Sözcü Aksoy, Al Nahyan'ın "Türkiye'nin Arap ülkeleri için tehdit teşkil ettiğine" dair açıklamasına ilişkin bir soruya yazılı yanıt verdi.
Arap dünyasıyla müstesna tarihi ve beşeri bağları bulunan Türkiye'nin Arap ülkelerinin huzur, güvenlik ve istikrarına atfettiği önem ve Kudüs başta olmak üzere İslam dünyasının ortak davalarına verdiği güçlü desteğin herkesçe bilindiğine işaret eden Aksoy, Türkiye'nin Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına verdiği destek, bu ülkede kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için ortaya koyduğu çabalar ve misafir ettiği 3,5 milyondan fazla Suriyeli kardeşi için üstlendiği sorumluluğun da ortada olduğunu vurguladı.
"Her bir ülke elini taşın altına koyma iradesini göstermeli"
Aksoy, TSK'nın Afrin'e yönelik operasyonunun ise Türkiye'ye yönelik terör tehdidini bertaraf etmek amacıyla yapıldığını belirterek şunları kaydetti:
"Hal böyleyken, BAE Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'nin Suriye'ye müdahale ettiğine ve Arap dünyası için bir tehdit oluşturduğuna dair açıklamasını anlamak ve iyi niyetle bağdaştırmak mümkün değildir. Esasen bir süredir tarihimize ve Arap dünyasıyla ilişkilerimize yönelik karalama niteliğindeki beyanlarıyla BAE yetkililerinin hangi çevrelere hizmet etmeye çalıştıkları da gayet iyi bilinmektedir. Bölgenin içinden geçtiği kritik dönemde yapılması gereken, ortak bir kaderi paylaşan dost ve kardeş halklar arasında nifak tohumları ekmek değil, bölgesel sorunların dayanışma içinde sahiplenilmesi ve her bir ülkenin bu sorunların çözümlenmesi için elini taşın altına koyma iradesini göstermesidir."