“Covid Dışı Yeni Bir Dünya: Kamu Yayıncıları Daha Açık, Kapsayıcı ve Hoşgörülü Toplumlar Yaratılmasına Hizmet Edebilir mİ?” teması ile Asya-Pasifik bölgesinden ve Avrupa’dan uzmanların katılımıyla RAI’nin Milano stüdyosundan hibrit formatta gerçekleştirilen konferansın açılışı TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü, aynı zamanda ABU Başkanı İbrahim Eren ile EBU Başkanı ve FTV (France Televisions) Genel Müdürü Delphine Ernotte Cunci’nin katıldığı panel ile yapıldı.
Açılış panelinde kamu yayıncılığının birleştirici rolüne değinildi
Dünyanın iki büyük yayın birliğinin başkanlarının katılımıyla gerçekleşen panelde kamu yayıncılarının pandemi sonrası dönemde daha açık, kapsayıcı ve hoşgörülü toplumların oluşmasındaki rolüne değinildi. Koronavirüs sırası ve sonrasında tüm dünyada gerçekleştirilen kapanma ve kademeli normalleşme süreçleri esnasında hoşgörü ve açıklık gibi kavramların kamu yayıncılığı üzerinde etkileri ve kurumların toplumlara olan sorumluluklarına odaklanılan toplantıda, Eren önemli saptamalarda bulundu.
“Kamu yayıncılığının üç sorumluluğu: Bilgilendirme, eğitme ve eğlendirme”
TRT’nin bir kamu yayıncısı olarak pandemi süresi boyunca 7/24 görevinin başında olduğunu belirten Eren, pandemi esnasında tüm kamu yayıncılarından beklenen üç önemli noktaya dikkat çekti. “Kamu yayıncılığının bilgilendirme, eğitme ve eğlendirme olmak üzere üç ana sorumluluğu vardır. TRT olarak pandeminin başından beri gerek TRT EBA kanallarımızla gerek dizilerimizle ve haber kaynaklarımızla bu rolümüzü başarıyla yerine getiriyoruz” vurgusunu yapan İbrahim Eren, pandemi süresince bilgi edinmede sosyal medyadan ziyade geleneksel medyaya güvenildiğine dikkat çekti.
“Krizler hoşgörü ortamı için zemin hazırlar”
Krizlerin hoşgörü ortamı için zemin hazırladığına inandığını belirten İbrahim Eren, pandeminin de kamu yayıncılarının bilgi, deneyim ve birikim paylaşımı açılarından değerli olduğunu iletti. Sadece topluma karşı değil, kurumsal açıdan da sorumluluklara dikkat çeken Eren, TRT’nin “Özü Sözü İnsan” yaklaşımı ile olası her krize hızlı şekilde cevap verdiğini ve insan odaklı yaklaşımı sadece toplumsal değil kurumsal olarak da yerine getirdiğini iletti.