Darbeyi MİT'e haber veren binbaşı konuştu!

15 Temmuz darbe girişimini MİT'e haber veren binbaşının ifadesi ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe girişimini MİT'e ihbar eden binbaşının ifadesi ortaya çıktı. Kara Havacılık Komutanlığı'nda görevli binbaşı ifadesinde, ailesiyle tatilde olduğunu, cuntacıların araması üzerine 15 Temmuz günü birliğe döndüğünü anlattı. Cuntacı Deniz Aldemir'in arabadayken telefonunu kapattırarak, "Ben senin hizmetten olduğunu biliyorum ama uzatmayacağım, bu gece faaliyetimiz olacak. Çok kan akacak" dediğini aktaran binbaşı bunun üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı'na gittiğini anlattı.

BENİ GÜLEN'E GÖTÜRDÜLER

11 Ağustos 2016'da ifadesi alınan Kara Havacılık Komutanlığı'nda görevli pilot binbaşı, önemli beyanlarda bulundu. Ortaokulda FETÖ'nün yurtlarında kaldığını ve kendisini askeri liselere hazırladıklarını anlatan binbaşı, 1992 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ne girdiğini söyledi. Daha sonra Harp Okulu'na girdiğini ve 2 haftada bir Konya'dan gelen örgüt abisiyle bazen camide bazen evlerde görüştüğünü kaydetti. 1996'da okuldan mezun olduktan sonra örgüt abilerinin kendisini teröristbaşı Fetullah Gülen'in yanına götürdüğünü ifade eden binbaşı, "Mezun grubu olarak İstanbul'daki FEM Dershanesinde yanına gittik. Bize hiçbir şey söylemedi. Yanında misafiri vardı. Yarım saat kadar oturup çıktık" dedi.

2014'TE ÖRGÜTTEN KOPTUM

Binbaşı ifadesinde özetle şunları söyledi: "Bize Fetullah'ın çok zeki, kapasitesi çok yüksek bir insan olduğu izlenimi veriliyordu. İlk başta bu fikre ben de kapılmıştım. Ancak daha sonrasına Balyoz ve Ergenekon sürecinde Fetullah Gülen'in şizofren seviyesinde olduğunu ve vatana ihanet içerisinde olduğunu anlamaya başladım ve fikirlerim değişmeye başladı. Kopmaktan korkuyordum, o dönem gerçekten çok güçlülerdi. 2014'ten sonra bunların korkutucu güçlerinin kalmadığını düşündüm ve koptum. Beni ısrarla toplantılarına davet etmelerine rağmen gitmedim. Benim Ankara'daki abim TRT'de çalışan Ali Rıza Sarı diye bildiğim kişiydi. 2015'te bana Amerika kursu çıktı. Sanırım beni tekrar kazanmak amacıyla bu kursu ayarladılar. 2016'da tekrar kurs çıktı ancak beni tekrar kazanmak amacıyla hareket ediyorlar düşüncesiyle gitmedim. Bir gün beni aradılar ve 'buluşalım' dediler. Optimum'un orada buluştuk ve gelen kişilere 'ben gelmeyeceğim, görüşmek istemiyorum. Siz artık cemaat değilsiniz, istihbarat örgütü müsünüz? 'Hizmet' diyorsunuz, kime hizmet ediyorsunuz?' dedim. Konuştuğum kişi hiçbir şey diyemedi, suçlu olduğunu biliyordu.

15 TEMMUZ GÜNÜ BİRLİĞE DÖNDÜM

11 Temmuz'dan itibaren ailemle Akçay Tatil Kampı'nda tatil yapıyorduk. Kamp 21 Temmuz'da bitiyordu. 13 Temmuz günü beni Tabur Komutanı Binbaşı Deniz Aldemir aradı ve yeni CH 47 helikopterlerinin geldiğini, teslim töreni yapılacağını, Cumhurbaşkanının da katılacağını, bu nedenle Cuma günü görevde olmam gerektiğini söyledi. Daha sonra törenin ertelendiğini duydum. 'Pazar günü ailemle birlikte gelsem olur mu?' diye aradığımda Aldemir, bunun olmayacağını, Cuma günü birlikte olmam gerektiğini söyledi. Ailemi tatil kampında bırakıp perşembe akşamı otobüse bindim ve cuma sabahı mesaideydim. Murat Bolat bana kimsenin duymayacağı şekilde 'Bu akşam seninle gece uçacağız, hazırlık yaparsın' dedi. Ben de yorgun olduğumu, yoldan geldiğimi, uçamayacağımı söyledim. 6 aydır gece uçmadığım için normalde tazeleme uçuşu yapmam gerekir. Tazeleme uçuşu yapmadığımı, yaptıktan sonra hazır olacağımı söyledim. 'Tamam ben seni tazelerim' dedi.

DARBE HABERİNİ 10.30'DA ALDI

10.30'da Binbaşı Deniz Aldemir'in arabasıyla alay komutanına gitmek üzere bindik. 'Telefonunu kapat' dedi ve radyoyu açtı, radyonun sesini yükseltti. Daha sonra 'Ben senin hizmetten olduğunu biliyorum ama uzatmayacağım, bu gece faaliyetimiz olacak. Mesela ben Cooger helikopteriyle Hakan Fidan'ı alacağım, sen de Murat Bolat'la uçacaksın. Çok kan akacak' dedi. Ben kilitlendim, bir şey söyleyemedim. 'Bugün çok yoğun bir gün zaten biz devam edelim hiçbir şey olmamış gibi. Ben fırsat bulursam seni dinlenmeye göndereceğim, muhtemelen bütün gece uçacağız' dedi. 'Senin hizmetten olduğunu biliyorum' deyince vatan aleyhine bir şey yapılacağını anladım. Alay komutanının yanına gittik, ben oradan geri döndüm. Tümen karargahına uğradım ama içim hiç rahat değildi. Taburdaki herkes normal günmüş gibi davranıyordu. Murat Bolat akşam 19.00 gibi bulaşacağımızı söyledi.

MİT'E GİDEREK DURUMU ANLATTIM