Suriye'de abluka altındaki Doğu Guta'da Beşşar Esed rejiminin saldırısında annesiz kalan ve sol gözünü kaybeden Kerim bebek, diğer gözünü de kaybedebilir.
SALDIRI ANINDA ALDIĞI DARBE DİĞER GÖZÜNÜ DE KAYBETTİREBİLİR
Kerim bebeğin babası Ebu Muhammed, yaptığı açıklamada, kuşatma nedeniyle gerekli tedaviyi alamayan Kerim bebeğin, saldırı anında kafasına aldığı darbe ve kaybettiği sol gözünde biriken iltihap nedeniyle sağ gözünü de kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu anlattı.
Muhammed, "Doktorların söylediğine göre, oğlumun kaybettiği sol gözüne biriken iltihap, sağ gözüne akarsa onu da kaybedecek. Saldırı anında aldığı darbe de diğer gözünü kaybetmesine neden olabilir." dedi.
İlaç bulamadıklarını kaydeden Muhammed, "Oğlumun Doğu Guta dışında tedavi görmesini istiyorum" diye konuştu.
Muhammed, Kerim bebeğin tedavi olabilmesi için bölgeden tahliye edilerek tam teşekküllü bir hastaneye götürülmesi gerektiğini söyledi.
SADECE KERİM DEĞİL YÜZLERCE ÇOCUK DA ÇIKMALIMuhammed, "Kerim'in hikayesi her yerde yayımlandı. Dünyadan çok destek aldı. Kerim'e sempati gösteren herkese teşekkür ediyorum. Ama bu yetmez. Sadece Kerim değil, Doğu Guta'da (acil tedavi gereken) onun gibi yüzlerce çocuk daha tahliyeye muhtaç. Onlar da çıksın istiyorum." şeklinde konuştu.
İLAÇ YOKKEN PARAYI NE YAPAYIM?
Muhammed, sözlerine şöyle devam etti:
"Doktorlar ellerinden geleni yaptı. Ama Kerim bebeğin ikinci gözünü de kaybetmemesi için ablukanın dışında tedavi görmesi gerekiyor. Yardım kuruluşları geldi. Yardım edeceklerini söylediler. Benim meselem yardım değil, ilaç yokken parayı ne yapayım?"
Esed rejiminin, muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'ya bir buçuk ay önce düzenlediği saldırıya sokakta annesiyle yakalanan Kerim bebek, sol gözünü kaybetmiş, başından ağır yaralanmıştı.
Kerim, mucizevi şekilde yaşama tutunurken annesi hayatını kaybetmişti.
Bebeğin hikayesinin AA tarafından haberleştirilmesi ve fotoğrafının yayınlanmasıyla Türkiye ve dünyadan, sosyal medyada 5 milyondan fazla dayanışma mesajı paylaşılmıştı.
KATİL ESED DOĞU GUTA'DAKİ HASTA ÇOCUKLARI PAZARLIK ARACI YAPTI
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın danışmanı Jan Egeland, BBC'ye verdiği röportajda, Beşşar Esed rejiminin Doğu Guta'daki hasta çocukları tahliye etme karşılığında muhaliflerden talepte bulunduğunun anlaşıldığını söyledi.
Muhaliflerin, çocukların tahliye edilmesi için daha önce alıkoydukları rejim çalışanlarını serbest bırakmayı kabul ettiğini ifade eden Egeland, bu anlaşmaların iyi sonuçlanmasını umduğunu dile getirdi.
Egeland, "Hasta çocukları, esirler karşılığında salıvermek, çocukların savaşta pazarlık aracı olması iyi bir anlaşma değil. Bu olmamalı. Çocukların tahliye hakkı var ve bizim de onları tahliye etme zorunluluğumuz bulunuyor." diye konuştu.
Doğu Guta'da rejim ablukasında mahsur kalanların, çok az tıbbi imkana sahip olduğunu kaydeden Egeland, "Suriye'deki savaşta çok fazla hastane bombalandı, vuruldu. Yüzlerce doktor ve hemşire öldürüldü. Guta'daki 400 bin insan için kalan ise hiçbir şey." ifadesini kullandı.
Tahliyeden önce ölüyorlarDiğer yandan, Suriye Amerikan Tıp Topluluğu (Sams) bünyesinde çalışan doktor Mohamad Katoub, Doğu Guta'daki hastaların durumlarının hızla kötüleştiğini, bu nedenle hangi hastaların acil tahliye edileceğini takip etmekte zorlandıklarını bildirdi.
Acilen tahliye edilmesine karar verilenler arasında yer alan bir kız çocuğunu örnek veren Katoub, "Görevliler, küçük bir kızın tahliyesine nihayet izin verildiğini haber vermek içi ailenin evine gitti. Aile, kızlarının birkaç gün önce hayatını kaybettiğini söyledi." şeklinde konuştu.
Doğu Guta zor durumdaRejimin Ekim 2012'den bu yana askeri kuşatmada tuttuğu Doğu Guta'ya geçen nisan ayına kadar kaçak yollar, gizli tüneller ve aracı tüccarlar vasıtasıyla oldukça sınırlı da olsa gıda ve ilaç girişi sağlanabiliyordu.
Esed güçleri ve destekçisi yabancı terörist grupların ablukayı sıkılaştırmasıyla bölgedeki insani kriz şiddetlendi.
Son 8 aydır yarısı çocuk yaklaşık 400 bin sivil, Suriye iç savaşının son dönemdeki en büyük sıkıntılarını yaşıyor.