Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Başkan Ali Erbaş, Yurtdışı Filistinli Alimler Derneği tarafından online olarak organize edilen, "Kudüs ve Mescid-i Aksa Dayanışma Buluşması"nda konuştu.
Video konferansla gerçekleştirilen buluşmada, Kudüs'ün insanlığın en köklü mirasına ve tarihi serüvenine tanıklık eden evrensel bir değer olduğunu anlatan Erbaş, "İslam medeniyetinin tarihsel bilgi ve değerler hafızasıdır. Bu itibarla Müslümanların hayatında vazgeçilmesi asla mümkün olmayan mübarek bir şehirdir" vurgusu yaptı.
"Köklü bir muhasebe ve öz eleştiri yapmak durumundayız"
Filistin ve Kudüs'ün tarihini, bugününü ve geleceğini ele alırken İslam coğrafyasının genel durumu ve temel sorunlarının da konuşulması gerektiğinin altını çizen Erbaş, şunları söyledi:
"Kudüs'ü işgal edenler, İslam toplumlarını dağınık ve zayıf gördüklerinden dolayı kendilerinde bu cesareti bulmaktadırlar. Dolayısıyla Müslümanlar olarak hep beraber ciddi ve köklü bir muhasebe ve öz eleştiri yapmak durumundayız. Coğrafyamızın nasıl küresel aktörlerin güç gösterisi alanı haline geldiğini ve ümmeti zayıflatan faktörleri kapsamlı olarak ele almak ve çözüm üretmek zorundayız."
Erbaş, Filistin ve Kudüs'ü işgal edenlerin, dünyayı savaş ve kargaşaya sürükleyenlerin, hukuk, insaf, vicdan, demokrasi ve insan hakları gibi değerlerin hiçbirini umursamadığına dikkat çekerek, bu durumun tek çözümünün ümmetin bir araya gelerek zulme ve işgale engel olması olduğunu söyledi. "Filistin, eğitim müfredatlarına dahil edilmeli"
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Filistin davasının yeni nesillere doğru bir şekilde aktarılmasının önemine vurgu yaparak, şunları anlattı:
"Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili dini ve tarihi bilgilerin tüm İslam coğrafyasında eğitim ve öğretim müfredatlarına dahil edilmesi önemlidir. Müslümanların Kudüs'teki tarihi eserlerini araştıran kurum ve kuruluşlarını, keza Kudüs davasını savunmak üzere hizmet yürüten medya kuruluşlarını desteklemeliyiz. Müslüman ülkelerin dini kurumları ve sivil toplum kuruluşları, Kudüs bilincini güçlendirecek farklı etkinlikler yapmaya devam etmelidir."
Türkiye'nin her zaman Doğu Türkistan'dan Filistin'e dünyadaki tüm Müslümanların ve mazlumların yanında olduğuna işaret eden Erbaş, Ocak 2018'de İstanbul'da Uluslararası Kudüs Sempozyumu'nun düzenlendiğini ve buradan çıkan sonuç bildirgesiyle Kudüs davasının tüm dünya kamuoyuna aktarıldığını anımsattı.
"Filistinli Müslümanların yanında olduğumuzu ifade ediyorum"
Erbaş, Türkiye'de her hafta bir yerde Kudüs'le ilgili bir çalışma, bir konuşma ve bir faaliyetin mutlaka bulunduğuna, 100 bini aşkın camide Kudüs'le ilgili hutbeler okutulduğuna dikkat çekti. Ayrıca, Mayıs 2018'de de İslam İşbirliği Teşkilatının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle Kudüs meselesi için özel olarak toplandığını ve o gün, dünyaya güçlü bir mesaj vermek için 1 milyonu aşkın insanın katılımıyla Büyük Kudüs Mitingi'ni gerçekleştirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Davos ve Birleşmiş Milletlerde olduğu gibi her zaman tüm uluslararası toplantılarda en açık şekilde ve en yüksek sesle Kudüs davasını savunduğunu anımsatan Erbaş, "Bilinmelidir ki mücadelemiz, Kudüs tamamen özgür oluncaya kadar devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Erbaş, "Bu vesileyle her türlü işgal ve zulme rağmen yıllardır Mescid-i Aksa'nın muhafızlığını yapan Filistinli mazlum Müslümanların yanında olduğumuzu ve onlara her türlü desteği sunmaya devam edeceğimizi ifade ediyorum" dedi.