MAAZ İBRAHİMOĞLU
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, Hrant Dink cinayeti davasında, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi olduklarına karar vermesi tepkilere neden oldu. Mahkeme, Hrant Dink'i "tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan Yasin Hayal'e verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını onarken, Hayal'in "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan verilen beraat kararını ise "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgütü kurma ve yönetme suçundan" ceza verilmesi istemiyle bozdu.
Yargıtay'a katılmıyorum
Karara tepki gösteren Hrant Dink'in avukatı Fethiye Çetin, TMY'nin birinci maddesini örnek gösterdi. Çetin; "Yargıtay diyor ki 'Bu cinayeti işleyen örgüttür. Aynı zamanda silahlı bir örgüttür. Tamam. Ve bu örgüt bu cinayeti işlemiştir. Fakat bu bir terör örgütü değildir.' Tabi bu örgütler herhangi bir suçu işlemek için bir araya gelen yapı da olabilir. Bu hırsızlıkta, cinayette olur. Fakat terör örgütü demek için yasadaki bazı tanımlara bakmak lazım. Ben Yargıtay ile aynı kanıda değilim. TMY'nin birinci maddesinde, Terör, cebir, şiddet kullanarak, baskı, yıldırma ve tehdit yöntemlerini kullanarak temel hak ve özgürlüklerini yok etmek, kamu düzenini ortadan kaldırmak şeklinde tanımlanıyor. Buradan baktığımızda temel hak ve özgürlüklere karşı olan bir örgüt var karşımızda. Kendilerinden farklı etnik, dini grupları sindirmek için hareket eden bir örgüt var karşımızda. Kendilerinden farklı olan dini grupları yok eden bir örgüt var karşımızda. Peki o zaman nasıl oluyor da bu örgüt terör örgütü olmuyor? Yargıtay terör örgütü deyince anayasal ve devlet düzenini ortadan kaldıran örgüt aklına geliyor. Oysa TMY'nin birinci maddesinde tanımı var. o nedenle bu karara katılmıyorum" şeklinde konuştu.