Dimdik duran bir Başkomutan

15 Temmuz'da başlayan FETÖ'cü kalkışmanın 16 Temmuz'a evrildiği saatlerde tüm Türkiye'de milyonlar sokakları, meydanları doldurdu. Saat 03.20'de tüm tehlikeyi göze alarak Atatürk Havalimanı'na inen uçaktan Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Erdoğan indi ve millete seslendi; Ölümüne direneceğiz!

Özlem Doğan'ın kaleminden

Saatler ezan, silah, jet sesi, bomba ve yardım çağrıları eşliğinde ilerliyordu. Tıpkı diğer illerde görülen bir tabloya Konya'da da şahit oldum. Marketlere koşan, bankamatik önünde kuyruk oluşturan gece gibi yüzleri kararmış tıynetsizlere zaman ayırıp birkaç kelam etmeye bile imtina ettim. Onlar, halkın bu destansı mücadelesinde ancak birer gölge idiler. Eğer darbe başarılı olursa Pensilvanya merkezli karanlık güçler tarafından yönetileceklerini ve Suriye gibi yıllarca sürecek bir iç savaşın içinde Türkiye'yi kaybedeceklerini bilmeyen bu güruhun azlığı, sokaklara dökülüp canını hiçe sayanların çokluğundan belliydi, şükrettim.

Tüm Türkiye tek yürek oluş direniyordu; vücutları parçalayan G3 mermilerine, tepelerine yağan bombalara ve hainlerin kalleş tuzaklarına. Darbeci canavarların gözü öylesine dönmüştü ki tank topuyla bile ateş ederek birçok vatandaşın tanınmayacak halde parçalanmasına neden oldular.

BAŞKOMUTAN İSTANBUL'DA

Saat 03.20'de tüm tehlikeyi göze alarak Atatürk Havalimanı'na inen uçakta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını elimiz kalbimizde izledik. O bizim başkomutanımızdı. Erdoğan'ın kararlı ve dik duruşu Türk milletine daha da çok cesaretlendirdi. Dişe diş, kana kan bir mücadele yaşanıyordu. Herkes sokaktaydı kimse uyumuyordu. 88 yaşındaki babaannem namaz esnasında jet uçaklarının korkusundan yere düşmüştü, yaşlıydı ve ne olduğunu anlamıyordu normal olarak. Babaanneciğim o gece yere düşüşünün ardından hastalandı ve bir hafta sonra vefat etti. İki elim yaşlı ve dindar bir kadının da ölümüne sebep olan darbecilerin her zaman yakasında olacak. Evi her aradığımda annemin telaş içindeki sesiyle irkiliyordum. Babam, amcam ve kuzenlerim daha darbe söylentisinin başlamasıyla birlikte Vatan Caddesi'ne gitmişlerdi. Annem de onların yanına giderek darbeye direnmek istediğini fakat babaannemi bırakıp gidemediğini söyleyerek üzüntüsünü dile getiriyordu.

Ağaran gün FETÖ'cülerin sonu oldu

Gün yavaş yavaş ağarmaya başlarken polisin duruma hakimiyeti ve vatandaşların ölümüne cesaretiyle darbeciler büyük bir hezimete doğru yol alırken son kozlarını oynamaya çalıştılar. Sabaha kadar hiçbirimiz eve dönmedik, yemek yemedik, su içmedik, gaflete düşmedik, rehavete kapılmadık. Henüz hiçbir şey sona ermemişti. Tetikteydik. Hainler 06:19'daCumhurbaşkanlıgu0306ıKuu0308lliyesi yakınındaki kou0308pruu0308luu0308 kavşak ve otoparkı bombalandı. Bombalama sonucunda, 15 kişi şehit oldu, 7 kişi yaralandı. Fakat bu yaptıkları son saldırı da onları kurtarmaya yetmedi. Gün ışımış ve hainler bir bir gözaltına alınıp tutuklanmaya başlamıştı. Halk polisle el ele FETÖ'cüleri kapana kıstırıp yakalanmasını sağlıyorlardı.

Büyük Türkiye halkının şanlı zaferi

Derhal İstanbul'a dönmeliydim. Bir gazeteci olarak bu tarihi gecede darbenin ve Türk milletinin kazandığı zaferin iki ana şehrinden biri olan İstanbul'da olamamak benim için çok üzücüydü. Sabah hazırlıklarımı yapıp dönmeye çalıştım ama güvenlik sebebiyle birçok ulaşım yolu iptal edilmişti. Öğlen saatlerinde hızlı trenle Konya'dan Ankara'ya oradan da İstanbul'a hareket ettim. Akşama doğru ilk işim Vatan Emniyet Müdürlüğü binasının önüne gitmek oldu. Büyük Türkiye halkı şanlı zaferlerine bir yenisini daha eklemişti. Ellerinde yalnızca bayrak olduğu halde göğsünü kurşunlara siper ederek, kendisine doğrulmuş modern silahları ve onları tutan elleri hezimete uğratmıştı. Yaklaşık bir ay süren demokrasi mitingleri görsel bir şölen bir bayram havasında devam etti.

Bir işgal girişimi yaşadık

AK Parti MKYK Üyesi Zeynep Alkış: 15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değil, bir iç savaş provası ve işgal girişimiydi. FETÖ/PYD'nin kanlı planını Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın çağrısı, siyasetin dik duruşu ve milletin olağanüstü direnişi bozdu. Millet iradesine sahip çıkarak teröristleri etkisiz hale getirdi, değerlerine ve herşeyden önemlisi kardeşliğimize sahip çıktı. O gece milletimize omuz veren en büyük güçlerden birisi de medyamızdı. Medyamız millet ile birlikte direndi, millet ile birlikte yeni bir tarih yazdı.Şimdi hepimize düşen görev safları daha da sıklaştırmak ve hep birlikte FETÖ bitene kadar, küresel destekçileri diz çökene kadar direnişe devam etmektir.

Vatan sevgisi imandandır

Sunucu Ayşegül Büyüksarı Şencan: 15 Temmuz 2016 tarihi, şaha kalkmış bir milletin destanıdır. Uçakla tankla başlayan saldırının karşısında iman vardı, yaşayan inanan dimdik duran insanlar. Şehadetleri kabul olunan şehitler verdik, köprünün üstünde kollarını açmış tekbir getiren yiğitler, alnının şakından vurulurken gülümseyen gözler gördük. Unutmadık, unutturmayacağız. Biz, bir oldukça diriyiz çünkü biz de vatan sevgisi imandandır. 15 Temmuz'da sayfalarca anlatılacak bir destan yazdık, tıpkı Çanakkale'de olduğu gibi. Bu milletin topraklarında mucizeler bitmeyecek ve evlatlarımız bu şanlı milletin mucizelerini yeniden okuyacak.