HABER: ÖZLEM DOĞAN
İsrail gazını GKRY ve Yunanistan’la birlikte Avrupa'ya ulaştıracak EastMed projesi ABD'nin hamlesiyle darbe aldı. Atina’nın büyük hayal kırıklığına uğradığı açıklamanın ardından Türkiye’yi saf dışı bırakmaya yönelik EastMed’in rafa kalkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Konuya ilişkin tüm detayları Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger Milat’a anlattı.
ABD’den EastMed’e darbe
ABD’nin Eastmed’i bitirdiğini ifade eden Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, “GKRY, Yunanistan ve İsrail arasında imzalanan bir anlaşmayla EastMed adıyla Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğal gazın büyük bölümü denizin altında inşa edilecek boru hatlarıyla Avrupa’ya intikali öngörülmüştü. Şimdi bu konuda yeni bir gelişme oldu. Amerikan hükümeti, Doğu Akdeniz doğal gaz boru hattının rasyonel olmadığı ve bunun gerçekleştirilmemesi yönünde açıklama yaptı. Bu noktadan itibaren EastMed adlı proje tamamen çökmüş oldu.” dedi.
Yunanistan ve GKRY’nin hayal kırıklığı
EastMed’in AB bünyesinde de büyük tartışmalara neden olduğuna dikkat çeken Ülger, “En başta bu proje ekonomik bakımdan rasyonel değildi çok yüksek bir inşa maliyeti vardı. Öte yandan Avrupa fosil yakıtlardan ziyade yenilenebilir enerji kaynaklarına, yeşil enerjiye ağrılık veren bir yaklaşım içerisinde. Yunanistan ve GKRY, AB üyesi olmaları hasebiyle AB’yi bu projeye destek verip sponsor olması için zorladı. Bu da AB içinde tartışma yarattı” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin MEB’inden geçiyordu
Avrupa’nın kömür, doğal gaz ve petrol bağımlılığını azaltıp alternatif kaynaklara yönelmek istediğini vurgulayan Ülger sözlerini şöyle sürdürdü: “EastMed’i AB’nin desteklemesi ihtimali zaten tartışmalıydı, ayrıca proje çevre dostu değil. Güzergâh İsrail, Kıbrıs, Girit Yunanistan ve İtalya şeklinde uzanıyor. Denizin altına inşa edilecek doğal gaz boru hattı belli mıntıkalarda Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinden geçiyor. Türkiye’nin deniz yetki alanlarının uluslararası hukuk bakımından nerede durduğu, AB ve bizim aramızda bir tartışma konusu.”
Çabaya değmeyecek bir rezerv
Dünyadaki toplam rezervlere bakarak EastMed boru hattının rasyonel olup olmadığı konusunda bir karşılaştırma yapılabileceğine dikkat çeken Ülger, “Dünyadaki toplam doğal gaz rezervleri içerisinde en büyük oran 39 trilyon metreküple Rusya, ikinci sırada 31 trilyon metreküple İran, daha sonra da 24 trilyon metreküple Katar geliyor. Oysa Doğu Akdeniz’de keşfedilen rezerv 3, 45 trilyon metreküpten ibaret. Böyle bir rezerv için doğal gaz botu hattı inşa etmek, kaynakları akla uygun kullanmamak anlamına gelir” diye konuştu.
Türkiye adına olumlu karar
Avrupa’ya taşınacak olan gazın rasyonel güzergâhının zaten hâlihazırda mevcut olan Türkiye üzerindeki hatlarla olacağını vurgulayan Ülger sözlerini şu şekilde noktaladı: “Mevcut hatlar eğer yeterli değilse aynı güzergâh üzerinden paralel hatlar da yapabilir. Türkiye’yi dışlayarak Doğu Akdeniz’de kendi aralarında yeni bir yapılanma oluşturan İsrail, GKRY, Yunanistan ve Mısır gibi ülkelerin ortaya koydukları proje mantıklı olmadığı için gündemden düşmüş oluyor. Bu da Türkiye lehinde olumlu bir gelişme.”