'Dönemin Başbakan'ı diyenler, dönemin haşhaşi örgütü oldu'

Cumhurbaşkanı Erdoğan Memur-Sen Sempozyumu'nda konuştu. Erdoğan, Memur-Sen'e milli iradeye sahip çıktığı için, aramıza sızan hainleri farkettiği için teşekkür ediyorum. Hala beddua seanslarına devam ediyorlar. Dönemin Başbakan'ı diyenler, dönemin haşhaşi örgütü oldu' dedi.
Memur-Sen kongresine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
"Bu dava sancağı asla asla yere düşmeyecek. Bu sancağı taşıyacak yiğitler her zaman olacaktır. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış vatanımıza kast ettiler. Bu aziz mücadeleyi, bu sancağı silmek istediler. Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Kurtul Amare'de direndi.
Akif İnan, 15 Yıl önce aramızdan ayrıldı ama hayatından nasıl destanlar yayıldıysa mezarından da destanlar yayılıyor. O destanlardan biri belkide en önemlisi hiç kuşkusuz MemurSen'dir. Akif İnan ağabeyimiz toprağa öyle bir tohum attı ki o tohum bugün Türkiye'nin en büyük STK'larından birine dönüştü. Allah ondan razı olsun, mekanı cennet olsun, geride bıraktığı eserler daim olsun ve geride bıraktığı eserleri nedeniyle amel defteri hep açık kalsın.
Türkiye ekonomisi yılda ortalama yüzde 5 büyüyerek yeniden büyüme hayalini gerçekleştirmiştir. Özgürlikler her alanda daha da genişleyerek yeniden büyük Türkiye hayalini gerçekleştirmiştir.
ESKİ TÜRKİYE İÇİN ÇABALADILAR
Yeniden büyük Türkiye, tıpkı geçmişte olduğu gibi tarihi misyonuna sahip çıkmış, dünyadaki haksızlıklara ses çıkarmıştır. Kardeşlerim şunu da aklınızdan çıkarmayın. Bu millet yeni Türkiye için yüzyıllardır çabalarken bir kısım da eski türkiye için her zaman mücadele vermiştir. Milletten haz etmeyenler eski Türkiye'de ısrar etmiştir. Türkiye büyüdükçe, refaha, huzura kavuştukça o aktörler eski Türkiye için çabalamaya devam etmiştir.
Bizden öncekiler nasılki son nefesine kadar bu mücadelenin neferi oldularsa bizler de olacağiz. Eğer bir an bile rehavete kapılıp ihmalkarlık yaparsak bu aktörler engellemeye çalışacaklardır.
HAZMEDEMİYORUM
Karşımdan gelip beni vursa bir şey demeyeceğim. Ama arkamdan gelip vurdukları zaman bunu hazmedemiyorum. Önemli olan her an uyanık olmak, her ihtimal karşısında dimdik durmak. Ben de kendi adıma konuşayım yanıldım, yanıltıldık.
Buradan Memur sen e teşekkür ediyorum. İhaneti görüp karşı durduğu için teşejkkür ediyorum. İstiklaline ve istikbaline sahip çıktığı için, hainlerle mücadelede yanımızda durduğu için teşekkür ediyorum. Sancağı dşürmediği için şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Siz oyunu tuzağı kumpası farkettiniz. Aziz milletimle birlikte o tuzağı bozdunuz. Milletin seçtiği bir başbakan azledildi, hapsedildi idam edildi. Senaryo aynı.
DÖNEMİN HAŞHAŞİLERİ OLDULAR
Aynı senaryoyu yazdılar. Aynı basım. Şimdi de elimize geçenlere baktığımızda şunu görüyoruz. Seçilmiş başbakana dönemin başbakanı düyorlar. Ama siz buna müsade etmediniz. 17 Aralık'ta 25 Aralık'ta bunu yapmak istediler.
Dönemin başbakanı diye fezleke yollayanlar dönemin haşhaşileri oldular. Şimdi hala beddua seansları düzenliyorlar. Artık Pensilvanya'da düzenliyorlar. Ne yakıştırırsanız yakıştırın bilin ki sizin tuzaklarınızın üzerinde Allah'ın tuzakları var.
Kırk yılın tuzağını bir yılda silip süpürmek mümkün değil ama zerine kararlılıkla gidiyoruz. Memur olmak için gece gündüz çalışan ama sınav soruları çalındığı için hayalleri gasp edilen gençlerimizin hakkını savunacağız hesabını soracağız.
Paralel yapıyı maşa olarak kullanan üst akıl kullandığı maşanın beceriksiz çıktığını anlayınca yeni maşalar arayacaktır. Bu mücadeleyi sürdürecek ve Türkiye'nin istikbalini savunacağız.
En iyi yaptıkları işi yapıyorlar. Gidiyor ağlama duvarlarında mazlum edasıyla gözyaşı döküyorlar. Basının susturulduğunu iddia edecek kadar pervasızlar ve ahlaktan yoksunlar.
AHLAKTAN YOKSUNLAR
En iyi yaptıkları işi yapıyorlar. Gidiyor ağlama duvarlarında mazlum edasıyla gözyaşı döküyorlar. Basının susturulduğunu iddia edecek kadar pervasızlar ve ahlaktan yoksunlar.
Bunlar gazeteciliği sadece kendileri için bir zırh gibi kullandılar. Şu anda tutuklanan isimler legal görünüm altında illegal işler yürüten isimler arasındalar.
Ey eli kalem tutanlar acaba gazeteciler suç işlemez mi? Suç işliyorsa bunun bedelini ödemek zorunda. Gazeteci sacede kalem tutmuyor yeri gelir silah da tutar. O gazetecilik zırhı altında bunlar masumdur diyebilir miyiz?
Biz gelene kadar cezaevinde olan yazar çizerlerin sayısını düşünsünler ve biz geldikten sonrakilerle karşılaştırsın bunun mukayesesini yapsınlar.
İHANETİN NEREDEN GELDİĞİNİ GÖREMEYEBİLİRSİNİZ
Yiğit ne diyor, karşımdan gelerek beni vursa gam yemeyeceğim, ama arkamdan vurdğu zaman o alçağı hazmedemiyorum. Mesele bu. Siz dost zannedersiniz ama dost bildiğinizin iradesini idrakini vatanını ve milletini karanlık odaklara pazarladığını bilemeyebilir, fark edemeyibilirsiniz. Önemli olan her ihtimal karşısında dimdik durabilmektir. Özeleştiri biz de bu konuda malesef yanıldık, yanıltıldık ve şuanda biraz da daha erken netice alabilecekken gecikmesinin nedeni bu olmuştur. Benim hakkımda dönemin başbakanı diye fezleke hazırlayanlar şuanda dönemin haşhaşileri oldu. Bakıyorsunuz şuanda hala beddua seansları düzenliyorlar. Bu defa yer değişti artık Pensilvanya'da düzenliyorlar ve akla hayale gelmeyen sıfatlar yakıştırıyorlar. Ne yakıştırırsanız yakıştırın ama bilin ki sizin tuzağınızın üzerinde Allah'ın tuzağı vardır. Yakın tarihimizdeki bütün karanlık noktaları, aydınlığa kavuşturmak için daha çok çalışacağız. 40 yılın tezgahını bir yılda düzeltmek mümkün değil. Memur olmak için gece gündüz ders çalışan, sınava hazırlanan hayalini kuran ama çalınan sınav sorularıyla hayalleri yıkılan kardeşlerimiz için daha çok gayret edeceğiz. Himmetleri, sadakaları, zekatları, kurbanları çalınan için vatandaşlarımız için bunların hesabını sormak için daha çok mücadele edeceğiz.
ELİ KALEM TUTANLAR, ACABA GAZETECİLER Mİ? SUÇ İŞLERSE BEDELİNİ ÖDER
İnlerine gireceğiz dediiğimizde feryat figan yapıyorlar. Ağlama duvarında mazlum gözyaşı dökmeye çalışıyorlar. Türkiye'de basının susturulduğunu iddia edecek kadar bunu da dünyaya ağlayarak gösterecek kadar ilkesizler, tutarsızlar ve malesef ahlaktan yoksunlar. Şimdi dikkat ediyorum bir grup eli kalem tutanlar gazete ilanı vermişler. Gazeteciler tutuklanmış, içeri atılmış vs. Şuanda bizim cezaevlerimizde 7 tane mahkum gazeteci var. Bunu bu toplantıda açıklamam lazım. Bunların bir grubu terör örgütleri ile ilişkilidir. Bir grubu öldürme suçu ile malesef bunlar yakalanmış mahkum edilmiştir. Bunların içinde polis öldürende var bekçi öldüren de var. Bunlar gazeteceliği sadece kendleri için bir zırh olarak kullanmışlar. Şimdi son olarak bu operasyonda içeri alınan gazeteci de işte legal görünüm altında illegal bir yapının şekillenmesinde gayreti olanlar arasından. Ey eli kalem tutanlar acaba gazeteciler suç işlemez mi? İşliyorsa bunun bedelini ödemek zorundadır. Gazetecilerin eli sadece kalem tutmuyor ki yeri gelir silah da tutar. İşlediği zaman gazetecilik zırhı altında bunlar masumdur diyebilir miyiz? Hukuk ne ise onlar da karşılığını görecektir. Özgürlükler noktasında biz göreve geldiğimizde yazar çizerlerin sayısını bi hesaplasınlar şimdiki dönemle o dönemin karşılaştırmalarını yapsınlar.
BU MANŞETLERİ AB İÇİNDE ATAMAZLAR
Dünya'nın hiç bir yerinde medya Türkiye'de olduğu kadar serbest değildir. Oturur hesabını kitabını yaparız. Demokratik ülkelerde bile yapılamayan ırkçılığı ve nefret suçlarını hergün işleyebilmektedir. Bunu şahsımda yaşıyorum, ailemle yaşıyorum. Bunun yerden tavana sınırı yok. İnanın, ABD'de bunu yapamazlar. Bu manşetleri AB içinde atamazlar. Şimdi bazı Avrupalı yetkililer çıkıyor sanki kendi ülkelerinde yokmuş gibi bizi itham ediyorlar. İngiltere'de 50 gazeteci gözaltına alındığında, medya kuruluşları kapandığında biz eyaptıkları gibi İngiltere'ye basın susturuluyor dediler mi demediler. Almanya'da bir dergiye baskın yapıldığında bilgisayarlara el konulduğunda Almanya'ya seslerini çıkaramadılar. İspanya'da gazeteci kimliği olan bir şahıs tutuklanıp hapse konulduğunda gazeteciler tutuklanıyor diye yaygara koparmadılar. ABD'de Ferguson olaylarında gazeteciler gözaltına alındı, hatta AA'dan bir arkadaşımız yerlerde sürüklendi ve 6 saat gözaltında tutuldu bunu görmediler. Kendileri yapınca susuyorlar, başkası yapınca susuyorlar görmemeleri gereken ülkelerde gazeteciler katledilirken susuyor üzerini örtüyorlar ama Türkiye'de gazetecilik dışında başka bir iddia ile gözaltına alınanları bizim aleyhimize işliyorlar. Biz Avrupa'nın günah keçisi değiliz. Hele hele azarlamaya kalkacağı bir ülke hiç değiliz.
Eski Türkiye yok, yeni Türkiye var. Çok daha ileri bir noktadayız daha da ileri doğru ilerliyoruz. Avrupa bizi eleştireceği yerde gitsin kendi içinde artan ırkçılığa çare bulsun. Son günlerde Almanya'da yapılan bir cami. Caminin duvarlarına gelip Nazi işaretlerini yapıyorlar bunun dışında da malum hayvanın kellesini çiziyorlar ve bununla sürekli o caminin inşaatını engellemeye çalışıyorlar. Hani sizde inanç özgürlüğü vardı hani nerede? Türkiye'de böyle birşey var mı? Burada böyle bir şey olsa dünyayı ayağa kaldırırlar. Restorasyonlarına destek oluyoruz biz.' dedi.