Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından Kızılcahamam'da düzenlenen "Kültür ve Gençlik Politikaları Kurultayı" programına katıldı.
Gençlerle buluşmanın çok büyük bir önem ve mana taşıdığını belirten Erbaş, imam hatip geleneğinin bu topraklar için tarihi bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Erbaş, imam hatiplilerin inancı, vatanı, mukaddesatı, değerleri uğruna Çanakkale'den Kahramanmaraş'a, Sakarya'dan Sarıkamış'a tarihin en büyük destanlarından birini yazan milletin, yüreğindeki inancının, mücadele ruhunun, azminin, duasının, umudunun ve gelecek heyecanının temsilcisi bir nesil olduğunu söyledi.
İmam hatip neslini "Anadolu'nun saf, temiz geleneğinin ve düşüncesinin yansıması" olarak değerlendiren Erbaş, "Milletimizin ruh köküdür. Bir inanç ve maneviyat iklimidir. Aziz milletimizin imam hatiplere teveccühünün sebeplerini iyi anlamak ve o ideali hep canlı tutmak zorundayız." dedi.
Erbaş, imam hatipliler neslinin bir ferdi olmaktan gurur duyduğunu belirterek, "Bu gururla huzurunuzdayım. Çünkü imam hatipliler nesli, var olduğu günden beri, en zor zamanlarında bile vatanına, milletine, devletine, insanlığa hizmette hiçbir fedakarlıktan geri durmamıştır." diye konuştu.
Müslümanların tarih boyunca Endülüs'ten, Mezopotamya'ya, Osmanlı'dan, Afrika'ya hakim oldukları coğrafyalarda ve dönemlerde hep hukukun ve adaletin teminatı olduklarına işaret eden Erbaş, "Din, dil, ırk, renk ayrımı yapmaksızın herkesin temel hak ve özgürlüklerini dokunulmaz kabul etmişler, yaratana itaat ve yaratılana merhamet ahlakının en güzel örneklerini sunmuşlardır." ifadelerini kullandı.
Erbaş, yaşanan savaşların, kaosların, bireysel ve küresel krizlerin temelinde insanın kendine yabancılaşması, yaratılış gayesini unutması ve Rabbine kayıtsız kalmasının olduğunu belirterek, "Dünyayı, kaybettiği ve muhtaç olduğu değerlerle buluşturmak ise yine sizlere ve bizlere düşmektedir. Hatta bizim iman ve kulluk sorumluluğumuzdur." dedi.
"İnsan ideali kadardır"Gençlere tavsiyelerde bulunan Erbaş, şunları kaydetti:
"Bir kardeşiniz, bir üniversite hocası ve Diyanet İşleri Başkanı olarak hem kendinizin hem de toplumun ve bütün insanlığın iyiliği için şu hususları önemsemenizi özellikle tavsiye ediyorum. İnancınızı sahih bilgiler üzerine bina etmelisiniz. İslam'ın şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkeleri sizin elinizle ve gayretlerinizle dünyanın her yerine ulaşmalıdır. İnsanın değeri peşinden gittiği şeyle ölçülür. İnsan ideali kadardır. İdealiniz sadece kendinizle ilgili olmasın. İdealinizin başına milletinize ve insanlığa hizmet etmeyi koyunuz.
Bilgi üretmeyenler, üretilen bilginin takipçisi hatta mahkumu olmaya mecburdur. Yakın tarihi, son iki asırdır dünyada yaşanan gelişmeleri, birlik ve beraberliğimizi zedeleyen etkenleri bilmeliyiz. Bir arada yaşama ahlakına halel getiren, zarar veren ırk, din, mezhep, meşrep ve ideoloji üzerinden tefrika faaliyetlerine karşı uyanık ve bilinçli olmalıyız. Gencin süsü güzel ahlakıdır, en küçük davranışlarınızda bile, edep, nezaket ve zarafeti asla ihmal etmeyiniz."