Dünya ABD'nin tekeline bırakılamaz

BM Güvenlik Konseyi'nde oylanan Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasından vazgeçilme tasarısı diğer bütün üyelerin destek vermesi karşısında ABD'nin vetosu yüzünden reddedildi. Son zamanlarda yaşananlar, dünyanın kaderinin tek başına ABD'nin eline bırakılamayacağını gözler önüne seriyor.

Koray TAŞDEMİR

ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma yönünde verdiği karar, İsrail ve ABD'nin dümen suyunda giden Suudiler dışında bütün dünyanın tepkisine neden oldu. Söz konusu karara tepkiler çığ gibi büyürken ABD'nin tek başına dünya düzeni oluşturmaya çalışması Birleşmiş Milletler 'in kararına da yansıdı. Mısır tarafından Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne sunulan ve ABD Başkanı Donald Trump'a Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımaktan vazgeçme çağrısı yapan karar tasarısı Washington tarafından veto edildi. ABD'nin vetosu ile Güvenlik Konseyi'nden geçmeyen tasarı görüşülmek üzere BM Genel Kuruluna yönlendirildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde oylanan konularda konseyin beş daimi üyesinden birinin veto hakkını kullanması durumunda diğer bütün üyelerin verdiği kararın hiçbir önemi kalmıyor. Güvenlik Konseyi'nde alınan kararlar BM üyeleri üzerinde bağlayıcı iken Genel Kurul'da alınan kararlar tavsiye niteliğinde kalıyor.

Dünya ABD'den büyüktür

ABD'nin, BM Güvenlik Konseyi'nde Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanımaktan vazgeçme çağrısı tasarısını veto etmesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür" sözünü bir kez daha haklı çıkardı. 5 daimi 10 geçici üyesi olan BM Güvenlik Konseyi'nin yapısına daha önce defalarca tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı pek dikkate almayan daimi üyelerin, son olarak Güvenlik Konseyi'nde oylanan ve 15 üyeden sadece ABD'nin veto etmesiyle reddedilen Kudüs taslağı karşısında Erdoğan'a hak verip vermeyecekleri de merak konusu.

Birbirlerini de ciddiye almıyorlar

BM'nin yapısının çarpıklığına ve ABD'nin dünyayı tekelinde tutmaya çalışmasına ilişkin konuşan Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi 15 Güvenlik Konseyi üyesi karşısında söz konusu kararın sadece ABD'nin oyu ile reddedilmesi, dünyaya gözümüzün içine baka baka yapılan bir saygısızlıktır. Hatta diğer açıdan bakıldığında BM Güvenlik Konseyi'nin diğer üyelerine karşı da yapılan bir saygısızlıktır. Bu tamamen antidemokratik bir durum. Hadi siz dünyanın diğer ülkelerini dikkate almıyor ve 5 ülkeyi önemsiyorsunuz peki bir ülke 'hayır' dediğinde güvenlik konseyinin diğer daimi üyelerinin söylediklerini de mi önemsemiyorsunuz. Bu birbirlerini de ciddiye almayan bir uygulamadır." diye konuştu.

ABD bunun bedelini yakında ödeyecek

"Şu anda tarihin kırılma noktalarından birindeyiz. "diye sözlerine devam eden Sofuoğlu, "BM Güvenlik Konseyi üyelerinin tamamı şu anda ABD'nin karşısında. Bugün konu BM Genel Kurulu'nda geldiğinde de sanıyoruz bu yapı ortaya çıkacak. Biz ABD'nin bu antidemokratik uygulamalarından, dünyayı çatıştıran ve karıştıran adımlarından inşallah kurtulacağımızı söyleyebiliriz. Çünkü bütün ülkelerin gözünün içine baka baka saygısızca bir tutum takınıyor. Başka bir ülkenin bir toprağını hiçbir hukuk ilkesine dayanmadan farklı bir ülkenin başkenti yapıyorsun ve bunun arkasında duruyorsun, bu adaletsizlik. Trump, kendi ülkesindeki New York'u bile İsrail'e bu şekilde ilan edemez. Böyle bir şey için Amerikalıların referanduma gitmesi ya da Kongre'den ciddi bir karar çıkması gerekirdi. Ama İsrail için oturduğu yerden Kudüs'ü başkent ilan etme cüretini gösterebildi. Bu antidemokratik uygulamasının karşısında dünyadan karşılığını da aldı. ABD bu şekilde aslında tek başına dünya ile çatışmaya giriyor. ABD yakında bunun bedelini ciddi şekilde ödeyecek. "dedi.

ABD hani demokrasinin beşiğiydi?

Sofuoğlu, ABD'nin BM Büyükelçisi Nikki Haley'in Konsey'e sunulan karar tasarısını "hakaret" olarak nitelendirmesi ve "Bugün burada tanık olduğumuz şey asla unutulmayacak" sözlerine ilişkin ise, "Bu aslında çok iyi bir şey, bunları keşke devam ettirseler, bu ödeyecekleri bedelin süresini kısaltacaktır. Sen tehdit edeceksin, karşıdaki ülkeler ne yapacaklar? 'Peki' deyip geri adım mı atacaklar? Amerika'ya göre 14 bağımsız ülkenin kendi kararları olamazmış. Kendi başlarına karar alamazlarmış, alırlarsa Amerika jandarması gelir, onlara bedel ödetirmiş. Amerika evrensel hukuka, kişisel ve toplumsal tercihlere aslında hiç saygı göstermediğini de göstermiş oldu. Hani Amerika demokrasinin beşiğiydi? 14 ülke ABD'nin yanında yer alsaydı bu tehdidi yapmayacaklardı ve bu ülkeler demokratik tercih kullanmış olacaklardı. ABD bu hareketi ile demokrasi kılıfı ile dünyayı karıştırdığını ve çatıştırdığını da ortaya koydu." ifadelerini kullandı.