Haber: Özlem Doğan
Sarıkamış Harekatının 108. yıldönümünde şehitlerimizi anmak için hafta sonu Sarıkamış’taydık. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sarıkamış Harekatı’nın 108’inci yıldönümünde, ‘’Biz hep aynı izdeyiz’’ sloganıyla Sarıkamış Şehitlerine Vefa Yürüyüşü düzenledi. 6-8 Ocak tarihleri arasında gerçekleşen anma programlarına ilgi büyüktü. Sarıkamış’ta gece bizi kar yağışı ve soğukla karşıladı. Sabah pencereden baktığımda ise gün doğarken, on binlerce Mehmetçiğimizin şehadet sebebi olan karların Allahuekber Dağlarının üzerinde pırıl pırıl parladığını gördüm. Bu büyük dram 108 yıl önce bugünlerde yaşanmıştı lakin kahraman şehitlerimiz sanki hâlâ bu karlı dağlarda yürüyordu. Üzerinden bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen yaşanan felaketi yüreğimde hissettim.
108 YIL SONRA BİLE AYNI ACI
Günümüzün modern şartlarıyla üretilmiş palto, eldiven, botla bile dondurucu soğuğa bir saat dahi katlanmak imkansızken, birçok cephede savaşan Osmanlı’nın son dönemlerinde teçhizat eksiğiyle eksi 30’ları bulan bir ölüm yolculuğunu ancak iman ve vatan sevgisiyle izah edebiliriz. Üstelik dondurucu soğuğun yanında dağlarda yaşayan yabani hayvan saldırısı, yiyecek içecek sıkıntısı da göz ardı edilemez. Şehitliklerdeki bilgilere bakıldığında harekata katılan askerlerimizin yaş ortalaması da düşük. 19 yaşında şehit sayımızın fazlalığına bakacak olursak bugün aynı yaştakilere çocuk gözüyle bakılıp hiçbir sorumluluk yüklenmezken o dağlarda o yaştaki gençlerin; dedelerimizin neler hissettiğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
TÜRK MİLLETİNİN KALBİNDE YAŞIYORLAR
Sarıkamış etkinliklerinin yapılacağı alana doğru ilerlerken solumuzda kalan Allahuekber dağlarını izledim. Bu karlı dağların bağrında 108 yıldır medfun olan şehitlerimizi düşündüm. İstikbale dair hayaller kuramadan bu dünyadan göçüp gittiler. Kimbilir bu zorlu ve ölümcül yolculuk esnasında neler yaşadılar, neler düşündüler ve neler konuştular? O soğuk karanlıkta başlarına neler geldi? Türküde söylendiği gibi; “kar altında Mehmed’im yatar…”
Kim bilir mezarı bulunamamış ne Mehmedlerimiz var. Topluca dua edilirken ‘isimleri unutulmuş, nesilleri kesilmiş’lere de Fatiha denir. Her ne kadar isimlerini bilmesek de nesilleri devam etmiş olmasa da ne Çanakkale’de ne de Sarıkamış’ta şehit düşenler kıyamete kadar asla unutulmayacak. Müslüman Türk milleti var oldukça nesilleri de kesilmemiş olacak.
ETKİNLİKTE YAŞANAN KAZA KORKUTTU
Sarıkamış’a Doğu Ekspresi ile gelen Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu, ‘’Bu toprakları bizlere vatan kılan ecdadımızın izinde, vatanımızı gençlerimizle birlikte sonsuza dek yaşatacağız. Gereğinde bu vatan için ecdadımız gibi canımızı vermek kadar bu ülkeyi geleceğe taşımak için var gücümüzle gece gündüz çalışmak da boynumuzun borcudur" şeklinde bir konuşma yaptı. Sarıkamış Şehitlerini Anma Programı’nın ilk gününde şehit ve gazi aileleri onuruna yemek verildi. Aynı gün, Kazım Karabekir Camii’nde mevlid okutuldu. Mevlid-i Şerif programının ardından 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı’nda toplanan katılımcılar meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi. Yukarı Sarıkamış Şehitliği’nde son bulan yürüyüşün ardından tiyatro gösterisi sahnelendi. Programın ikinci günü belgesel gala gösterisi ile devam edecekken ne yazık ki bir talihsizlik yaşandı. Programın gerçekleşeceği yerde salonun tavanı çöktü, 10 kişi hafif yaralandı. Biz de olay yerindeydik. Hem çok üzüldük hem de kimse ciddi bir zarar görmediği için şükrettik.
KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZİN İZİNDE
Programın son günü olan 8 Ocak Pazar günü ‘’Biz hep aynı izdeyiz’’ sloganıyla Anma Yürüyüşü gerçekleştirildi. Kızılçubuk Zirve alanında toplanan kalabalıkla birlikte ellerimizde ay yıldızlı bayrağımızla şehitlerimizin anısına Ay Yıldız Tören Alanına kadar hüzünlü ama gururla, saygıyla, minnetle yürüdük. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından protokol konuşmaları gerçekleştirildi. SOLOTÜRK ve Çelik Kanatlar gösterisi ile de anma programı sona erdi.
TÜRKİYE’NİN GÖZÜ ZİRVEDE
Milat’ açıklamalarda bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu, “Türk gençliğinin vizyonu geniş; büyük hayalleri ve bu hayallere dair inancı var. O hayallerin gerçekleşmesi için de 20 yıldır gereken altyapıyı inşa ettik. Türkiye Yüzyılı bu altyapı üzerine büyüteceğimiz yeni vizyonların yüzyılı olacak. Türkiye, her alanda gözü yükseklerde olan bir ülke. Spordaki çıtamızı nasıl yükselttiysek şu anda sadece 1-2 branşta değil, her branşta iddialıyız. Geçen yıl 50’den fazla branşta sporcularımız madalya kazandı. Bilim ve teknolojide, ekonomide, sanatta, sanayide, inovasyonda, sporda ve teşebbüs ruhunda gözümüz hep zirvede. Türkiye’nin yürüyüşü sürekli zirveyedir. Türkiye Yüzyılı bir dönüm noktasıdır” ifadelerini kullandı.