Dünyayı değiştiren Müslüman sokak sanatçıları

Müslüman sokak sanatçıları sokak sanatını kendilerini ifade etmek için kullanıyorlar. Gelin bunlardan dört tanesini sizlerle birlikte tanıyalım.

Çarpık kentleşmenin yaygın olduğu bir bölgede yaşıyorsanız, çoğu zaman bu ruhsuz yapıları düşünüp eski mimarilerin estetiğine özlem duyduğunuz olmuştur. Sokak sanatı ise tam bu derde deva olmaya yönelik, dünya çapında popüler ve sevilen bir sanat formu. Bizim de Kadıköy, Karaköy, Beyoğlu gibi semtlerimizde görebildiğimiz nam-ı diğer muraller, sanatı toplumla buluşturuyor. Sokak sanatçıları, ellerinde sanat eserine dönüşen bu duvarları kamuya bir açıklama yapmak veya yanlış gördüklerini protesto etmek için kullanabiliyorlar. Yani müslüman sokak sanatçıları sokak sanatını kendilerini ifade etmek için kullanıyorlar. Gelin bi'dünyahaber.org'nin haberinde bunlardan dört tanesini sizlerle birlikte tanıyalım.

1El-Seed

Paris’te doğan bir Fransız / Tunuslu sokak sanatçısı olan El-Seed Fransa’da işletme üzerine yüksek yaptıktan sonra bu alanla ilgili çalışmak üzere bir işe girer. Bir taraftan da tutkusu olan sanatla uğraşmaya devam eder.

“İnsanların sizi sanat ve kültüre girmeye teşvik etmediği bir topluluktan geldim, bu yüzden işletme dalını seçtim, çünkü insanlar en çok orada para kazanacağınızı, geçiminizi sağlayabileceğiniz en kolay meslek olduğunu söylüyorlar.” diyen El-Seed bir noktadan sonra işinden zevk almadığını ve hayatını bu şekilde devam ettirmek istemediğini fark eder. Bir gün patronu arar ve bir sebep vermeksizin işini sonlandırır.

Bunu başına gelen en güzel şey olarak nitelendiren El-Seed, herkesin severek yaptığı şeyin peşinden koşması gerektiğini, ve gerçekten sevdiği işi yaparsa bununla geçimini sağlayabileceğini söylüyor. Montreal’a döndükten sonra “kendini ifade etmek için artistik bir yol” olduğunu düşünerek kaligrafi sanatına yönelir. Arapça konuşmayı ve yazmayı bilmediğini ifade eden El-Seed köklerine, kültürüne ve geçmişine dönmenin bir yolu olduğunu düşünerek sanatında arap harflerini kullanır.

Sanatın insanları bir araya getirme, onlara umut vermedeki önemini vurgulayan El-Seed çoğu zaman duvarları boyarken insanların yanına gelip bir karşılık beklemeden ona yardım ettiğini ve sadece ülkeleri için yapılan bir şeyin parçası olmaktan gurur duyduklarından yaptıklarını söylediklerini ifade ediyor. Tunus’ta son altmış yılda insanların kendilerine olan gurur, özgüven ve sevgiyi kaybettiklerini düşünen El-Seed sanat yoluyla Tunuslulara el uzattığında kendilerini değerli hissettiklerini düşünüyor. Şu an ise El-Seed’in sanatı, dünyaca tanınıyor ve arapça bilmeyen insanlar tarafından bile sevgiyle takip ediliyor.

2Laila Ajjawi

Hayata zor bir başlangıç yapmış ünlü bir Filistinli graffiti sanatçısı ve aktivist olan Laila Ajjawi, Ürdün Ibrid’de Filistinli bir mülteci kampında dünyaya gelir. İşgal altındaki Filistin direnişini anlatmak için mülteci kampında duvarları boyamaya başlar.

Laila Ajjawi sanat eğitimi almaya gücü yetmediği için Biyomedikal Fiziği okur ancak yıllar sonra hayallerine kavuşabilme imkanı bulur. Ajjawi bugün mülteci kampındaki sürgün edilmiş kadınların yerine kendini koyuyor ve sanat çalışmalarıyla onların hayatlarına dokunabilmeyi umuyor. Sanat, yazı ve hatta kısa filmler için de ödüller almaya başlıyor. Dünyanın her yerindeki kadınlara umut ışığı olan Laila Ajjawi “Önemli olan nereden geldiğin değil önemli olan kim olacağın” mesajını dünyaya yayıyor.

3Aeresol Arabic

Gerçek adı Muhammed Ali olan Aeresol Arabic, graffitiyi ağabeyinin eve getirdiği bir kitap sayesinde tanıdı ve üç yıl sonra ilk sprey boyasını aldı. 14 yaşında küçük bir çocukken illegal bir şekilde duvarları boyamaya başladığını ve o zamanlar bunu ” Şehirde gözüne batan çirkin duvarlara renk katmak” olarak değerlendiğini söylüyor. Üniversiteden bir arkadaşını kaybetmesi sonucu ise İslamiyet’e olan bakış açısı değişir.

Yaşamının bir parçası haline gelen İslam’ın, bazıları tarafından “İslam’dan önceki yaşam tarzlarından tamamen uzaklaşmak” olarak görüldüğünü fark eder. ”Sanatı bırakmalı mıyım?” sorusunu kendisine sorar ancak İslam ve sanatın birbiriyle çelişmediğini hatta sanatın İslam’la birleştiğinde güzelleştiğini anlar. Hat sanatının graffitiye çok yakıştığını gördüğü bir sanat eseri ortaya döker. Böylece Allah’ın sözünün yalnızca camilere ve sanat müzelerine ait olmadığını, O’nun sözünün halka ait olduğunu ve sokaklarda da yaşaması gerektiğini düşünür ve sanatını bundan güç alarak ortaya koymaya devam eder.

Şimdilerde ise İsrail ile Filistin arasında devam eden çatışma veya Fas’ta zengin ve fakir arasındaki ayrım gibi sosyal sorunları vurgulamak için sanatını sergiliyor.

4Sarah Al Abdali

Sarah Al Abdali ise Suudi Arabistan, Cidde doğumlu. Suudi Arabistan’ın ilk graffiti sanatçılarından olan Abdali, sanatın unutulmuş bazı duyguları ve sorunları öne çıkarttığını söylüyor. Sarah Al Abdali ise sanatında Suudi Arabistan’daki günlük yaşamdan ve mücadelelerden ilham alıyor. ( Yazar: Aslı Şeyda Özdemir)