Dünyanın bizim medeniyetimize ihtiyacı var

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu TÜRKSOY'un düzenlediği etkinlikte konuştu: "Daha dün Srebrenitsa'da Aliya'nın çocuklarını, dünyanın gözü önünde soykırıma tabi tuttular. Şu an Filistin'de aynı zulüm devam ediyor. Irak'ı, Suriye'yi yerle yeksan ettiler. Kürdün, Türkmen'in, Arap'ın çocuğunu alçakça katlediyorlar. Kafkaslar'da kan dökülüyor. Arakan'da bir yudum suyla buluşamayan çocuklar hayatlarını yitir

Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY'un Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin 100.yıldönümü dolayısıyla düzenlediği programa Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu'nun yanı sıra Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, 100. yıl dolayısıyla Azerbaycan'da kurulan "Azerbaycan 2018" sivil toplum inisiyatifinin Türkiye Temsilcisi Saide Ekmen katıldı.

Türk-İslam dünyasının UNESCO'su olarak nitelendirdiği TÜRKSOY'u faaliyetleri için tebrik eden Topçu Türkiye ile Azerbaycan'ın son dönemde yeniden yükselişe geçen ilişkilerine ve iki ülke ilişkilerinin yakın tarihine göndermelerde bulundu:

"İKİZ KARDEŞLERİN BAŞI BERABER AĞRIR"

"Biz aslında altı devlet bir milletiz. Biz hepimiz Tanrı Dağı'ndan inen tek bir milletiz. Ama bu Azerbaycan ve Türkiye ile ilgili benim bir tespitim var. Bir ailenin 6-7 evladı olur, bunların iki tanesi ikiz olur. Onların beraber başları ağrır, beraber üzülürler beraber sevinirler. Azerbaycan'la biz böyleyiz. Azerbaycan'la Türkiye ikiz kardeştir. Onun içindir ki; Azerbaycan'ın en dar anında Türkiye Azerbaycan'ın yardımına koşmuştur, Türkiye'nin yardımına da en dar anında Azerbaycan koşmuştur. Mustafa Kemal Atatürk bir konuşmasında diyor ki; 'onların sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir'."

"PAŞAM, KARDEŞ KARDEŞE DAR GÜNDE BORÇ VERMEZ; ELİNDEN TUTAR "

Azerbaycan'ın kurduğu Halk Cumhuriyeti'nin Mustafa Kemal Atatürk'e ilham kaynağı olduğunu kendi el yazısı ile kaleme aldığı notlarından bildiğimizin altını çizen Topçu 1.Dünya Savaşı döneminde iki devlet arasında yaşananları şu sözlerle aktardı:

"Kendileri Bolşeviklerle uğraşırken, Mustafa Kemal Atatürk o günkü şartlarda, Allah rahmet etsin, Azerbaycan'ımızın Cumhurbaşkanı Neriman Nerimanov'dan borç istemek için bir mektup gönderiyor. Nerimanov bir milyon altını içinde bir yazı ile gönderiyor. 'Paşam, kardaş kardaşa dar günde borç vermez, elinden tutar' diyor. Bununla birlikte Azerbaycan'ın gönderdiği petrolle Kurtuluş savaşında ordularımız yakıt sıkıntısı çekmiyor. Tıpkı Nuri Paşa'nın Kafkas İslam Ordusu adıyla Bakü'ye gittiği gibi Azerbaycan'ın bir askeri alayı da Kurtuluş Savaşı'nda bizzat bulunuyor."

"DÜNYANIN BİZİM MEDENİYETİMİZE İHTİYACI VAR"

Batı medeniyetinin dünyasında, soykırım ve mezalim olduğunu söyleyen Topçu, Batı'ya karşı "ikiz kardeş" Ankara ve Bakü'nün ayağa kalkması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:

"Onların medeniyetinin hakim olduğu dünyaya bir bakın. Doğu Türkistan'dan itibaren Avrupa'nın ortasına kadar bir bakın. Daha dün Srebrenitsa'da Aliya'nın çocuklarını, dünyanın gözü önünde soykırıma tabi tuttular. Şu an Filistin'de aynı zulüm devam ediyor. Irak'ı, Suriye'yi yerle yeksan ettiler. Kürdün, Türkmen'in, Arap'ın çocuğunu alçakça katlediyorlar. Kafkaslar'da kan dökülüyor. Arakan'da bir yudum suyla buluşamayan çocuklar hayatlarını yitiriyor. Afrika'da mezalimi anlatacak dilimiz yok. Bütün bunları yapan, bizim medeniyetimiz değil. Bu dünyanın bizim medeniyetimize ihtiyacı var. Onun için Bakü'nün ve Ankara'nın ayağa kalkması lazımdır. Neticede, bu ikiz kardeş ayağa kalkarsa diğer kardeşlerin elinden tutacaktır. Filistinliler de Aliya'nın evlatları da hayatlarından emin olacaklardır."

"GAYEMİZ VE DERDİMİZ BİZİ TA ÇİN SEDDİ'NE GÖTÜREN HÜRRİYET VE ADALET DAVASIDIR"

"Her birimizi farklı isimlerle anabilirler. Kırgız, Kazak, Özbek, Türkmen, onların tabiriyle Azeru00ee. Ama biz '6 müstakil devlet - bir millet' kıyamete kadar payidar kalacağız. Biz Tanrı Dağları'ndan inen ataların çocuklarıyız. Bizim gayemiz ve derdimiz, bizi ta Çin Seddi'ne götüren dava, oradan Adriyatik kıyılarına getiren dava, sadece ve sadece hürriyet ve adalet davasıdır. Bu büyük Türk milletinin evlatlarının adları ne olursa olsun bir davası vardır. Hakk'ın, hakikatın adaletin davasını yeryüzüne hakim kılmak. Bizim adımız Kazak, Kırkız, Özbek, Azeri, Türkmen; ne olursa olsun hepimizin tek bir davası var Allah'ın ismini yeryüzüne hakim kılmaktır. Bir tek derdimiz bu bizim. Çünkü anca o zaman yeryüzüne adalet gelir, anca o zaman insanlık güvenliği özgürlüğü ve refahı kazanır."

TOPÇU'DAN NECİP FAZIL KISAKÜREK HATIRLATMASI

Ölüm yıldönümünde Necip Fazıl Kısakürek'i de anan Yalçın Topçu "Sakarya" şiirine atıfta bulunarak şöyle konuştu:

"Bugün 'sultan-ı şuara', yani 'şairlerin sultanı' Necip Fazıl'ın vefatının 35.yıldönümü. Sakarya şiirinde bahsettiği gibi 'Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya/Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!' dizelerinde sadece Anadolu'ya seslenmiyor. Sakarya diye hepimize, Türk-İslam dünyasına sesleniyor. Ayağa kalkma günlerimiz başladı Allah'ın izniyle. Kim ne yaparsa yapsın, çatlasalar da patlasalar da, Bakü ile Ankara'nın yükselişini engelleyemeyecekler."

"İLK DEMOKRATİK CUMHURİYETİN KURULMASI DİĞER KARDEŞ TÜRK HALKLARI İÇİN ÖRNEK OLDU"

Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim de Azerbaycan'ın 100. kuruluş yıl dönümünün, bütün Türk-İslam coğrafyası için önemine değinerek, "1918 yılında, bütün Türk dünyası ve İslam coğrafyasında, ilk demokratik cumhuriyet olan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin kurulması, herkes için örnek oldu. Azerbaycan'ı, diğer kardeş Türk halkları örnek alarak kendi cumhuriyetlerini kurdu." dedi.

Azerbaycan yönetiminin bugün yürüttüğü başarılı siyasetten dolayı, ülkenin uluslararası arenada tanındığı ve saygı gördüğünü vurgulayan İbrahim, bugün ülkenin iyi eğitilmiş, güçlü insan kaynağına sahip olduğunu belirtti.