Aydal, "Rahmetli hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın da bu durumu çok farklı şekillerde ifade ettiği ve İslam Dinarının oluşmasını arzu ettiği bilinmektedir. Eğer Türkiye kendi Dijital Parasını çıkarırsa bu hedefimizin ilk adımı olacaktır. ABD'nin SWIFT kuralları ve haberi olmadan, başta Çin, Rusya olmak üzere blockchain teknolojini uygulayan dijital paraya geçen bütün ülkeler ile alışveriş yapılabilir. İkinci aşamada D8 ülkeleri arasında, üçüncü aşamada da Müslüman ülkeler arasında ortak kullanılabilecek ortak bir Dijital paraya geçilebilir." dedi.
Milli Görüş'ün hedeflerine uyuyor
Aydal konu ile ilgili şunları kaydetti: Ülkemizde ekonomi dünyasında son zamanlarda konuşulan en önemli konulardan biri Blok Zincir( BlockChain) teknolojisi ile Bitcoin ve benzeri dijital paralardır. Sade vatandaş bu yeni teknolojiyi anlamakta güçlük çekmekte, bir takım yazarlar da bu paralara yeni bir “SAADET ZİNCİRİ” gözüyle bakmaktadırlar. Olaylara farklı açılardan bakıldığında bu konunun Milli Görüşün hedeflerine hizmet eden unsurlar taşıdığı da görülmüştür. 2009 yılında Japon Satoshi Nakamoto’nun yazdığı Bitcoin whitepaper’ı ile birlikte hayata gelen Blockchain Teknolojisi ve kripto paralar ile yaşadığımız günlerde büyük değişiklikler olmakta ve öncelikli olarak Finans alanında, sonrasında birçok sektörde evrimleşmenin yaşandığı ve yaşanacağı öngörülmektedir. 2009’dan bu yana kadar olan dönemde birçok hacker, özellikle Bitcoin Blokzinciri’ni çökertmeye çalışsa da başarılı olamamıştır. Bu durum, sisteme ve teknolojiye olan güveni artırmakla kalmamış, bu paranın yatırımcı nezdinde değerini de artırmıştır.
Pandemide dijital paraların önemi arttı
Aydal, Mart 2020’de COVID-19 Pandemisinin ani bir şekilde yayıldığı Avrupa’da, Bitcoin ve diğer kripto paralar da çöküş yaşamış olsa da ülkelerin para basmaları ile para birimlerinde gözlenen devalüasyon, Kripto paralara yansımadığını ve güvenli liman olarak görülen kripto paraların değerinde artışın devam ettiğini belirterek şöyle devam etti:
Kripto paralar, değerini koruması ve uygulama alanının artması ile birlikte, son 6 aylık dönemde özellikle kurumsal yatırımcılar, varlık ve fon yöneticileri için de çekici bir yatırım enstrümanı haline gelmiştir. Grayscale Investments, Guggenheim, MassMutual gibi birçok kurumsal yatırımcının yanında Tesla’nın CEO’su Elon Musk’da Tesla’nın yatırımları arasında 1.5 milyar dolarlık kripto para olduğunu açıklamıştır. Kripto paraların günlük hayatta ve genele yayılması için atılan en büyük adımlardan ilki Paypal tarafından Ekim 2020’de artık kripto ödeme kabul ettikleri şeklinde gelmiştir. Şubat 2021’de ise hem Visa hem de Mastercard, artık kartlarına kripto para ödeme entegrasyonu yapacaklarını duyurarak kripto para kullanımının çok da uzak olmayan bir tarihte halka ineceğinin haberini verdiler." dedi.
Merkez Bankası 'dijital lira' üzerinde çalışıyor
Son 1.5 yıllık dönemde ülkelerin kendi dijital parasını çıkarması yönünde çalışmalar başlattığını da ifade eden Aydal, "Türkiye Merkez Bankası’nın da Dijital Lira üzerinde çalışmakta, hatta bu alanda büyük bir uzman kadrosu oluşturduğu bilinmektedir. Çin, Yuan’e peg olarak üretilen Dijital Yuan’i aktif olarak test etmektedir. Çinliler için yeni yıl olarak kutlanan Şubat ayında Pekin’deki vatandaşlarına 1.5 milyon dolarlık dijital Yuan dağıtmış ve ödemelerde bu parayı kullanmasını istemiştir." şeklinde konuştu.
Türkiye Avrupa'da 3. sırada
Türkiye'de vatandaşın dijital paraya ilgisinin her geçen gün arttığını belirten Aydal, ilgili kurumlar tarafından çalışma yapılarak bu teknolojilerin önünün açılması gerektiğini ifade etti:
"Türkiye, kripto paralara olan ilgi anlamında hem Avrupa’da hem de Ortadoğu ülkeleri sıralamasında ilk 3’de gelmektedir. Ancak bu ilgi sadece kripto borsalarda kripto para alım-satımı olarak kalmamalıdır. SPK, BDDK, BTK ve ilgili diğer kurumların bir araya gelmesi ve Kripto para alanında, engelleyici olmayan ama hem bireysel hem de kurumsal yatırımcıyı koruyan mevzuatın en azından çerçevesel anlamda netleşmesi bu alanda çalışan ekosistem aktörlerine yol gösterecektir. Yeniden Refah Partisi ve genelde “Milli Görüş” olarak bizi ilgilendirecek kısmı ise, bu teknolojilerin kullanılmasının yaygınlaşmasıyla ABD dolarının gücünün, dolayısıyla ABD’nin Dünya üzerindeki hegemonyasının zayıflayacak olmasıdır. Yeniden Refah Partisi olarak bu gelişmeleri dikkatle izlemekteyiz."