HABER: ÖZLEM DOĞAN
Kurulduğu günden bu yana terör örgütünün sözcülüğünü yapan HDP’ye kapatma davası açıldı, 687 HDP'li hakkında da siyasi yasaklılık istendi. Terörist cenazelerine katılan, asker polis düşmanlığı yapan, devlete meydan okuyan, yönettikleri belediyeleri terör örgütü üssüne çeviren HDP’nin terör yandaşlığı tüm eylem ve söylemleriyle belgelenmiş durumda. Bundan sonra HDP ve seçmenini ne bekliyor? Son gelişmeler çerçevesinde HDP’nin kapatılma davası sürecini Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Bezci ve Siyaset Bilimci Doç. Dr. Hüseyin Alptekin Milat’a değerlendirdi.
HDP terörle arasına mesafe koyamadı
HDP’nin PKK terörüne mesafe koyamamasının siyasal parti olma niteliğini zayıflattığını ifade eden Prof. Dr. Bünyamin Bezci; “Bir siyasal hareket olarak HDP, doksanlı yıllarda ve açılım sürecinde güçlü etik üstünlüğe sahipti. 2008 dünya ekonomik krizi, 2011 Suriye’de savaştan kaçan sığınmacılar, 2013’de ABD ile bozulan ilişkiler, Gezi Parkı, 17-25 Aralık darbesi, 2016 15 Temmuz darbesi ve son olarak pandemi krizi kimlik politikalarını geri plana atmıştı. Dahası 2014’de 6-8 Ekim olayları, 2015’de Hendek terörü ve KCK yapılanması HDP’nin Türkiyeleşme siyasetini bitirmişti. Diyarbakır anneleriyle başlayan süreçte HDP’nin PKK ile arasına ısrarla mesafe koymaması bir zamanlar var olan etik üstünlüğü ortadan kaldırdı” dedi.
Mahkeme süreci Millet İttifakı’nı dağıtabilir
HDP siyasetinin güçlü bir meşruiyet krizi yaşadığını vurgulayan Bezci, “HDP ile ittifak halindeki siyasal partiler de bu krizden etkilendi ve kimisi susarak uzak durmaya çalıştı. Kapatılsa da kapatılmasa da HDP’nin artık meşruiyet kazanması mümkün gözükmüyor. Mahkeme sürecinin uzaması Millet İttifakı’nın bileşenlerini dağıtabilir hatta yeni ittifaklar oluşturabilir. HDP kendini feshederek mahkeme sürecini durdurabilir ama bu sefer de terörle iltisakı kabullenmiş olur. Türk politik kamuoyunu dışarıdan okumaya çalışanlar için HDP çizgisi halen güçlü görünecektir. Nihayetinde bu soruların hepsini asıl olarak sandık cevaplayacak” diye konuştu.
Eylem ve söylemleri hep terörden yana
HDP’nin kapatılması davasının hem hukuki hem de terörle mücadele kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Dr. Hüseyin Alptekin; “HDP milletvekilleri ve belediye başkanları eylem ve söylemlerinde terörü meşrulaştırıcı tavırlar ortaya koyuyor. HDP ofis ve mitinglerinde terör örgütüne ait dokümanlar ve Öcalan posterleri bulunuyor. Partinin kapatılmasına sebep olacak çok sayıda done mevcut. Arabasında PKK’ya mühimmat taşıyan milletvekilleri ve PKK marşı okutan belediye başkanları elbette görevde bırakılamaz. Bununla birlikte HDP’li seçmeni de siyasete küstürmemek lazım; bu da siyasetçilerin işi. HDP seçmenini meşru siyasi zeminde tutmak gerekiyor. HDP kapatılsa da başka bir tabela altında yeniden buluşacaklardır” ifadelerini kullandı.