Zirveye BM Özel Temsilcisi Steffan de Mistura'nın da katılması bekleniyor. Zirvede Suriye'de siyasi çözüm çabalarının masaya yatırılması bekleniyor.
Suriye'de 7. yılını geride bırakan iç savaşta siyasi çözüme ulaşmak için kritik dönemeçlerden biri bugün İstanbul'da yaşanacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 4'lü Suriye Zirvesi'nin yapılacağı Vahdettin Köşkü'ne geldi.
Son dakika bilgisine göre, zirvenin başlamasına saatler kala İstanbul’a gelen ilk lider Almanya Başbakanı Angela Merkel oldu. Saat 13.00’te Atatürk Havalimanı’na inen Merkel, Devlet Konukevi’nde yetkililerce karşılandı. Merkel daha sonra yüksek güvenlik önlemleri altında zirveye katılmak üzere havalimanından ayrıldı.
Zirveye katılacak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uçağı da Merkel'den hemen sonra İstanbul'a indi.
Başta Rus, Alman, Fransız basını olmak üzere yerli ve yabancı birçok basın mensubu zirveyi takip etmek için Vahdettin Köşkü'nde bulunuyor. Zirve dolayısıyla konuk ülkelerin bayrakları Vahdettin Köşkü'nde göndere çekildi.
ERDOĞAN, PUTIN, MERKEL, MACRON VE MISTURA BİR ARADA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel'in katılımıyla dörtlü zirve toplantısı gerçekleşecek. Zirveye BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan de Mistura da katılacak.
Zirve toplantısında başta sahadaki durum, İdlib mutabakatı ve siyasi süreç olmak üzere Suriye ihtilafının tüm yönleriyle ele alınması ve ihtilafa kalıcı çözüm bulunmasına yönelik ortak çabaların uyumlulaştırılması öngörülmekte.
İKİLİ GÖRÜŞMELER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i kabul etti. Erdoğan Merkel'i kabulünun ardından Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü.
Bu zirveyle birlikte Türkiye, Rusya ve İran'ın oluşturduğu "Astana Formatı"ndan ve ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Suudi Arabistan ve Ürdün'ün üyesi olduğu "Küçük Grup (Small Group) Formatı"ndan temsilciler, ilk defa ortak bir zirvede buluşmuş olacak.
Zirvede Astana ve Soçi'de ele alınan başlıkların hayata geçirilmesi, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması, tüm etnik unsurları kapsayıcı yeni bir anayasa hazırlanması, adil bir seçim için hazırlık yapılması, evlerinden olan yüzbinlerce mültecinin yaşadıkları topraklara yeniden dönüşü gibi başlıkların konuşulması bekleniyor.
Ankara'nın ayrıca Fırat'ın doğusu dahil olmak üzere güvenli bölgelerin genişletilmesi, PYD/YPG, DEAŞ terör örgütleriyle ayrım yapılmadan mücadele edilmesi gibi konuları da gündeme getirmesi bekleniyor.
KALIN: SURİYE'DE ÇÖZÜM ASKERİ DEĞİL SİYASİ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye konulu dörtlü İstanbul zirvesi hakkında açıklamalarda bulundu.
Kalın zirveyle ilgili olarak "Bu zirvede bizim öncelikli amacımız Suriye'de çözümün askeri değil, siyasi olduğu gerçeğinden, ilkesinden hareketle acaba yeni ne tür formüller üretebiliriz konuları üzerinde durmak olacak. Bu çerçevede İdlib mutabakatının muhafaza edilmesi ve özellikle rejim kaynaklı ihlallerin önlenmesi yönünde değerlendirmeleri olacak Sayın Cumhurbaşkanımızın. Bu zirveden en önemli somut beklentimiz, siyasi çözüm yolunda atılacak adımların netleştirilmesi, yol haritasının belirlenmesi olacak. Özellikle anayasa komisyonunun kurulması, Suriye'nin yeni anayasasını yazacak bu yapının oluşturulması da bu zirveden beklentilerimizden bir tanesi." dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise, 27 Ekim'de İstanbul'da düzenlenecek "Suriye Konulu Dörtlü Zirve'nin" çok iyi bir gelişme ve daha önce hiç müzakere yapmayan tarafların bir masada olması nedeniyle anlamlı olduğunu kaydetti.
Fransa'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi François Delattre, İstanbul'da düzenlenecek Suriye konulu dörtlü zirveye ilişkin, "Önümüzde yedi yıldır devam eden Suriye krizinde kısır döngüyü aşmak, siyasi süreci başlatmak ve dönüm noktasına doğru ilerlemek için bir fırsat var." dedi.
ZİRVE ÖNCESİ ERDOĞAN'DAN MESAJ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveden bir gün önce yaptığı konuşmalarda Suriye'nin kuzeyindeki durumu ele aldı.
Erdoğan, "ABD, Mümbiç mutabakatını bizi oyalama aleti haline dönüştürmüştür. Şu anda devriye güçlerinin Gaziantep'te bizim askerlerle ABD'li askerlerin birlikte çalışma yaptıklarını biliyorsunuz. Artık Münbiç'te oyalanmak yerine, dikkatimizi Fırat'ın doğusuna çevirmekte kararlıyız. Türkiye buradan tehdit ediliyor" ifadelerini kullandı.
TRUMP'TAN MACRON'A TELEFON
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ABD Başkanı Donald Trump ise telefonda görüşerek, Suriye konulu dörtlü zirveyi ele aldı.
Macron ve Trump'ın zirve öncesi Suriye'deki son durumu değerlendirdikleri aktarılarak, Fransız liderin, İdlib bölgesinde ateşkesi sürdürmek ve Suriye'nin genelinde çatışmalara son vermek amaçlı siyasi müzakereleri derinleştirmekle ilgili detayları paylaştığı kaydedildi.
Trump'ın bu konuda Fransa'ya desteğini dile getirdiği vurgulanarak, "Fransa ve ABD, Suriye'de aynı siyasi, insani ve güvenlikle ilgili hedefleri paylaşmaktadır. Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Macron’dan İstanbul’da yapılacak dörtlü zirveye bu pozisyonu taşımasını istedi." ifadeleri kullanıldı.
FRANSA, ALMANYA VE RUSYA'NIN TUTUMU
Alman yetkililer, zirveye ilişkin açıklamalarında, Türkiye'nin Soçi mutabakatıyla oldukça özel bir sorumluluk üstlendiği, mutabakatı destekledikleri ve İstanbul zirvesinin mutabakatın uygulanmasına katkıda bulunacağını umduklarını vurguluyor.
Fransa ise İdlib'deki ateşkesin kırılgan olduğuna, hızlı bir şekilde sağlamlaştırılması gerektiğine işaret ederek, zirveyi anayasa komitesi kurulmasını hızlandırmak ve siyasi süreci başlatmak için bir "fırsat" olarak niteliyor.
Alman ve Fransız yetkililerin mesajlarında, Rusya'ya tavrını açıkça ortaya koyma ve Esed rejiminin müttefiği olarak sorumluluk üstlenme çağrısı yapılıyor.
Rusya ise İstanbul zirvesinden dönüm noktası niteliğinde karar çıkmasının beklenmemesi gerektiğine işaret ederek, zirvenin dört ülke arasında iş birliği alanları için fikir teatisi yapmak için önemli bir platform olacağına dikkati çekiyor.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke, 19 Ekim'deki açıklamasında zirvenin "tam zamanında" yapıldığını belirterek, "Güçlü aktörlerin bir araya gelmesi olumlu bir gelişme. (Zirvenin) İdlib ve Suriye genelindeki krize siyasi ve barışçıl bir çözüm bulunmasına katkı sağlamasını umuyoruz." demişti.