mu, yayıncıların karşılaştığı sıkıntılar meslek mensupları tarafından ele alınıyor mu? Son yıllarda yayıncılar arasında gözlenen birlik ve beraberlik ruhu halkımız tarafından bilhassa kültür çevreleri tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Yayıncılığın bir çok meselesi (bandrol, korsan yayın vs.) bu şekilde çözümlendi. Konuştuğumuz bu hayati konuda da yayıncılar yine bir araya geliyor mu, gelmesi gerekiyor mu?

-Yayıncılık dünyasında dört dernek, dört meslek birliği ve bir federasyon olmak üzere dokuz kuruluş vardır. Bu kuruluşlar toplumumuzun bütün renklerini bünyelerinde barındırmaktadır. Derneklerimiz özellikle yayıncılarımızın haklarıyla ve fuar organizasyonlarıyla ve yurt dışı fuar katılımlarıyla özel olarak ilgilenmektedir. Meslek Birliklerimiz ise FSEK yasasıyla kurulmuş mesleku00ee örgütlerdir. Özellikle telif hukukunun ve bilincinin geliştirilmesi, toplu hak takiplerinin yapılması korsan neşriyatla örgütlü biçimde mücadele edilmesi konularında ulusal ve uluslararası boyutta çalışmalar yürütmektedir. Benim bildiğim kadarıyla sadece iki meslek birliğimizin yaptığı korsan baskınlarla iki binden fazla dava açılmış ve yargılaması devam etmektedir. Dört meslek birliğinin katılımıyla yayıncı Meslek Birliği Federasyonu YAYFED kurulmuş ve sektördeki bütün kitapların bandrolünü dağıtmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiştir. Yayıncılık sektöründe oldukça iyi durumda bir örgütlenme olduğunu söyleyebiliriz.

Türk tarihinin rekoru

-Türk Yayıncılığının dünya yayıncılığı içerisindeki konumu nedir?

-İSBN verilerine göre 2015 yılında 56 bin 414 adet yeni başlıkla kitap yayınlanmıştır. Bu veri, Türkiye tarihinin rekoru olduğu gibi dünyada da Türkiye'yi 11'nci sıraya yükseltmiştir. Ayrıca İPA (Uluslararası Yayıncılar Birliği) verilerine göre yaklaşık 3 milyar dolarlık kültür endüstrisi cirosuyla dünyada yine 11. sıradadır. Yaklaşık olarak kişi başına 8,4 kitap düşmektedir. Bu rakam resmi rakamların nüfus sayısına bölünmesiyle elde edilen bir rakamdır. Gayrı resmi korsan kitaplar ve bunun gibi hususları dikkate alırsak kişi başına on kitap okunduğunu söyleyebiliriz.