İçişleri Bakanlığının "Terörden Arananlar Listesi"nde mavi kategoride yer alan ve 22 Ocak 2018'de Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra getirildiği Adıyaman'da mahkemece serbest bırakılıp Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine tutuklanan DEAŞ'lı kadın terörist, kendilerini Türkiye sınırına örgütten habersiz para karşılığı kaçakçılık yapan PKK'lı teröristlerin getirdiğini anlattı.
DEAŞ'lı terörist Demet T. hakkında, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, kayıp ihbarı yapılan bazı kişilerin terör örgütü DEAŞ'a katıldığı yönünde istihbari bilgi edinilmesi üzerine soruşturmaya başlandığı belirtilerek, sanığın da 2014 yılında evlendikten bir ay sonra eşi Mehmet T. ile yasa dışı yollarla Suriye'ye geçerek DEAŞ'a katıldığı aktarıldı.
Sanığın Ceylanpınar İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim olduktan sonra getirildiği Adıyaman Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep ederek ifade verdiği kaydedilen iddianamede, bu kapsamda örgütle ilişkili 50 kişiyi teşhis ettiği anlatıldı.
İddianamede, sanığın bu nedenle adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı ancak başka bir dosyanın tutuklu sanığı DEAŞ'lı Ayşenur İ'nin Demet T.'yi teşhis etmesi ve "örgüt içerisinde bulunduğunu" söylemesi ve üzerine atılı suçu işlediğine dair şüpheyi destekleyen olgular bulunması nedeniyle tutuklandığı kaydedildi.
Sanığın tutuklanmasının ardından verdiği ek ifadede ise örgütle bağlantılı 34 kişiyi daha teşhis ettiğine dikkat çekilen iddianamede, Demet T'nin daha önce teşhis ettiği şüphelilerden 8'i hakkında güncel bilgi verdiğinin tespit edildiği kaydedildi.
Mustafa Dokumacı'nın aracı uçaktan atılan bombayla vurulmuş İddianamede, ifadesine yer verilen sanık Demet T. de eşinin "Adıyaman'da faaliyet gösteren terör örgütü PKK üyelerince tehdit edildiğini, bu nedenle Suriye'ye giderek terör örgütü DEAŞ'a katılmak istediğini" söylediğini iddia ederek, kendisinin de eşine güvenerek birlikte hareket ettiğini kaydetti.
Demet T, Suriye'ye Gaziantep sınırından yasa dışı yollarla geçtiklerini anlatarak, "Sınırı geçtikten sonra bizi biri karşıladı ve traktörle Cerablus'ta evlerin olduğu yere götürdü. Burada da bizi 25-30 kişilik DEAŞ üyeleri karşıladı. Eşlerimiz burada kaldı. Bizi bir ciple okul gibi bir yere götürdüler. Burada örgüte katılmak için aralarından Alman, Rus ve Çinlilerin de bulunduğu birçok milletten kadın vardı. Burada 2 saat kaldıktan sonra bizi bir eve yerleştirdiler." ifadelerini kullandı.
Suriye'de örgütün "ketibe ve makar" denilen evlerinde kaldıklarını, eşinin ise silahlı olarak DEAŞ içerisinde faaliyet gösterdiğini anlatan Demet T, "Eşime de bu fikri Adıyamanlı ikiz kardeşler M.D. ve Ö.D. ile Mustafa Dokumacı (Terörden Arananlar Listesi'nde kırmızı kategoride) aşıladı. M.D. eşimin yakın arkadaşıyla ama onunla ilk kez Suriye'ye gitme kararı aldığımızda yüz yüze görüştük ve birlikte yola çıktık. Suriye'ye gittikten 2 ay sonra bu kişi, kanser hastası olan eşiyle Türkiye'ye döndü ama tedavinin ardından tekrar geldiler. M.D, 2016'da terör örgütü YPG'ye yönelik canlı bomba eylemi yapmak üzere hazırlanan listeye adını yazdırdı." bilgisini paylaştı.
Demet T, Mustafa Dokumacı'yı ise ilk kez Tel Abyad'da gördüğünü ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Mustafa Dokumacı 'Teymiyye' kod ismini kullanıyordu. 2015'te eşimle Rakka ve Tel Abyad sınırında nöbet tutmaya gittiler. Uzun namlulu silah kullanıyordu. Aynı yılın nisan ayında bir arabanın içinde olduğu sırada uçaktan atılan bombayla vurulduğunu ve iki bacağının zarar gördüğünü biliyorum. Bu olaydan sonra uzunca bir süre evde kalarak bir yere gitmedi. Örgüt içindeki kişiler arasında bir sorun yaşandığında bu şahıs çözerdi. Ben Suriye'den dönerken o Meyadin'de bulunuyordu."
PKK'lıların elinden sahte kimlikle kurtulmuş
Suriye'ye gittikten sonra Türkiye'ye dönmeyi düşündüğünü ancak bunu eşine söyleyemediğini belirten Demet T, şunları anlattı:
"Eşim yaşanan sıkıntılardan dolayı 2017 yılının Temmuz ayında bizi çocuğumla birlikte Türkiye'ye göndermek için çalışmalara başladı. Bana sahte kimlik ayarladı. Suriye uyruklu bir şahsa bizi Türkiye'ye ulaştırması için para verdi. Bana da yolda kullanmak için 3 bin dolar verdi. Yola çıktıktan birkaç saat sonra PKK'lı teröristler bulunduğumuz kamyonu durdurdu. Bizi aşağı indirip kimliklerimizi kontrol etti. Ben eşimin ayarladığı sahte kimliği verdim. Burada bizi 5-6 saat beklettiler. Şoför ve yanındaki kişiyi alıkoyup bizi bıraktılar. Ardından bizi götürdükleri bir evde 2 ay, ardından da başka bir evde 2 hafta kaldık. Sonra bir kaçakçıyla tekrar yola çıktık. Kaçakçı bizi Türkiye'ye geçmek için tek çare olduğunu söyleyerek PKK'lı teröristlere teslim etti. Teröristler, PKK'ya bilgi vermeden para karşılığı bu işi yapıyorlarmış. PKK'lıların elinde bir hafta, 10 gün kadar kaldık. Bir gece bizi yola çıkardılar. Yaklaşık 1 saat yürüyerek sınıra ulaştık."
"DEAŞ bizi bırakmıyor, yakalarsa hapse atıyor ya da öldürüyordu"
Demet T, Suriye'ye gittiği için pişman olduğuna dikkati çekerek, "Eşlerimiz terör örgütü DEAŞ yüzünden birer hayvana dönüştü. Akıbetini Allah biliyor ama öldüğü haberini aldım. Suriye'ye eşimin aklına uyarak gittim ama orada kaldığım sürede defalarca pişman oldum, dönmek istedim ancak yol durumu engelledi. DEAŞ bizi bırakmıyor, yakalarsa hapse atıyor ya da öldürüyordu." ifadelerini kullandı.
İddianameden detaylar
İddianamede yapılan değerlendirmede, şunlar kaydedildi:
"Şüpheli Suriye'de bulunduğu dönemde örgüte ait ketibe ve makar denilen evlerde kaldığını, burada dosyamız şüphelisi Ayşenur İ. ile tanıştığını, eşi Mehmet T'nin örgütte silahlı faaliyette bulunduğunu ve eşiyle örgüte ait evlerde kolaylıkla kaldıklarını beyan etmiştir. Bu durum da şüpheli ve eşinin örgüte organik bağla bağlı olduğuna işaret etmektedir. Şüpheli, 5 Haziran 2015'te HDP'nin Diyarbakır mitingindeki patlamayı gerçekleştiren Orhan Gönder ve dosyamız şüphelisi Mehmet Zana Alkan başta olmak üzere Adıyamanlı olan ve haklarında kırmızı bültenle yakalama kararı bulunan diğer şüphelilere de anlatımlarında yer vererek, bu şahısları tanıyıp teşhis etmiştir. Ayrıca şüpheli kendisi ve eşine aylık 50 dolar ödendiğini beyan etmiştir. Bu durum da örgütten menfaat sağladıklarını ve örgüte maddi anlamda aidiyetlerini ortaya koymaktadır.
Her ne kadar şüpheli beyanında örgütten kaçtığını beyan etmiş olsa da kendi iradesiyle değil, hayati tehlike içerisinde bulunması nedeniyle ülkeye giriş yaptığı, dolayısıyla etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması ve DEAŞ terör örgütüne üye olarak üzerine atılı 'terör örgütüne üye olma' suçunu işlediği anlaşıldığından eylemine uyan sevk maddeleri uyarınca cezalandırılması talep olunur."
İçişleri Bakanlığınca, mavi listede aranan terör örgütü DEAŞ üyesi Demet T, 22 Ocak 2018'de Ceylanpınar ilçesinde güvenlik güçlerine teslim olmasının ardından Adıyaman'da getirilmiş ve 29 Ocak 2018'de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Demet T, 15 Aralık 2018'de Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olan DEAŞ'lı terörist Ayşenur İ'nin ifadeleri doğrultusunda 8 Şubat'ta tutuklanmıştı.