Burak Akçapar: "AB genişleme süreci devam etmeli"

-Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, Türkiye'nin AB üyesi olmak istediğini belirterek, "Avrupa Birliği (AB) genişleme süreci, devam etmeli ve inanılır, somut kriterlere dayalı bir şekilde ilerlemeli." dedi.

Avrupa Parlamentosu Milletvekili, Avrupa Liberaller Alyansı (ALDE) Partisinin Eş Başkanı İlhan Küçük’ün himayesinde başkent Sofya'da "Avrupa Birliği Balkanlar ile Buluşuyor" konulu uluslararası konferans düzenlendi.

Konferansa Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Burak Akçapar, Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök ve tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı katıldı.

Konferansta, AB'nin genişlemesi, Balkanlar, Türkiye'nin dış siyaseti ve 100 yıllık diplomasi geleneği konuları tartışıldı.

Konferansın ardından AA muhabirine konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Akçapar, "Avrupa Birliği (AB) genişleme süreci, devam etmeli ve inanılır, somut kriterlere dayalı bir şekilde ilerlemeli." dedi.

Akçapar, "Biz, Balkan ülkelerinin AB'ye üyelik sürecini destekliyoruz. Biz AB üyesi olmak istiyoruz. AB’nin genişleme süreci 10 ülkeyi de alarak tamamlandığında, Avrupa'nın çok daha güvenli, çok daha müreffeh olacağına inanıyoruz. Türkiye'nin rolleri burada kaçınılmazdır, esastır." diye konuştu.

AB'nin Balkan ülkeleri ile ilgili genişleme sürecine de değinen Akçapar, barış stratejilerinin Balkan ülkelerinin AB'ye katılım sürecinde önemli bir rol oynadıklarını belirtti.

Akçapar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, AB'nin potansiyel en perspektifli üyelerinden biri olmasına rağmen üyelik konusunda süreçte uzun bir bekleyiş içindedir. (Müzakerelerde) Bu durgunluk döneminin sebebi biz değiliz. Sabırsızlıkla önünün açılması ve devam etmesini bekliyoruz."

Türkiye’nin Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olduğuna işaret eden Akçapar, "Biz, Türkiye olarak, Avrupa'da özgürlük, güvenlik ve refah için en çok katkı sağlayan ülkelerden biriyiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye diplomasisinin 100. yıl dönümü

Prof. Dr. İlber Ortaylı da konferansta Türkiye’nin dış siyasetine ilişkin bir konuşma yaptı.

Bulgaristan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, Bulgaristan’da 1944 yılında komünizm rejiminin iktidara gelmesine dek çok iyi olduğunu anımsatan Ortaylı, Bulgaristan’da 1989'da komünistlerin Türk ve Müslümanlara uyguladığı baskıcı politika sonucunda 300 bin kişinin toplu göç ettiğini ve bunun Türkiye’nin sanayi ve tarım sektörünün gelişimine katkı sağladığını anlattı.

Ortaylı, Türkiye’nin tarihsel ve coğrafi olarak Rusya ve Çin’in yanı sıra değil, Balkanların bir parçası olduğuna işaret ederek, Balkanlar’da her bir ülkenin içinde diğer ülkelerin azınlık temsilcilerinin bulunduğunu söyledi.

ALDE Eş Başkanı İlhan Küçük ise Türkiye’nin AB’ye üyelik çabalarının ve imkanlarının sürekli tartışıldığını belirterek, "Türkiye, AB üyelik yoluna devam etmeli midir? Elbette ki devam etmeli, eğer reform yapma niyeti varsa. Eğer, (Türkiye) AB'nin ötesinde olan jeopolitik yörüngesinin bir parçası olacaksa ben ‘evet’ derim." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök de Bulgaristan ile Türkiye arasındaki gittikçe yoğunlaşan dostane, iyi komşuluk ve NATO ortamında müttefiklik ilişkilerinin gelişimine değindi.

AB Komisyonu temsilcilerinin de çeşitli konuşmalarla katıldığı konferansta, Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın durumu ve NATO’nun genişleme konuları da ele alındı.