DHKP-C'li itiraf etti: 'Nuriye Gülmen'le bomba hazırladık'

İstanbul'da, DHKP/C'ye yönelik başlatılan soruşturmada gözaltına alınan şüphelilerden, aralarında örgüt yöneticisi, avukat ve cumhuriyet savcısı Selim Kiraz'ı şehit eden teröristlere yardım edenlerin de bulunduğu 65'i tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, DHKP/C terör örgütünün faaliyetleri ve mensuplarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, ardı ardına yapılan operasyonlar sonucunda gözaltına alınan şüphelilerden, aralarında örgüt yöneticisi, avukat ve cumhuriyet savcısı Selim Kiraz'ı şehit eden teröristlere yardım edenlerin de bulunduğu 65'i çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca silahlı terör örgütü DHKP/C'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, örgütün çözülmesine ve mensuplarının deşifre olmasına ilişkin önemli operasyonlar düzenlendi. Savcılık geçtiğimiz ay örgüt üyesi olduğu iddiasıyla avukatlara yönelik yürüttüğü soruşturmada elde edilen yeni deliller ve itirafçıların beyanları üzerine 100'ü aşkın kişi hakkında yakalama kararı çıkardı.

Bu kararın ardından savcılığın talimatı ile emniyet güçlerince gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda aralarında örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 72 şüpheli gözaltına alındı. Söz konusu şüphelilerden 15'i avukat, 2'si 31 Mart 2015 yılında İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol'a silah ve yer temin edenler olmak üzere 65 şüpheli, çıkarıldığı mahkemecelerce ''silahlı terör örgütü yöneticisi ya da örgüte üye olmak'' suçlarından tutuklandı.

Şüphelilerden biri sağlık sorunları nedeniyle, 3 şüpheli ise sevk edildiği hakimlikçe adli kontrol şartıyla, diğer 3 şüpheli ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak örgüt ve mensupları hakkında açıklamalarda bulunduğundan serbest bırakıldılar. Soruşturma kapsamında, 10'u aşkın şüpheli ise firari olarak aranıyor.

Savcılığın şüphelilerden elde ettiği örgütsel ve dijital döküman ile alınan raporların haricinde, itirafçıların beyanları ve teşhislerinin de örgütün eylemlerinin ve mensuplarının deşifre edilmesinde önemli etkisi olduğu kaydedildi.

Söz konusu bu beyanlar doğrultusunda Halkın Hukuk Bürosu (HHB) adı altında avukatlık faaliyeti icra eden bir kısım şüphelilerin kuryelik yaptıkları, örgüt içi iletişimi sağladıkları, örgütün yönetici kadrosundan aldıkları talimatları tutuklu/hükümlü bulunan örgüt mensuplarına ilettikleri ve talimat verdikleri anlaşıldı.

Savcıyı şehit eden teröristin üzerinden çıkan kağıt

HHB ile terör örgütü arasındaki organik bağına dair delillerden biri de bazı şüphelilere ilişkin hazırlanan sevk yazısında şu şekilde anlatıldı:

''Cumhuriyet savcımız Mehmet Selim Kiraz'ın örgüt mensupları Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından rehin alınarak şehit edilmesi eylemi kapsamında, örgüt mensubu Şafak Yayla'nın cesedi üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi sırasında ceket cebinde çıkan, HHB ile örgüt arasındaki organik bağı gizlemek amacıyla yırtılarak 34 parçaya ayrılmış kağıt parçalarının birleştirilerek İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporuna göre, kağıt parçasının ön yüzünde 'Halkın Hukuk Bürosu' arka yüzünde avukat Aycan Çiçek, avukat Ebru Timtik, avukat Günay Dağ, avukat Oya Aslan, avukat Şükriye Erden ve TC kimlik numaraları yazılı kağıt parçaları olduğu tespit edilmiştir.''

Yine şüpheliler Barkın Timtik ve Özgür Yılmaz hakkında aleyhlerindeki beyan ve teşhislere göre, şüpheli Yılmaz'ın Okmeydanı, Gazi, Nurtepe ve Armutlu mahalli alanlarında ''Halk Meclisi'' çalışmalarını yürüttüğü, şüpheli Timtik'in de örgütün özel önem verdiği Armutlu Mahallesi'nde tek tek evleri gezerek yıkımlara karşı örgüt propagandası yaptığı, DHKP/C terör örgütünün Türkiye komitesinin altında bulunan ''Genel Komite'' içerisinde faaliyet yürüttüğü öne sürülerek, bu iki şüphelinin örgüt faaliyetlerini düzenleme ve görevlendirme yetkisine haiz ''yönetici'' vasfında oldukları belirtildi.

'NURİYE GÜLMEN'LE BOMBA HAZIRLADIK'

Olağanüstü Hal kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edilen, işlerine dönmek amacıyla açlık grevi yapan ve "silahlı terör örgütüne üye olmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından yargılananan Nuriye Gülmen hakkında da bir itirafçının beyanları da bulunduğu öğrenildi.

İtirafçının beyanında, cezaevinden çıkanların örgütün yurt dışındaki birimiyle mesajlaştıkları, Nuriye Gülmen'in de Kütahya'daki faaliyetleri nedeniyle yakalandığı, bir yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiğini anımsatarak, çıktıktan sonra İstanbul'a geldiğini ve örgütün sözde ''Gençlik Federasyonu''nda o dönemki sorumlu olan Şafak Yayla ile görüştüğünü ifade etti.

İtirafçı, Yayla'nın vermiş olduğu kriptolu bilgisayarı Nuriye'ye verdiğini, onun da yaşadıklarını yazarak kendisine verdiğini anlatarak, kendisinin de Yayla'ya ulaştırdığını, Yayla'nın da Nuriye'nin mesajını yurtdışındaki komiteye gönderdiğini belirtti.

Berkin Elvan'ın ölümü üzerine örgüt üyeleriyle eylem planlamaları için Eskişehir'de bir kafede toplandıklarını anlatan itirafçı, Nuriye Gülmen ve F.S ile bir evde eylemler için bomba hazırladıklarını iddia ederek, Nuriye'nin örgüt elemanlarına teori eğitimi verdiğini ve kendisinin bir dönem de onunu evinde kaldığını söyledi.

Savcılık, terör örgütü DHKP/C'ye yönetlik alınan beyanlar, yapılan teşhisler ile elde edilen dijital dökümlerin tek tek değerlendirerek, soruşturmayı tüm hızıyla sürdürmeye devam ediyor.