NİL GÜLSÜM/ANKARA
Akil İnsanlar Akdeniz Grubu içinde yer alan Prof. Dr. Şükrü Karatepe çalışmalarını ve temaslar esnasındaki gözlemlerini Milat'a değerlendirdi. Karatepe, Akil İnsanlar Heyeti'ni bir araya getiren asli sebebin 'Kanın durması' isteği olduğunu belirtti.
Barışa karşı çıkan yok
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Şükrü Karatepe, bölgede yaptıkları çalışmalar esnasında barış istemeyen kimseyle karşılaşmadıklarını ifade etti. Karatepe, "Gezdiğimiz yerlerde çatışma ortamından iki tarafından barışı canı gönülden istediği bir ortama geçilmesinin ister istemez toplumda hafif de olsa bir şaşkınlık oluşturduğunu söyleyebilirim. İnsanlarla bir araya gelip konuştuğumuzda ve onları dinlediğimizde barışa karşı olmadıklarını görüyoruz. Akdeniz Bölgesi tepkinin en fazla olduğu bir yer. Orada bile bugüne kadar barışa karşı olan bir kimseyle karşılaşmadım" dedi.
Hükümete güveniyorlar
Çözüm noktasında hükümete güvenen büyük bir kesim olduğuna dikkat çeken Karatepe, "Büyük bir kesim süreci destekliyor ve bu konuda hükümete güveniyorlar. Muhalif partilere oy veren bir kısım insan da barış olmasını istiyorlar fakat hükümeti desteklemedikleri için bir takım tereddütleri var. Bu kesimin de haklı olarak merak ettikleri konuları bizlere soruyorlar biz de cevaplıyoruz" şeklinde konuştu.
Kürtler Türk gibi yaşıyordu
Kimliklerin özgürce ifade edilebileceği bir ortama geçildiğini belirten Şükrü Karatepe, "Geçmişte Türkler ve Kürtler birlikte yaşıyordu. Ama Kürtler Kürt olarak değil Türk olarak yaşıyorlardı. En büyük sıkıntı da zaten buydu. Artık, bu sıkıntı ortadan kalkmış bulunuyor. Artık, bütün vatandaşlarımız kendi kimliğini rahatlıkla ifade edebilecek. İnsanlar, dilini konuşabilecek, müziğini dinleyebilecek, televizyonunu izleyebilecek ve edebiyatını yapabilecek. Devlet böylece geçmişte yürütülen inkar politikasını ortadan kaldırmış oluyor" ifadelerini kullandı.
Akil İnsanlar risk aldı
Akil insanların bir araya gelmelerinin demokrasi kalitesinin yükseltilmesi isteğiyle ilintili olduğunu vurgulayan Şükrü Karatepe, "Akil insanlar içinde yer alan insanlar aynı ideoloji, dünya görüşü ve inancı temsil eden insanlar değil. Ancak bu insanları bir araya getiren şey kanın durması, bir topluma yapılan haksızlıkların giderilmesi ve Türkiye'de demokrasinin kalitesinin yükseltilmesidir. Bu isimler, bunun dışında başka bir şeyin peşinde değildir. Herkes risk alıyor, biz de risk alıyoruz. Sayın başbakan, sayın cumhurbaşkanı risk aldığına göre biz aydınlar olarak risk almazsak bize ayıptır" ifadelerini kullandı.