DAEŞ kaos planını devreye sokmaya hazırlanıyor!

Tahran'ı kana bulayan saldırıları DEAŞ üstlendi ancak İran, kendilerini 'Molla Karşıtı Silahlı Güçler' olarak tanımlayan ABD-Suud destekli grubun peşinde. Humeyni türbesi gibi sembolik bir hedefi vuran örgüt, ülkedeki sünni Araplarla silahlı bir ayaklanma başlatmak istiyor

İran'da önceki gün peş peşe yaşanan patlamaları DEAŞ üstlenirken, İran hükümetinden "Saldırının arkasında Suudi Arabistan var" çıkışı geldi. Bu çıkış, 'Molla Karşıtı Silahlı Güçler' olarak adlandırılan grupların birkaç gün önce yaptıkları 'silahlı eylem ve silahlı ayaklanma' çağrısına dayanıyor. İran karşıtı olarak görülen Sünni Arap kökenli bu grupların Suudi Arabistan tarafından İran'a karşı gerektiğinde kullanmak üzere oluşturulduğu, desteklendiği ve ABD tarafından da sübvanse edildiği düşünülüyor.

TÜRBE SEMBOLİK HEDEF

Bu grupların, Saddam Hüseyin döneminde İran-Irak savaşının başlatılmasını da destekleyen çevreler olduğu dile getiriliyor. Bu doğrultuda İran, kendisine yönelik kışkırtıcı nitelikteki saldırıların çıkış noktası olarak Trump'ın bölgeye yaptığı son ziyaretlerini görüyor. Saldırıda seçilen noktalardan birinin Ayetullah Humeyni'nin mezarı olması da tesadüf değil. Humeyni türbesinin, İranlıları tahrik etmek ve bir iç karışıklık çıkarmak için özellikle seçildiği belirtiliyor.

SAVAŞ BORUSU ÖTÜYOR

Suudi Arabistan ve İran, mayıs ayı başında birbirlerini 'savaş' ile tehdit etmişti. Suudi Arabistan Savunma Bakanı Muhammed bin Selman, İran'ın yayılmacı politikalarına yönelik nihai amacının 'tamamen İslam dünyasına ve nihayetinde Mekke'ye sahip olmak' olduğunu savunmuş, "Savaşın Suudi Arabistan'a gelmesini beklemeyeceğiz, savaşın Suudi Arabistan'dan ziyade İran'da olması için çalışacağız" açıklaması yapmıştı. Bu sözlere cevap veren İran Savunma Bakanı Hüseyin Dehkan da, "Ülkenizde Mekke ve Medine dışında dokunulmadık yer bırakmayız" ifadelerini kullanmıştı.

Saldırganlar İranlı

İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Başkan Yardımcısı Rıza Seyfullahi, İran meclisi ve Humeyni'nin türbesine düzenlenen saldırıların faillerinin İran asıllı olduğunu söyledi. Saldırganların, İran'ın farklı kesimlerinden DEAŞ terör örgütüne katılanlar olduğunu kaydeden Seyfullahi, İran'ın, DAEŞ'le mücadelede verdiği destekten dolayı hedef alındığını iddia etti. Seyfullahi ayrıca, şu ana kadar 58 saldırının İran güvenlik güçleri tarafından önlendiğini ileri sürdü. Bu arada önceki günkü terör eyleminin bilançosu daha da ağırlaştı. Hayatını kaybeden kurban sayısı 13'e ulaştı. Yaralı sayısı ise 6'sı ağır 52 kişi.

Ölü taklidiyaptım

Kadın kılığına giren DEAŞ'lı 4 teröristin önceki gün bastığı İran Meclisi'nde çatışma anlarını yaşayan İranlı milletvekili Kuroş Kerempur Hakiki, sıcak dakikaları anlattı. Hakiki, ziyaretçi kapısına gittiğinde birden bir silah sesi duyduğunu ve o sırada yanında duran güvenlik görevlisi yere yığıldığını, teröristler tekbir çekerek halkın üzerine rastgele ateş açarak meclis genel kurul salonuna ulaşmaya çalıştıklarını belirtti. Önce ölü taklidi yaptığını, daha sonra yanında yatan güvenlik görevlisinin tabancasını alıp teröristlerle çatışmaya girdiğini ve güvenlik güçleri gelene kadar onları oyalamaya çalıştığını söyleyen Hakiki, "Teröristler genel kurul salonunun yerini bilmedikleri için üst kata çıktılar. O sırada polis yetişti. Onları bir bir etkisiz hale getirdik" dedi.

O yorum iğrenç

İran, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'daki terör saldırılarına ilişkin yaptığı "İran ne ekerse onu biçiyor" manasındaki sözlerini 'iğrenç' olarak niteledi. Saldırının ardından yaptığı açıklamada, ABD'nin kurbanlar için 'yas tutup, dua edeceğini' alaylı bir dille iddia eden Trump, "Terörizmi destekleyen ülkelerin destekledikleri şeytanın kurbanı olacaklarının altını çiziyoruz" açıklamasıyla İran'ın tepkisini çekti. İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, Trump'ın açıklamalarını kınayarak "İğrenç bir Beyaz Saray açıklaması... İranlılar ABD'nin bu tür dostluk iddialarını reddediyor" şeklinde mesaj paylaştı. Trump'ın sözleri sosyal medyada İran vatandaşlarından da tepki aldı.

Bu sefer asit!

Tahran'ı kana bulayan terör saldırının ardından dün yaşanan bir olay İranlıların yüreğini yeniden ağızlarına getirdi. Tahran'ın güneyindeki Fedaiyan parkında iki kişi arasında yaşanan kavgada, taraflardan birinin etrafa asit serpmesiyle 14 kişi yaralandı. İlk başta terör eylemi sanılan olayın şahsi kavgadan kaynaklandığı çok geçmeden anlaşıldı. Yaralılar tedavi altında alındı.

Türkiye oyunu görüyor

ABD, Suudi Arabistan eliyle anti İran kampanyasında düğmeye basarken, Türkiye ise Ortadoğu ve İslam dünyasına yönelik her türlü planlamaların kendisine de sıçrayacağından hareketle yoğun diplomasi trafiği başlattı. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, DEAŞ saldırılarının ardından Türkiye'den görüşme talebinde bulunarak apar topar Ankara'ya geldi. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan, telefon trafiğiyle bölgedeki tansiyonu düşürmeye çalıştı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da İran'a saldırı ve Katar'a uygulanan Körfez ablukasından ötürü harareti artan gündem nedeniyle Litvanya ziyaretini erteledi. Çavuşoğlu, Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius'u telefonla arayarak başkent Vilnius'a planladığı ziyaretin ertelenmesinden dolayı üzüntülerini bildirdi.

Bizimle ilgisi yok

İran'ın terör saldırılarından sorumlu tuttuğu Suudi Arabistan'dan açıklama geldi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, kendilerinin bu saldırılarla ilgisi bulunmadığını kaydetti. Arabistan vatandaşlarının Tahran'daki terör saldırılarıyla ilgisini ispat edecek hiçbir delil bulunmadığını dile getiren el-Cubeyr, terör saldırısı nerede olursa olsun kınadığını belirterek, Tahran'daki terör saldırılarının sorumlularını tanımadıklarını ifade etti. İran ordusu saldırılar sonrası 'intikam' mesajı vermiş, "Bu terörist saldırı, terörizmi destekleyen ABD Başkanı ve Suudi liderlerin görüşmesinden sadece bir hafta sonra meydana geldi. DEAŞ'ın bu saldırıyı üstlendiği gerçeği, onların da bu saldırıya katıldığını ispatlıyor" açıklaması yapmıştı.

Yenişafak