Bugünkü statüleriyle son 50 yıldır eğitim hayatında varlığını sürdüren ve 2008-2009 eğitim öğretim yılında 4 bini geçen dershaneler, 1 Eylül itibarıyla "tarihe" karışacak
Dershanelerin varlığı Cumhuriyet öncesine kadar uzanıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında daha çok yetişkinlere yönelik kısa süreli destek niteliğindeki kurslar olarak faaliyet gösteren dershanelerin hedef kitlesi, ilköğretim ve ortaöğretimin yaygınlaşmasıyla, notları düşük, bütünlemeye kalan, dışarıdan okul bitirmek isteyen ve lise bitirme veya devlet olgunluk sınavlarına hazırlanan öğrencilere hitap etmeye başladı. 1960'lı yılların ortalarına kadar bu şekilde faaliyet gösteren dershaneler, yükseköğretime talebin artması ve karşılanmaz hale gelmesiyle "bir üst öğretim kurumuna giriş sınavlarına hazırlama" faaliyetlerini artırdı. Bugünkü anlamıyla hukuki statülerine 1965 tarihli ve 625 sayılı, 2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile kavuşan dershaneler, özellikle 1970'lerle sayılarındaki hızlı artış nedeniyle sık sık tartışma ve eleştiri konusu oldu. Dershaneler, 1981 yılı hükümet programında da eleştirilmiş, kısa dönemde kontrol altına alınarak, uzun dönemde ise kapatılması gündeme gelmişti. Daha sonra 16 Haziran 1983 tarih ve 2843 sayılı yasayla, yeni özel dershane açılması yasaklandı. Mevcut dershanelerin ise 1 Ağustos 1984 tarihine kadar kapatılmasına karar verildi ancak kapatılma ile yüz yüze gelen özel dershanelerin yöneticilerinin birlikte hareket etmeleri o dönemde yeni kurulan Özal Hükümeti üzerinde etkili oldu ve özel dershanelerin faaliyetini sürdürmesini öngören 3035 sayılı yasa 11 Temmuz 1984 tarihinde kabul edildi. Özel dershanelerin kapatılmayla karşı karşıya kaldığı bu süreç sonrasında, dershane talebini azaltmak için lise ve üniversiteye geçiş sınavlarının içeriği ve uygulama şekillerinde farklı dönemlerde değişiklikler gerçekleştirildi ancak ortaöğretim ile yükseköğretime geçişte sınavların varlığı dershanelere ihtiyacın daha da artmasına sebep oldu. Özel dershanelerin özel okula dönüştürülmesi Ortaöğretim ve yükseköğretime hazırlık dershanelerinin özel okullara dönüştürülmesine ilişkin hedefler, 9. Kalkınma Planı'nda (2006) ve Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Planı'nda da yer aldı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) 2007'deki temel eğitim ulusal raporunda da dershanelerin özel okula dönüştürülmesi önerisi yapıldı. En son 2010'da yayınlanan MEB Strateji Planı'nda dershanelerin okula dönüşümüyle ilgili arsa tahsisi, vergi muafiyeti gibi teşvikleri içeren yeni mevzuat geliştirileceği ve bu doğrultuda 2014 sonuna kadar özel dershanelerin yüzde 70'inin özel okula dönüştürülmesinin sağlanacağı belirtilmişti. Süreçte istişareler yapıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde, 2004'te, 2008'de ve son olarak da 2012'de eğitim sisteminde sorun haline gelen dershanelerin kapatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın 2012'de Güney Kore ziyareti sonrası "kapatılmasına" ilişkin açıklamaları sonrası tekrar gündeme gelen dershanelerin durumuyla ilgili 2012'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın fizibilite çalışmasında, dershanelerin yüzde 6,6'sının fiziki şartlarının özel okul olmaya uygun olduğu belirlendi. Bunun üzerine çalışmalarına hız veren Bakanlık, dönüşüme ilişkin çalışmalarını yürütürken bir taraftan da dershane temsilcileriyle çalıştaylarda bir araya gelerek görüş ve önerilerini aldı. Eğitim müfettişleri de 81 ildeki tüm dershane temsilcileriyle yüz yüze görüşerek anket yaptı. Bakanlık aynı zamanda konuya ilişkin STK'lardan da görüş ve önerilerini topladı. Görüş ve öneriler doğrultusunda hazırlanan, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda değişiklik yapan tasarı TBMM Genel Kurulu'nda 1 Mart 2014'te kabul edilerek yasalaştı. Kanun, 14 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlandı. Dershanelere verilen süre 1 Eylül'de sona erecek Düzenlemeyle, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndan "dershane" tanımı çıkarılarak, ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına veya bu sınavlar kapsamındaki derslere hazırlık niteliğinde kurs açılması engellendi. Kanunda, dershane ve öğrenci etüt merkezleri, eğitim-öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015'e kadar devam edebileceği, 2018-2019 eğitim öğretim yılı sonuna kadar ise özel okullara dönüşebilecekleri hükmü yer aldı. Takvim 2 Haziran'da işlemeye başladı MEB, kanunun yayımlanmasının ardından dershanelerin özel okula dönüştürülmesi sürecinde, dönüşüm başvuruları için 2 Haziran 2014'ten itibaren 7 dönem belirlendi. Dönüşüm programına ilk dönemde, 463 dershane/etüt eğitim merkezi başvuru yapmıştı. Başvuruların son dönemi ise 31 Ağustos Pazartesi günü sona erecek. Bu kapsamda, 28 Ağustos itibarıyla, dönüşüm başvuruları için verilen 14 aylık sürede, 2 bin 396 dershane dönüşüm programına başvuru yaptı. Bunlardan 2 bin 217'si dönüşüm programına alındı. Dönüşüm okulu olarak açılan bin 397 kurumdan bin 173'ü temel lise, 11'i okul öncesi kurum, 11'i ilkokul, 197'si ortaokul, 5'i Anadolu lisesi olarak faaliyetlerine devam edecek. Dönüşüm sürecinde 500 dershanenin kurucusu da kendiliğinden dershanecilik faaliyetine son verdi. Dershanelere ilişkin yasa tasarısının kabul edildiği 2014 yılı itibarıyla 3 bin 530 dershane, buralara giden 1 milyon 220 bin öğrenci ve dershanelerde çalışan yaklaşık 53 bin öğretmen bulunuyordu. Dershanelerin kapatılmasını öngören yasanın iptal edildiği 1984'te ise dershane sayısı 174'tü. Dershane sayısı 2008-2009 eğitim öğretim döneminde ise 4 bin 262'yi bulmuştu.