Enkazda doğum yaptıran ebe duygularını paylaştı

Kahramanmaraş merkezli depremlerinde aynı anda 'doğum ve ölüm' yaşandı. Antakya'ya gönüllü giden ebe Kübra Avşar, enkaz arasında yaptırdığı doğumun enkaz ve cenazelerin arasında bir umut olduğunu söyledi.

Ankara Etlik Şehir Hastanesi doğumhane biriminde görev yapan Avşar, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından UMKE organizasyonuyla Hatay'a giderek depremzedelerin yaralarını sarmaya çalıştı.

Deprem bölgesinde 6 doğum yaptırdı

Görev yaptığı dönemi anlatan Avşar, sağlık çalışanı olarak ölüm ve doğumu hep bir arada gördüğünü söyledi. Avşar, "Doğum mucize ve her zaman var. Ölüm de her zaman bizimle. Ölüm ve doğum insan olduğu sürece var olmaya devam edecek." dedi.

Deprem bölgesinde ölümle yaşam arasındaki çizginin çok daha derinden yaşandığını ifade eden Avşar, "Bu öyle bir duygu ki, bir yanınızda ölen kişiler var, diğer yanınızda doğum gerçekleşiyor. Her şeye rağmen dünyaya bir canlı geliyor. Deprem bölgesinde 7 gün çalıştım. Depremin yaşandığı 6 Şubat akşamı bir doğum yaptırdım, deprem bölgesinde ilk yaptırdığım doğum oldu. Bu tarifi mümkün olmayan bir duygu, bir yandan üzülüyor bir yandan doğumla umudu hissediyorsun." diye konuştu.

Deprem bölgesindeki Kırıkhan Devlet Hastanesinde görev yaptığını belirten Avşar, doğumhanenin hastanenin üst katında olduğunu, ancak hasar sebebiyle oraya ulaşılamadığını aktardı.

Anne adayının doğum öncesinde çok endişeli olduğunu ve korktuğunu belirten Avşar, meslektaşlarından birinin, doğum sancıları başlayan anneyi, elini tutarak sakinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Avşar, depremzede anne adayının 8 aylık hamile olduğunu ve strese bağlı erken doğum belirtileri verdiğini anlattı.

'Bebeğin ağlaması, enkaz ve cenazelerin arasında bir umut oldu'

Doğumun çok zor koşullarda gerçekleştiğini ifade eden Avşar, doğum anlarını şöyle anlattı:

"O koşullarda doğum yaptıracak masa yoktu. Hastaya, sedyede doğum yaptırabildik. Elektrik yoktu, telefonun ışığıyla doğumu yaptırdık. Hastamızın ilk doğumuydu. Biraz zor bir doğumdu ama yaptırdık. O anda herkes için bebeğin ağlaması, enkaz ve cenazelerin arasında bir umut oldu. Tüm çalışan arkadaşlarımız, bebeğin başına geldi. Gerçekten harika bir andı, o an tüm kötülüklerin arasında tek iyi şey oydu. Hayatımdaki en önemli anlardan biriydi."

Annenin, bebeğinin doğumuyla sakinleştiğini anlatan Avşar, bebeğini kucağına verdiklerinde tüm acıların bir süreliğine de olsa bittiğini hissettiklerini vurguladı.

Bebeğe Kübra adı verildi

Avşar, bir hafta görev yaptığı deprem bölgesinde kendisinin 6 doğum yaptırdığını, diğer ebe arkadaşlarının da çok sayıda doğumu gerçekleştirdiklerini söyledi.

Deprem bölgesinde yeni hayatların dünyaya gelmesine katkı sağlamaktan çok mutlu olduğunu dile getiren Avşar, kendisini mutlu eden bir başka doğum hikayesini aktardı.

Avşar, bir başka anne adayının da üçüncü çocuğuna hamile olduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:

"Depremin ikinci günüydü, bu nedenle koşullar ilk güne göre daha iyiydi. Doğum için imkanları biraz daha sağlayabilmiştik, gerekli olan aletlerimizi toparlamıştık, doğum masası hazırlamıştık.

Doğumunu yaptırdığımız üçüncü annenin bebeği sağlıklı şekilde dünyaya geldi. Normal doğum gerçekleşti. Bir kız bebeğimiz oldu. Babası bana 'Siz, bizi bu durumda yalnız bırakmadınız. Bize bu koşullarda burada çare oldunuz. İmkansızlıklar nedeniyle başka yere göndermediniz. Ben sizin isminizi koymak istiyorum. Çift isimli olsun, bu kadar umutsuzluğun arasında adı Umut olsun ve ebesinin ismi Kübra olsun' dedi. Babası, bebeğinin adını Kübra Umut koydu. Ben de gerçekten çok duygulandım ve çok mutlu oldum. Harika bir andı, hayatımın en güzel ve en zor anlarından biriydi."

Bebeğin ilk fotoğrafını gözyaşları içinde gösteren Avşar, "Ölümün solunduğu o sokaklarda yeni bir canlının doğması hepimize bir umut oldu." dedi.