Türkiye depremin yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da toparlanarak ayağa kalkmak için memleketin dört bir yanında uzanan yardım elinden büyük fayda gördü. Gerek kamu gerek ise özel her kesimden deprem bölgelerine gönüllü gelerek görev alan vatandaşlar “Bölgede devlet yok” eleştirilerini gölgede bıraktı.
Depremin yargıya faturası ağır olduDeprem adalet sistemini de etkiledi. Hakim ve savcı, hakim ve savcı adayı, yazı işleri müdürü, zabıt katibi, mübaşir, infaz koruma baş memuru, infaz koruma memuru, icra müdürü ve yardımcısı, icra katibi, seçim zabıt katibi ile notar ve baş katip görevinde bulunanların yanı sıra 99 avukatın da eklenmesiyle adalet sisteminde 231 kişiye ulaşan önemli bir kayıp verildi. Kayıplarının acısın unutarak işlerini yapanların yanında gönüllü gelenlerler birlikte yargı çalışmalarında duraksama olmadan vatandaşa hizmet verilmeye devam etti.
Adalet sistemi ayakta kaldıHSK tarafından atanan 758 savcı bölgede görev yaparken Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nen bin 606 kişinin yanında Adli Tıp Kurumundan 488 doktor ve teknisyen görev aldı. Geri hizmetlerle birlikte Adalet Bakanlığı iş alanına giren toplam 5 bin 399 kişi deprem belgelerinde görev alarak adalet sistemini ayakta kalmasını sağladılar.
Zor göreve talip oldularAdalet Bakanı Bekir Bozdağ da deprem bölgesindeki adliyeleri ziyaret ederek hem geçmiş oldun dileğinde bulundu hem de gönüllü gelen personele teşekkür etti. Bozdağ, “Adliye personellerimiz gönüllü olarak deprem bölgesine giderek adalet hizmetlerinin durmaması için canla başla çalıştılar hepsinin gönüllü olarak deprem bölgesinde görev almak istemesi bizleri ayrıca çok mutlu etti. Savcılarımız ve adliye personelimiz mesai mefhumu gözetmeksizin geceleri araçlarında yatarak görev yapmışlardır. Yaşadığımız büyük felakette fedakarlığa talip olmak kolay bir iş değildir ve bizim adli personelimiz bu fedakarlığa gönüllü olarak talip olmuştur. Ülkemizin zor zamanında ellerini taşın altına koyan hakim ve savcılarımız ile adliye personelimize ayrı ayrı teşekkür ederim.” dedi.