Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Diyanet İşleri Başkanlığımızın kendi yapısı ve statüsünün gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. En azından dini ve ilmi bakımdan özerk bir kamu tüzel kişiliğine dönüşmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Din eğitimi ve din hizmeti amaçlı kurulmuş tarihi vakıfların Diyanet İşleri Başkanlığı ile birleşmesinin önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.
5. Din Şurası'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, "Bu toplantımızda en çok üzerinde durduğumuz husus bilakis İslam dünyasında dini ve dini metinleri dahi arkasındaki ruhu, gayeyi, manayı, hikmeti yok sayarak sadece harflerden müteşekkir kanunlar mesabesine indirgeme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız ve bundan meydana gelen farklı din anlayışlarının dünyada saçtığı dehşeti ve vahşeti konuşuyoruz. Bu sebeple elbette bizim medeniyetimizi ifade eden en temel kavramlarda biri merhamettir. Bugün her işine ve her sözüne Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlayan Müslümanların merhameti kaybetmekle karşı karşıya kaldığını hep birlikte çok acı bir şekilde müşahede ediyoruz. İşte bu düşüncelerin gölgesinde biz 5. Din Şuramızı yapıyoruz. Dini bilgi konusunu, dini bilgi üretimini yeniden gözden geçirmek üzerinde duruyoruz. Bu bilginin nasıl bir hikmet ve marifetle eğitime dönüşmesi gerektiği üzerinde duruyoruz. Müesseselerimizi bu noktada gözden geçirmek zorunda olduğumuzu ifade ediyoruz" şeklinde konuştu.
"DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SADECE ARTIK ÜLKEMİZDE HİZMET VERMİYOR"
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın üretilen bu bilgiyi nasıl hizmete dönüştürmesi gerektiği üzerinde durduklarını ifade eden Görmez, şunları söyledi:
"Diyanet İşleri Başkanlığı sadece artık ülkemizde hizmet vermiyor. Dünyada da artık bir bilgi ve hikmet, tecrübe merci haline geldiğini ifade etmek isterim. 5 ayrı platform ile kendi hizmetlerini küresel ölçeğe taşımıştır. Bunlardan biri Avrasya İslam Şurası'dır, 2 yılda bir yapılıyor. İkincisi Balkan ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları Birliği'dir, 6 ayda bir bunu gerçekleştiriyoruz. Afrika Müslüman Dini Liderler Zirvesi'ni 3 yılda bir yapıyoruz. Bunların her birini o dünyalara önemli kapılar açtı. Avrupa Müslümanları Birliği'ni yine geçtiğimiz aylarda Belçika'da gerçekleştirdik ve onu da sürekli hale getirmeye çalışıyoruz. Birkaç hafta önce Latin Amerika ve Karayip Adaları Müslümanları dini liderlerini İstanbul'da topladık ve 7 milyon Müslüman'ın Latin Amerika ve Karayip Adaları'nda yaşadığını fark ettik. Onlarda bize taleplerini iletmeye başladılar."
"DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI'NIN KENDİ YAPISINI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMESİ GEREKİYOR"
Önümüzdeki yılın başında Pasifik Asya Müslümanları ile bir birlik oluşturacaklarını bildiren Görmez, "Daha sonra yine 2015 yılında Dünya Müslüman Azınlıklar Kurultayı yapacağız. Ülke ve millet olarak Türkiye'de din eğitimi, din öğretimi veren müesseseler olarak, din hizmeti yürüten müesseselerin artık sadece kendi ülkemizdeki insanların ihtiyacını düşünme lüksüne sahip olmadığını, dünyadaki bütün Müslümanların bir müracaat kaynağı haline geldiğini ifade etmek isterim. Ancak bunun için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kendi yapısını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Biz bütün görev tanımlarımızı yeniden yapmaya çalışıyoruz. Cami, imam, hatip, müftü, vaiz bütün bu görevleri görev tanımlarını sadece bir memuriyet çerçevesinde değil, gönüllülük esasına nasıl taşıyacağımız üzerinde yoğunlaşmış bulunuyoruz. Atanmış din görevlisi değil, adanmış din gönüllüsüne nasıl dönüşebiliriz, başta şahsım olmak üzere bunun üzerinde yoğunlaşmış bulunuyoruz. Ama bunun için öteden beri Diyanet İşleri Başkanlığı'na çok önem verdiğinizi biliyorum. İlk din şurasına katkılarınızı kayıtlardan öğreniyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın kendi yapısı ve statüsünün gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. En azından dini ve ilmi bakımdan özerk bir kamu tüzel kişiliğine dönüşmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Din eğitimi ve din hizmeti amaçlı kurulmuş tarihi vakıfların Diyanet İşleri Başkanlığı ile birleşmesinin önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.