Haber: Marina Mussa
Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa, Aveiro'daki Ulusal Gençlik Toplantısı'nın kapanışında gençlere seslendi: "Avrupa'nın siyasi sistemlerinde yaşanan derin kriz konusuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu.
'Yeni bir tarihi döngünün başlangıcındayız'Portekiz Cumhurbaşkanı Sousa, "ABD seçimlerinden sonra kim kazanırsa kazansın farklı bir dünya olacak. Rusya veya Güney Afrika, Brezilya, Türkiye'deki yükselen güçlerin konumlanışı da aynı olmayacak. Hindistan da aynı olmayacak. Yeni bir tarihi döngünün başlangıcındayız." ifadelerini kullandı.
Kasım ayında ABD'de yapılacak başkanlık seçimlerinin kazananı kim olursa olsun "farklı bir döneme girileceğini" kaydeden Rebelo de Sousa, "Dünyada bir dönüm noktasındayız. Bir buçuk yıl sonra ne olacak bilemiyoruz. Salgını yönetmekte ve ekonomik olarak toparlanmakta zorlanan dünya, Çin'deki değişikliklerden sonra artık aynı olmayacak." dedi.
Portekiz Cumhurbaşkanı, belirsizlik ve öngörülmezliğin hakim olduğu bir dönemde, dönüşüm ve savaşların arttığına dair genel bir his olduğunu vurgulayarak, "Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve dünyanın her yerinde barış için mücadele etme ihtiyacı her zamankinden daha büyük" dedi.
Rebelo de Sousa, Avrupa siyasetindeki derin krizin yeni akımlar doğurduğunu ve bazıları tarafından popülist yaklaşımlar olarak değerlendirildiğini belirtti. Ayrıca, mevcut sistemin 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'nın geçişi için, 20. ve 21. yüzyılın gereksinimlerine göre tasarlandığını, ancak dijitalleşme, enerji değişimi, bilimsel ve teknolojik gelişmeler, hareketlilik, gençlerin talepleri ve yaşlanma gibi faktörlere uyum sağlayamadığını vurguladı.
'Avrupa geride kaldı'"Avrupa, geride kaldı. Avrupa'nın zengin olması olumlu bir faktör olmasına rağmen para gençlerin karşılaştığı sorunları çözmeyecektir." diyen Portekiz Cumhurbaşkanı, "Avrupa'nın halen iklim değişikliğiyle mücadeleye, göç ve mülteci akınına karşı mücadeleye öncülük ettiğini ancak her şeye rağmen bunlarda da ivme kaybettiğini" açıklamasını yaptı. Rebelo de Sousa, Avrupa'daki siyasi krizin çözümü için "kırılmaların olması gerektiğini" savundu.