Demokrasiye idam!

Mısır'da Muhammed Mursi ve İhvan yöneticileri hakkında verilen idam kararlarını kınayan aydınlar, "Haksızlıklara karşı susulmamalı, zalimlere destek verilmemeli" çağrısında bulundu.

EZGİ ÇELİKANKARA

Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi hakkında verilen idam cezasının onanmasına tepkiler sürüyor. Uluslararası arenada büyük tepki toplayan karara karşı Mısır'a ve Mursi'ye destek ise devam ediyor. Ayrıca darbeci Sisi'nin bu zulmüne karşı idam kararlarının geri alınması için mücadelelerin süreceğine dair açıklamalar Türkiye'den dile getiriliyor. Konuya dair görüşlerini aldığımız aydınlar, kararın bir hukuk katliamı olduğunu belirterek, bu konuda İslam ülkelerine ve STK'lara büyük görev düştüğünü dile getirdi. "Kurtların yargıç, kuzuların sanık olduğu mahkeme"

Uluslararası Rabia Platformu Sözcüsü ve GazeteciYazar Abdurrahman Dilipak, Mursi hakkında verilen kararı rezalet olarak değerlendirdi. İnsan zekası, vicdan ve adalet duygusu ile alay edildiğini söyleyen Dilipak, Mursi'nin kurtların yargıç, kuzuların sanık olduğu bir mahkemede yargılandığını dile getirdi. Yargıç maskeli katillerin verdikleri kararın hukuki bir değeri olmadığını belirten Dilipak, "İlk tepki Türkiye'den geldi. Hem siyaset, hem sivil çevreler de tepkilerini dile getirdi. Ama İslam ülkelerinin gözü ABD ve Batı'daydı. Ardından bazı İslam ülkelerinden sınırlı tepkiler geldi" dedi.

"Uluslararası vicdan ve kamuoyu harekete geçirilmeli"

Bu konuda uluslararası vicdanın ve kamuoyunun harekete geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Dilipak, kararın Mısır cuntasına ve halkına ağır bedel ödeteceğinin gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu süreçte İslam ülkelerine ve STK'lara büyük görev düştüğünü kaydeden Dilipak, "Batıdan ve uluslararası örgütlerden önce İslam İşbirliği Örgütü, Arap Birliği, Afrika Birliği'nin harekete geçirilmesi gerek. Dün Sisi cuntasına destek veren Arap ülkelerinin bu sonuçtan sorumlu tutulacaklarını düşünerek ellerini çabuk tutmaları gerekiyor" dedi. "Haksızlıklara karşı susulmamalı, zalimlere destek verilmemeli" diyen Dilipak, kararın en çok İsrail'i hoşnut edebileceğini ifade etti. Sisi cuntasının gerçek zihniyetini ortaya koyması açısından kararın önemli olduğunu söyleyen Dilipak, "Cunta yargısı bu kararı ile Siyonizmin tetikçiliğini üstlenmiş oluyor" ifadelerinde bulundu.

"Hukuka karşı işlenmiş bir cinayet"

Yeni Yüzyıl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu ise kararı hukuka karşı işlenmiş bir cinayet olarak değerlendirdi. Ortadoğu halklarının gelecek umutlarının katline dayalı bir karar olduğuna dikkat çeken Hacısalihoğlu, kukla yargılama ile ortaya çıkmış bir sonucun hukukiliğinin tartışılamayacağını ifade etti. Uluslararası düzeyde tüm denklemlerin, Ortadoğu'nun geleceğine ilişkin hesap yapanların kirli oyunlarının ortaya çıktığını belirten Hacısalihoğlu, "Bunu Ortadoğu'nun 30-40 yıllık bir birikimine karşı yapılmış stratejik hamle olarak görmek gerekir. Ama uluslararası düzeyde sistemin içine düştüğü değersizlik girdabına da aslında yeni bir boyut kazandırılmış durumda. Kısacası uluslararası sistem seyirci kaldığı sürece aslında kendi sonunu hazırlıyor. Bu da büyük ölçüde dünyada hak, adalet, hukuk gibi herkese hitap etmesi, katkı sunması gereken zemini de dinamitlemiş oluyor" dedi.