Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erbaş, Diyanet Akademisi Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen "Dijital Medya ve Vaizlik Çalıştayı"nın açılışında konuştu.
Dijital dünyanın, pek çok alanda sayısız fayda sağlarken birçok problemin ortaya çıkışına da neden olduğunu belirten Erbaş, bu mecralarda oluşturulan kötü algıların hakikatin önüne geçtiğini, sanal olanın gerçeği baskılayabildiğini aktardı.
"Hayatın öznesi insanoğlu, dijital çağın nesnesi olma tehlikesiyle karşı karşıya"Erbaş, görselliğin öne çıkarıldığı dünyada, görme, izleme ve görünmenin varoluşun gayesi haline gelebildiğine dikkati çekerek, bu durumun "halife" sıfatıyla yaratılmış olan ve yeryüzünde hayatın öznesi kılınan insanoğlunu dijital çağın nesnesi olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı değerlendirmesinde bulundu.
Bu tehlikenin, egemen kültürlerin alabildiğine özendirildiği bir sürece de işaret ettiğini vurgulayan Erbaş, egemen olan kültürün insanları esareti altına aldığını kaydetti.
Çocuklar ve gençlerin büyük ölçüde dijital dünyanın aktörleri tarafından şekillendirmeye çalışıldığına işaret eden Erbaş, "Çocuklarımızın ve gençlerimizin dünyalarına hitap edebilecek, onları kendi değerleriyle buluşturacak, inanç, tarih ve medeniyet değerleriyle tanıştıracak dijital içerikler üretmenin son derece elzem hale geldiğini görmemiz gerekmektedir. Onların iyi birer dijital okur yazar olmalarını ve doğru bilgiye, doğru yöntem ve sorulara ulaşmalarını sağlayacak bir imkan oluşturma sorumluluğu ise bizim omuzlarımızdadır." ifadelerini kullandı.
Küresel terör ve suç örgütlerinin sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanarak, destek ve insan kaynağı devşirebildiğini dile getiren Erbaş, birçok istismar örgütü ve illegal yapının, yasal ve hukuki kanallar üzerinden yapılan bütün engellemelere rağmen, sosyal medya üzerinden kara propaganda ve tezviratlarla kaotik emelleri için çalışmaya devam ettiğini aktardı.
9 "İslam inancını insanlığa yeniden izah etme sorumluluğumuz var"Gençlerin, nesillerin ve tüm insanlığın, sanal alemin bilinmezlikleri içerisinde kaybolmasını önleyecek çalışmaların yapılması gerektiğini belirten Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
"Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, İslam inancını ve varlık, alem ve hayat tasavvurunu, bilgi çağının şart ve imkanları çerçevesinde ve algılara uygun bir yöntemle insanlığa yeniden izah etme zorunluğumuz ve sorumluluğumuz var. Teknolojik keşifleri, yenilikleri ve dijital dünyanın tüm gerçekliklerini dikkate alarak her alanda İslam'ın eğitim, bilim, ticaret, iktisat, sanat, siyaset ve iletişime dair evrensel ahlakını, dijital dünyaya ve onun sağladığı imkanlarla tüm insanlığa yeniden teklif etme sorumluluğumuz ve zorunluluğumuz var. Gerçek alemde olduğu gibi sanal alemde de iyiliğin egemen olması için özveriyle gayret sarf etmeliyiz. Hayatın, Kur'an ve sünnet rehberliğinde yeniden inşası için dijital ortamda da elimizden gelen gayreti göstermeliyiz."
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının çalışmalarında, Kur'an ve sünneti referans aldığının altını çizerek, "Mesnetsiz, tutarsız ve ayakları yere basmayan bilgiler paylaşmanın ve malumatfuruşluk yapmanın kimseye faydası yok. Ürettiğiniz içeriklere, sohbetlere kesinlikle yapıcı bir üslup, kuşatıcı bir yaklaşım ve hikmetli bir dil hakim olmalı. Kırıcı, dışlayıcı ve ötekileştirici tavırlardan uzak durmalıyız, sakınmalıyız." ifadelerini kullandı.
Bilgiye, ferasete, şuura ve ahlaka dayalı bir dindarlığın geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğine işaret eden Erbaş, "sarsılmaz bir iman" imkanına sahip olduklarını, bu imanın heyecanlarını artırdığını vurguladı.