28 Şubat'ın yıldönümü münasebetiyle Türkiye'deki darbeci zihniyetin kodlarının ele alındığı konferansta konuşan Mehmet Alkış, konuşmasında Türkiye'deki rejimin darbeci bir gelenekten geldiğini belirtti. İlk darbenin Lozan'ı kabul etmeyen 1. Meclis'e karşı yapıldığını ve 1. Meclis'in tasfiye edildiğini söyleyen Alkış, Misak-ı Milli son Osmanlı Meclisinin "Ametü"süydü dedi. Alkış, Misak-ı Milli sınırlarının bugünkü Irak ve Suriye'de Kürtlerin yaşadığı coğrafyayı da içerdiğini belirterek, Misak-ı Milli'den vazgeçen yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı'nın yaslandığı referansları reddederek "Türk Ulusçuluğunu" merkeze alan bir Ulus Devlete dönüştüğünü örnekler vererek anlattı. Alkış bugün yaşanan sorunların kökeninde seküler ulus devlet anlayışının ve bundan neşet eden uygulamaların yer aldığını ifade etti. 1071 Malazgirt Savaşından bu yana Kürtlerle Türklerin kader birliği ettiğini söyleyen Mehmet Alkış, Türklerle Kürtler arasında bir sorun olmadığını, bugün yaşanılan ve "Kürt Sorunu" diye bilinen sorunun Ulus devlet tarafından üretilmiş bir sorun olduğunu vurguladı. Hükümetin "Kürt Sorunu"nu çözmek için gösterdiği çabayı olumlu bulmakla birlikte, bu soruna yol açan zihniyeti ortadan kaldırma konusunda yapılanları yeterli bulmadıklarını belirten Alkış, yeni Anayasanın bu sorunlardan kurtulmak için bir fırsat olduğunu fakat Müslüman halkın taleplerinin yeni Anayasa çalışmalarında yeterince dikkate alınmadığını söyledi.