DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, canlı yayında soruları yanıtladı

Habertürk TV'deki "Teke Tek" programında Fatih Altaylı'nın gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Babacan, katıldığı bir programda söylediklerinin 'cımbızlanmasından' rahatsızlık duyduğunu dile getirdi.

Babacan, Twitter'da yalan şeylerin dolaştığını belirterek, "Programda şunu söyledim, hedefimiz her iki sandıkta da bu seçimi kazanmak. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci turda kazanmak. İkinci tura Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu dışında bir ismin kalması mümkün değil." diye konuştu.

Seçim için parti olarak büyük hazırlık yaptıklarını ifade eden Babacan, bir hafta kapanıp tek tek isimleri değerlendirdiklerini ve 87 seçim bölgesi belirlediklerini söyledi.

Babacan, CHP'den kendilerine teklif geldiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bize, 'Tek listeden girdiğimizde toplamda daha fazla milletvekili elde ediyoruz' denildi. Sayın Kılıçdaroğlu ile de konuştuk bunu. Nihayetinde Meclis'te güçlü şekilde var olmamız herkesin lehine olacaktı. Kendi simülasyon sistemimize tabi tuttuğumuzda biz de bu gerçeği gördük. İşin matematiğine baktığımızda ilişki bir kazan-kazan ilişkisi. CHP de bir fedakarlık yaptı ama bizim için de fedakarlık. Seçime girmediğimiz pek çok il var. Oradaki teşkilatlarımız buna haklı olarak çok üzüldüler. Kararın arkasından tabii ki türbülans yaşadık. Bir haftada bütün teşkilatlarımız bunu anladı, meseleyi çözdü. "

Ali Babacan, Türkiye'de tüm siyasi kimliklere hitap ettiklerini belirterek, "Devamlı araştırma ve ölçüm yapıyoruz. Destekçilerimiz, üyelerimiz 2018 seçimlerinde her partiye oy veren insanlar. Kimlik siyaseti yapmıyoruz, çözüm odaklı bir partiyiz. Türkiye'nin her yerinde teşkilatlandık. 'Kendi kitlemizin tamamını CHP listelerine taşıyamayabiliriz, dürüst olmak zorundayız' dedik. Onlar da 'doğaldır' dediler. İşin matematiği ile psikolojisinin farklı olmasının sebebi bu. Sonuçta işin toplam muhasebesini yapınca herkes için yararlı olduğuna inandık. Arkadaşlarıma, 'Herkes 3-4 hafta bağrına taş basacak, psikolojik tarafına baktığımızda ama kazan-kazan sonucuna ulaşacağız.' dedim." ifadelerini kullandı.

- "Düşüncem Mehmet Bey'in katkı veremeyeceği yönünde"

Babacan, Mehmet Şimşek'in yakın çalışma arkadaşı olduğunu dile getirerek, "Düşüncem Mehmet Bey'in şimdi herhangi bir katkı veremeyeceği yönünde. Sanırım bunu gördü, o yüzden ortalıkta yok." dedi.

Millet İttifakı'nın ortak listelerle seçime girme ve ortak kampanya kararını 9 Nisan'da aldığına dikkati çeken Babacan, şöyle konuştu:

"Her parti aslında kendisi için hazırlanıyordu. Bayramın ikinci günü Sayın Kılıçdaroğlu'nu aradım. 'Bugüne kadar haklı olarak CHP kampanyası olarak yürüyordu ama şimdi ortak bir kampanya olarak yürümesi gerekiyor.' dedim. Sağ olsunlar adapte oldular. Bizim saha ekibimizle CHP'nin saha ekibi buluştu. Derhal ortak programlar dizayn etmeye başladık. İzmir ve Kayseri mitinginde Sayın Kılıçdaroğlu ile beraber olacağız."

'Sadullah bey üzerinden CHP yıpratılmaya çalışıldı'

Babacan, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin üzerinden CHP'nin yıpratılmaya çalışıldığını ifade ederek, "Sadullah Bey'in 4,5 yıllık bakanlığı var. O dönemde çok başarılı düzenlemelere imza attı. Avrupa Konseyi, AİHM artık Türkçe de açıklama yapıyor. Sadullah Bey'in çabaları ile söz konusu oldu." dedi.

Ali Babacan, CHP'nin yaşı ileri seçmenin hafızasındaki yerine işaret ederek şunları söyledi:

"CHP'nin vakti zamanında özellikle dindar kesimle alakalı duruşu, görüşü, yaptıkları, ettikleri yaşı ileri kesimin hafızasında var. İmam hatip, başörtüsü ile ilgili meseleler. CHP iktidar değildi ama o günkü siyasi duruşuna bakın. Devlet kurumları ile politika örtüştürüp olumsuz tutumları vardı. Bugün Kemal Bey neden helalleşmek istiyor? Yarına doğru yeni bakış açısı için. Tam kilit nokta bugünlerde ne biliyor musunuz? Bazı muhafazakar ailelerde 'Elim Erdoğan'a, AK Parti'ye gitmiyor.' hissiyatını da görüyorum.''

'Nobel ödülünü almış iktisatçıyı getirin, eli ayağına dolaşır'

Ekonominin başına bir kurtarıcının gelip bütün sorunları çözeceğine inanmadığını dile getiren Babacan, şunları kaydetti:

"Nobel ödülünü almış iktisatçıyı getirin, eli ayağına dolaşır, beceremez. Bu bir kadro ve ekip meselesidir. Biz, 'Ekonomiyi kim yönetsin?' diye bakmıyoruz. Kadroya dürüst insanlar koymamız ve koordinasyonla yönetmemiz gerekiyor. Ben ve diğer genel başkanlar bütün süreçten sorumlu olacak. Geriye kalan 20 bakanın dürüst, ehil insanlardan oluşmasını tercih ederiz."

Babacan, yaptırdıkları araştırmalarda Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şansının çok yüksek göründüğünü belirterek, "Hedefimiz ilk turda bu işi bitirmek. Ortada duran hala kararsız kitle var. O kitle de seçim günü kararını verecek. Aklıselimin galip geleceğine inanıyorum. Biz ülkeyi yönetme iddiasını ortaya koyduk. Nihayetinde vatandaşımızın bunu göreceğine inanıyorum." diye konuştu.

'300 milyar dolar Türkiye'ye rahatlıkla gelecek rakam'

Babacan, Kılıçdaroğlu'nun 300 milyar dolar getireceği vaadine ilişkin soruya, "300 milyar dolar 10 yılda, yılda 30 milyar dolar bir yatırımdan bahsediyoruz. Rahatlıkla gelebilecek bir rakam. Sermaye güvene geliyor. Siz yeter ki güveni oluşturun." yanıtını verdi.