Depremlerin düşündürdüğü

İnsanoğlu, her depremde "Allah Allah" diyerek Rabbinin büyüklüğünü görüyor ama ne yazık ki kısa bir süre sonra Rabbini unutuveriyor, hatta depremi rastlantıya bağlayarak küfür batağına saplanabiliyor. Unutulmasın ki kainatta her şey Allah'ın izniyle olur.

BİR AYET

O kötülükle, plan (tuzak-düzen) kuran kimseler, Allah'ın kendilerini, yere geçirmeyeceğinden veya şuurunda olmadıkları bir yerden, onlara azabın gelmesinden emin mi oldular?

(Nahl Süresi Ayet, 45)

BİR HADİS

Depremler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz (Buhari) Ümmetim için depremler günahlarına kefaret olur. (Hakim) Zina yayılınca depremler ve fitneler çoğalır. (Deylemi)

**************

Aklımızı kullanamıyoruz... İnsanoğlu düşünebilir bir varlık olarak yaratılmıştır. Böyle iken düşünmesi gereken alanlarda tefekkür etmez. Bunun içindir ki Rabbimiz, kendisine inanan ve inanmayan böylesi kulları “ Onlar akıllarını kullanmıyorlar mı? Onlar olayların iç yüzünü ve arka planını araştırmıyorlar mı? Düşünüp öğüt almıyorlar mı? “ şeklindeki Kur’âni ifadeleriyle yermektedir.

Yeryüzünün yaklaşık dörtte üçü suyla kaplı. Okyanusları düşünün. Yeryüzü saatte 1670 kilometre hızla kendi ekseni, 105 bin kilometre hızla da güneşin çevresinde seyrediyor. Rabbimizin Kitabı Kur’ânın açıklamasına göre yeryüzüne çakılan dağlar sebebiyle sarsıntı yaşamıyoruz. Karalar okyanusların altında kalmıyor, her an tsunamiler yaşanmıyor.

Düzenin ihtişamı

Bu yaratılışın ve sürdürülen düzenin ihtişamı önünde insanın aklını kullanarak Allah Allah Allah diyerek secdelere kapanması gerekmez mi? Ama hayır, Rabbini hatırlamıyor.

Küçük depremler ve tsunamilerle uyarılıyoruz. Şiddeti yaşayan bazı ademoğlu geçici olarak yaşadığı dehşetin etkisiyle korkuya kapılarak Allah diyor ve Ona yöneliyorsa da uyarının hemen ardında bir takım tevillerle Allah'a ait yaratıcılık ve yaşatıcılık vasıflarını tabiata ve rastlantıya yamayarak O'na ortak koşuyor. Böylece Cehenneme düşürecek âhiret depremini de hazırlamış oluyor

Rabbimiz ne diyor?

Yaratan yarattığını bilmez mi. O'nu dinleyelim: "Sizi karada ve denizde gezdiren O’dur. Hatta siz gemilerde bulunduğunuz, o gemiler de içindekileri tatlı bir rüzgârla alıp götürdükleri ve (yolcular) bu yüzden neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar hücum eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah’a hâlis kılarak: “Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız” diye Allah’a yalvarırlar.

Yine taşkınlık ederler!

Fakat Allah onları kurtarınca bir de bakarsın ki onlar, yine haksız yere taşkınlık ediyorlar. Ey insanlar! Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir; (bununla) sadece fâni dünya hayatının menfaatini elde edersiniz; sonunda dönüşünüz yine bizedir. O zaman yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz.] (Yınus 10/22i23)

Coronavirüs ve depremler dahil rastlantısal hiçbir olay yoktur. Her varlık aldığı ilahi emri uygular. Hayat ve varlıklara nasıl bakacağımızı öğreten şu hadise bakar mısınız:

“Rüzgar bir kişinin elbisesini savurmuştu, o da tutup rüzgara lanet etti. Laneti duyan Peygamberimiz şöyle buyurdu: Sakın rüzgara lanet etmeyin. O memurdur; Allah’ın emriyle iş görmektedir. Şunu bilin ki, kim bir şeye haksızlıkla lanet ederse, lanet kendisine döner. (Ebu Davud, Edeb 53, (4908); Tirmizi, Birr 48, (1979))

*********

Deprem değil ecel öldürüyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir'deki deprem sonrası arama kurtarma çalışmaları devam eden enkaz alanlarında incelemelerde bulundu.

İzmir depreminde bölgede incelemelerde bulunan Bakan Murat Kurum’un açıklaması şöyle: “15. saatte Fadime Tolu’yu ekiplerimiz sağ salim çıkardı. 17 saat sonra da 16 yaşındaki İnci kızımız kurtuldu. Yaklaşık 17 saat sonra Hülya Özmet hanımefendi kurtarıldı.”

Olayı nasıl okumalıyız?

İnsan düşünmeden edemiyor. “Bir insanın yaşatılmasını bütün insanlığın yaşatılması” olduğu ilkesini getiren Kur’ânın bu ölçüsü çizgisinde kurtarılmalarını insanlığın kurtarılışı olarak sevinçle karşıladığımız kurtarılma macerasını nasıl değerlendireceğiz?

Milyarlarca insan… Her biri mucize özellikli. Yaratılış zamanını, ana-babasını cinsiyeti ve meziyetlerini, yenilen içilen ve kullanılıp yararlanılan anlamına, rızkını ve hatta yaşam süresini belirleme de hiçbir müdahalesi olmayan insanın yaşaması ve pek çok insanın öldüğü depremin enkazın altından çıkarılması tesadüfle izah edilebilir mi?

Soyut akıl bilimsel verilerle izah getirilemeyeceği içindir ki Mevlamız insan ömrünün belirlendiğini açıklamıştır. “Sizi çamurdan yaratan, sonra da bir ecel takdir eden O’dur. 0’nun yanında bir de belirli bir ecel vardır ve siz, yine de şüphe ediyorsunuz. O, Göklerde ve yerde Allah’tır. Sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilir; kazandıklarınızı da bilir. “ (Enâm 6/2-3

Allah dilemedikçe

İnsan belirlenen ömrünü yaşayabilmesi için de koruyucu melekler tarafından korunmaktadır. “Herkesin önünde, ardında, birbiri ardınca gelip giden melekler var, onu, Allah’ın emriyle koruyup gözetirler. Şüphe yok ki bir topluluk, ahlâkını değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez. Allah, bir topluluğun kötülüğünü dilerse o kötülüğe karşı çıkmanın imkânı yoktur ve onlara, Ondan başka bir yardımcı da bulunamaz. “ (Ra’d 13/11)

********

Maddi-Manevi önlemlerimizi almalıyız

FOTO: elif

RESİMALTI

Depremden 65 saat sonra enkaz altından kurtarılan Elif, Allah'ın dilemesi sayesinde hayata tutundu.

Biz gelecekte olacak olanları bilmiyoruz. Görevimiz bize emredilenleri yapmaktır. Binalarımızı sağlam zeminlerde bilimsel ölçülere uygun olarak yapmalıyız. Maske takmalı fiziksel mesafeleri korumalıyız. Gerekli önlemleri almalıyız. Tamam da bunlar yeter mi? Gelebilecek öldürücü yeni virüsleri, ağır şiddette gelecek depremleri nasıl önleyebileceğiz?

Peygamberimizin yaptığı gibi “ Allahım! Öfkenden rızana, azabından affına senden de sana sığınırız. Biz seni gereğince övemeyiz. Sen kendini nitelediğin gibi yüceler yücesisin, “ şeklinde secdelere vararak dualar edeceğiz.

****

Kim buna engel olabilir ki!

6.6 şiddetinde gelen İzmir depreminin İstanbula 26, Ankaraya 36 şiddetinde gelmesine kim mani olabilir? Hamdolsun bizim cevaplarımız hazırdır. “İşte Rabbiniz Allah; ondan başka otoritesine boyun eğilecek yok. Her şeyi halk eden odur, ancak ona kulluk edin ve her şeyi gözetip koruyan odur. Gözler onu göremez, o, gözleri görür, o lütfu bol olandır ve o her şeyden haberdardır.” (Enâm 6/102-103)

****

Her şeyi yaratan sadece Allah

Virüsleri ve depremleri yaratan ve benzerlerini yaratacak olan da Allahtır. O, kendisini ve yasalarını tanımayan zalimlere uyarıcı cezalar gönderir. Bu cezalar maddecileşen insanlara, inkârları ve zulümleri sebebiyle gelebileceği gibi doğrudan uyarı şeklinde de gelebilir. Bu arada masum insanlar da ölebilir. Onlar da mağduriyetlerinim mükâfatını alırlar.

*****

Afetleri nasıl-neyle önleyebiliriz

Başta insanlara, hayvanlar karşı zulümlerimiz olmak üzere faiz, zina ve yolsuzluk türü bütün günahlarımıza tövbe edeceğiz. Başta ana baba olmak üzere akrabamıza, komsularımıza, ırkımızdan, dinimizden, dilimizden ve de yöremizden olan ve olmayan bütün insanlara maddi ve manevi yardımlarımızı artıracağız. Zulümleri durdurmaya çalışacağız. Tatlı bir çift söz ve tebessüm ile de olsa doğal afetleri sadakalarımızla önlemeye çalışacağız. Şanı Yüce olan Allah sınırsız merhamet sahibidir. Rabdir. Yeter ki biz kulluğumuzu bilelim.