Sülükler dahil olmak üzere hematofagöz hayvanların salgılarında, özellikle tükürüklerinde biyolojik olarak aktif bileşiklere sahip oldukları bilinmektedir. Kan emici annelidler, sülükler, İnsan medeniyetinin başından beri tedavi amaçlı kullanılmıştır. Damar hastalıklarında sülük tedavisi nasıl olur?
Sülükler salgılarında çok yararlı olan 100'ün üzerinde biyoaktif maddeye sahiptir. En önemlilerinden biri, antikoagülasyon maddesi olarak işlev gören hirudin'dir. Calin, kan pıhtılaşmasını da engelleyen başka bir bileşendir. Fibrin pıhtılarını çözen ve trombüs oluşumunu engelleyen bir bileşen, destabilazdır. Sülük tükürüğü ayrıca bir Faktör Xa önleyicisi içerir ve bu bileşik pıhtılaşma Faktör Xa'nın pıhtılaştırıcı etkisini kısıtlar. Aynı zamanda interstisyel sıvının viskozitesini azaltan hiyalüronidaza sahiptir. Vazodilasyon etkisi için, asetilkolin ve histamin benzeri maddeler ile karboksipeptidaz A inhibitörleri vardır. Bu üç madde, daraltılmış damarları genişleterek kan akışını artırır. Bunlar, sülük tükürüğündeki çok yararlı bileşenlerden sadece bazılarıdır. Yukarıda bahsedilen bileşenler, kanın viskozitesini azaltmak, daha iyi kan akışını oluşturmak için sülükler tarafından salgılanır, böylece kanın kıvamını daha ince hale getirir. Kalın bir kıvama sahip olan kan, pıhtı oluşumuna meyilli olduğu kadar, bir bireyin kan basıncını da arttırır.Yani yüksek tansiyon yapar. Bu pıhtılar, vücudun farklı bölgelerine gidebilir ve bir damarı tıkayabilir. Bunu sonucunda felç veya kalp krizine neden olabilir. Kalın kan distal ekstremitelerin, özellikle parmakların ve ayak parmaklarının uçlarının yeterli oksijenli kan ve ihtiyaç duydukları besinleri almama riskini doğurmaktadır. Bu nedenle, sülükler tükürüğündeki antikoagülasyon bileşeni doğal olarak kanı incelten trombosit kümelenmesini engellemeye çalıştığı için hayati öneme sahiptir. Kardiyovasküler ve periferik damar tıkanıklığı olan hastalarda uygulanan sülük tedavisi bölgeye daha iyi kan akışını sağlayacaktır.