Dilimizi kısırlaştıran çürümeye 'Dur' diyeceğiz

Başbakan Yıldırım 'Ne yazık ki sosyal medya dili, gençlerimiz arasında geçerli bir yazı diline dönüştü. Dilimizi kısırlaştıran, iletişimi yok eden ve Türkçeden ziyade bir kuş dilini andıran bu çürümeye artık 'dur' deme zamanı gelmiştir' dedi.

Serdar Arseven/ ANKARA

Uluslararası Türkçe Yaz Okulu'nun kapanış programına katılan Başbakan Binali Yıldırım yaptığı konuşmada " Türkiye 2005'den itibaren Afrika'ya açılma politikasını hayata geçirdi. Bugün 40'ın üzerinde Afrika kıtasında büyükelçilik binası açan, 45'e yakın ülkeye doğrudan uçuşları başlatan ülke durumuna geldi. THY Afrika kıtasında bir numara oldu. Yunus Emre Enstitüsü, TİKA, AFAD, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü'nü de hayata geçirerek dış dünyada, Balkanlar'da, Orta Asya'da, Avrupa'da, Afrika'da velhasıl beş kıtada eğitim alanında, sosyal destekler alanında çok büyük hizmetlere başlamış oldu. Türkiye bugün milli gelirine oranla en fazla dış destek veren ülke olarak kayıtlarda yerini aldı. Dünyadaki tüm dış desteklerin oranı bakımından da Amerika'dan sonra Türkiye geliyor" ifadelerini kullandı.

Anlamsız kısaltmalar dilimizi çürütüyor

Sosyal medya diline eleştirilerde bulunan Başbakan Yıldırım, "Ne yazık ki sosyal medya dili, gençlerimiz arasında geçerli bir yazı, iletişim diline dönüşüyor. Anlamsız kısaltmalar, aralarına serpiştirilen yabancı kelimeler, bozuk cümleler giderek sıradan hale geliyor. Dilimizi kısırlaştıran, nesiller arasındaki iletişimi yok eden, Türkçeden ziyade kuş dilini andıran bu çürümeye artık 'dur' deme zamanı gelmiştir" dedi. Ülkemizin Doğu ve Batı ile ilişkisine dikkat çekerek, Türkiye'nin geleceğe Selçuklu'nun sembolü olan çift başlı kartal gibi baktığını aktaran Başbakan Yıldırım, "Düşman zihniyet ülkemizi; ekonomik, ticari, hatta askeri olarak ülkemizi tek bir merkeze mahkum etmeye çalıştı. Türkiye ne zaman bir arayış içerisine girse bazı çevrelerce irtica fobisi hortlatılmış, eksen kayması gibi tartışmalar açmıştır. Ama biz bu saldırıların hepsini boşa çıkardık. Selçuklu ve Osmanlı'nın bakiyesi üzerine kurulan Cumhuriyetimiz ne doğuyu ne de batıyı ihmal etme lüksüne sahip değildir. Türkiye, Selçuklu'nun sembolü olan çift başlı kartal gibi bir yüzü doğuya bir yüzü batıya dönük olarak yoluna devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Sömürgeciler dini ve dili hedef aldı

Dilini kaybeden bir milletlerin benliğini kaybedeceğini vurgulayan Yıldırım, "Ana dilleriyle bağları zayıflayan toplumların zamanla sürüleşmesi, sömürgeleşmesi kimliğini kaybetmesi kaçınılmazdır. Afrika'da sömürgecilerin işgal ettikleri yerlerde insanların inançlarıyla beraber dillerini de hedef aldıklarına şahit oluyoruz. Birçok Afrika ülkesinde yerel dille konuşmak hor görülmüş, öğrenilmesi, öğretilmesi yasaklanmıştır. 600 boyunca cihana hükmetmiş Osmanlı ile diğer devletler arasındaki en büyük fark budur. Osmanlı hiçbir zaman yönetimi altındaki insanların dinini, dilini, kültürünü yok etmek gibi bir politika izlememiştir. İşte bizim farkımız bu" şeklinde konuştu.

Konuşmasında ekonomik gelişlere de değinen Başbakan, "Türkiye 2005'den itibaren Afrika'ya açılma politikasını hayata geçirdi. Bugün 40'ın üzerinde Afrika kıtasında büyükelçilik binası açan, 45'e yakın ülkeye doğrudan uçuşları başlatan ülke durumuna geldi. THY Afrika kıtasında bir numara oldu.Balkanlar'da, Orta Asya'da, Avrupa'da, Afrika'da velhasıl beş kıtada eğitim alanında, sosyal destekler alanında çok büyük hizmetlere başlamış oldu. Türkiye bugün milli gelirine oranla en fazla dış destek veren ülke olarak kayıtlarda yerini aldı" bilgisini verdi.