Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper ile koruma polisinin bulunduğu araca, cezaevine giderken kamyon çarptı. Kazada Mustafa Alper ve koruma polisi can verdi. 1 koruma polisi de ağır yaralandı.
TONLARCA TOPRAK, MAKAM ARACININ ÜZERİNE YIĞILDI
Kaza, bugün saat 09.00 sıralarında, Merkezefendi İlçesi Bozburun Mahallesi Salihağa yolu üzerinde meydana geldi. Denizli Cumhuriyet Başsavcısı, 48 yaşındaki Mustafa Alper'in içinde bulunduğu, Muzaffer Akşehirli'nin yönetimindeki makam aracı olan otomobille, Kocabaş D Tipi İnfaz Kurumu'na giderken, yan yoldan çıkan 53 yaşındaki Uğur Tufan'ın kullandığı hafriyat yüklü kamyon çarptı. Kamyonun, makam otomobilin sol sürücü tarafından çarpıp altına aldığı ardından üstüne devrildiği belirtildi. Tonlarca toprak da makam aracının üstüne yığıldı. Kazayı görenler sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi.
KEPÇEYLE KURTARMA ÇALIŞMASI YAPILDI
Kaza yerine yakın olan bir kepçe, vakit kaybetmeden araçtakilere yardım için çalışma yaptı. Kepçe yardımıyla makam aracının üstündeki kamyon kaldırıldı. Ancak, sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Başsavcı Alper ile şoförü Akşehirli'nin öldüğü belirlendi. Makam aracında bulunan ve yaralanan koruma polisi 34 yaşındaki Ramazan Uğurlu ise ambulansla Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Uğurlu'nun hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi.
KAYIPLARA KARIŞAN KAMYON ŞOFÖRÜ TESLİM OLDU
Kamyon şoförü Uğur T.'nin kazanın ardından olay yerinde bulunan bir binanın arkasına saklandığı ve bir müddet sonra polise teslim olduğu öğrenildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatılırken, Başsavcı Mustafa Alper'in cenazesinin yarın sabah saatlerinde Denizli Adliyesinde düzenlenecek törenin ardından toprağa verilmek üzere Muğla'ya gönderileceği öğrenildi.
DARBEYİ DUYAR DUYMAZ TUĞGENERALİ GÖZALTINA ALDIRMIŞTI
Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, darbe girişimini öğrenmesinden kısa bir süre sonra Denizli'deki emir komutayı üstlenen 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır hakkında gözaltı kararı vermişti. Alper, 15 Temmuz'da yaptığı kahramanlıklarla tanınıyordu.
EŞİ TABANCASINI VERMEMİŞ
Mustafa Alper 15 Temmuz'da yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:
"Eşim ve çocuklarım evde. Yukarı çıktım, kıyafetimi değiştirdim. Tabancamı aradım. Eşim dedi ki: 'tabancanı alma. Ben seni tanıyorum, bir çatışma olursa ilk ateş eden olursun. İki koruman var, onlar gereğini yapar. Ben tabancanı vermek istemiyorum. Öleceksek bir kere ölürüz.' Haklıydı o konuda.
"GERİ DÖNMEYEBİLİRİM"
Eşime ve çocuklarıma ne diyeceğim? Pek çok risk var. Çocuklarıma dedim ki:
'Ben bugüne kadar hep helal lokma yedim ve size de helal lokma yedirdim. Devletin okullarında okudum. Ülkeme karşı sevgi ve saygımı hiç kaybetmedim. Şimdi ben gideceğim, geri dönmeyebilirim. Geri dönmediğim zaman anneniz size sahip çıkar. Annenize bir şey olursa anneannenize ya da babaannenize gidin. Bankamatik kartımı bıraktım, içinde maaşımdan arta kalan miktarın olduğunu söyledim. 15 bin lira kadar para olan banka hesap cüzdanını da verip bununla da hayatınızı devam ettirirsiniz. Anneanneniz ve babaanneniz size sahip çıkacaktır. Bunlar gelir geçer. 10 yıl, 20 yıl, belki 30 yıl sonra babanızın cenazesini alıp Demokrasi Şehitliğine defnederler. Korkmayın, babanızdan asla utanmayın.'
UYAP SİSTEMİNİ KAPATTIRMIŞTI
Kriz merkezine giderken de yolda adliyenin UYAP'ını kapattırdım. Çünkü adliye işgal edilirse bazı hakim ve savcılar, bu ilde ben dahil olmak üzere kamu görevlileri hakkında yakalama kararı düzenleyebilirlerdi."