ABD seçimi sonrası dış piyasalarda doların değerlenmesi ve faiz artış süreci iç piyasaları etkisi altına aldı. İç gündem de bu görünüme katkı yaptı. Merkez bankasından gelen faiz artırımı, zorunlu karşılıklarda indirim ve ihracat reeskont kredilerinde vade uzatımı gibi kararların etkisi çok sınırlı kaldı. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile üyelik müzakerelerini dondurma kararı ve terör eylemlerinin aynı güne gelmesi talihsizlikti. Birçok olumsuzluk yaşandı ve belli ölçüde fiyatlandı. Potansiyel piyasa bozucu başka gelişmeler olabilir mi? Bu aşamada fiyatlama yeterli mi? Gündeme bakıldığında buraya kadardı demek şimdilik zor. Dış piyasalarda Dolar ve faiz yükselişiyle Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişen ülke para birimlerinde değer kayıpları sürüyor. Suriye konusundaki belirsizlik, FED'in aralıkta faiz artırım olasılığı, Türkiye'nin CDS oranlarında (risk primi) yükselişin sürüyor olması, büyüme beklentisinin zayıf olması belirsizlik ve tedirginlik kaynağı. 14-18 Kasım haftasında hisse ve tahvilden yabancı çıkışı 578 milyon dolar olarak gerçekleşti. Son iki haftalık 1.5 milyar doları geçti. 'Kurlarda zirve, borsada dip oluştu' demek için henüz erken.
BORSADA 73.500 ÖNEMLİ
BORSADA düşüş trendi devam etmekle birlikte uzun dönem trend desteği test edildi. Bu açıdan 73.500 seviyesinin üzerinde kalınması önemli. Bu seviyenin üzerinde tepki alımları görülebilir. Aksi takdirde düşüşün devamıyla sonraki destekler 72.500 ve 70.000 seviyelerinde. Olası tepki alımlarında ilk dirençler ise 75.500 ve 77.000 olarak görülüyor. Tepki çıkışının devamı için 77.000 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Bu güç henüz oluşmuş değil. Destek seviyelerinde tepki alımları görülse de satış baskısı korunabilir.
DOLARDA 3.40 SEVİYESİNE DİKKAT
Dolar/TL kurunda, orta ve uzun dönemli çıkış trendi devam ediyor. 3.47-3.50 ilk direnç noktaları. Bu seviyelerde satış denemeleri görülebilir. 3.50 seviyesinin geçilmesi durumunda 3.58-3.60 ve 3.70 gündeme gelebilecek seviyeler. Geri çekilmelerde 3.40 ilk önemli destek olarak görülürken sonraki destekler ise 3.35 ve 3.30 seviyelerinde bulunuyor. 3.40 seviyesinin üzerinde çıkış trendi gücünü korumakla birlikte direnç noktalarında satışlar görülebilir.
FAİZDE YÜK KURLAR DA
DÖVİZ kurlarındaki yükseliş faiz artışını da beraberinde getirdi. Reel sektörün 210 milyar dolar açığına karşılık 15 Kasım itibariyle toplam bankacılık kredileri 1.6 trilyon TL olarak görülüyor. Kredilerin dolar karşılığı 515 milyar. Bunun 177 milyar doları döviz cinsinden krediler. Kurartışını frenlemek için alternatiflerden biri olan faiz artışı faiz giderini, faize dokunmazsan yükselişini sürdürecek kur ise kur giderini artıracak. İlginç olan taraf hem faiz, hem de kur artıyor. Faizi artırmadan kurları aşağıya çekecek yol olarak dövize satış yönlü müdahale bildik yöntem. Merkez bankası rezervleri çok rahat değil. 2014 Ocak ayı bu yönden çarpıcı bir örnek. Merkez bankası döviz kurlarındaki yükselişe kısa aralıklarla yaklaşık 5 milyar dolar satarak müdahale etmiş, sonuç alamayınca gösterge faiz oranlarını yüzde 4.5'dan 10 seviyesine yükseltince döviz kurlarında sert düşüş görülmüştü. Kurlardaki yükselişe set çekecek döviz gelirini artırıcı veya giderleri kısıcı önlemler çerçevesinde, yabancı yatırımcı girişleri, ihracat artışı ve otomotiv vergilerinde olduğu gibi ithalatı caydırıcı bazı tedbirleri saymak mümkün. Ama bunların sonuç vermesi daha geniş zamana ve konjoktüre bağlı olacak.