Cüneydi; 'Ölmeden Kudüs'ü görmek istiyorum'

ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs'ü İsrail'e peşkeş çeken kararının ardından sokağa çıkarak Kudüs direnişinin sembolü haline gelen 16 yaşındaki Feyz-el Cüneydi, her Filistinli gibi Kudüs özlemiyle büyüdüğünü, hiç görmediği Kudüs için canını verebileceğini, tek arzusunun ölmeden önce Mescid-i Aksa'da iki rekat namaz kılmak olduğunu söyledi.

İSMAİL ZELVİ

Kudüs direnişinin sembol ismi Feyz El Cüneydi, en büyük arzusunun bu güne kadar hiç görmediği Kudüs'e gitmek ve Mescid-i Aksa'da iki rekat namaz kılmak olduğunu söyledi.

İsrail işgal güçlerinin dipçiklerle kollarını kırdığı işkence altıda bile 'bu topraklar bizim vatanımız, siz dışardan gelip bizi kovamazsınız, vatanımızın taşını vatanımı işgal etmek isteyenlere karşı atıyorum' diye haykırın 16 yaşında Lise birinci sınıf öğrencisi Feyz El Cüneydi ile Esenler Belediyesinin düzenlediği program sonrasında görüştük.

Cüneydi ile söyleşimizde duygulandık, yıllardır kanayan Filistin yarası içimizi acıttı. Dünya kamuoyunu esir alan Yahudi yalanları üzerine yürütülen zulüm politikalarına lanet okuduk. İsrail'de halen yargılanması devam eden Cüneyd-i insanlığa, Filistin'de Kudüs'te işgali bitirin, Filistinlilerin gözyaşı üzerine kurulacak bir barışın kalıcı olamayacağını gösteriyor.

Sn. Cüneydi sizi tanıyabilir miyiz? Filistin'de çocuk olmayı anlatabilir misiniz?

Filistin'in El-Halil kentinde yaşıyoruz. Lise birinci sınıf öğrencisiyim. Babam Muhammed bir fabrikada çalışıyordu. İş kazası sonucunda bacağından yaralandığı için bir yıldır çalışamıyor. İki erkek üç kız beş kardeşiz. Kardeşlerin en büyüğü benim. Bu yüzden okul çıkışlarında ailemin geçimini temin için babama ufak tefek işlerde yardım ediyorum. Filistine yıllardır fiili işgalin yanında ekonomik ambargo uyguluyorlar. Filistin'de en çok şehit veren yer El-Halil'dir. Yıllardır İsrail işgaline karşı elimizden geldiği kadar mücadele etmeye çalışıyoruz. Filistinli çocukların oyunları ve hayalleri işgal edilmiş vatanın kurtarılması üzerine. Oyuncaktan çok İşgalin bitmesi, fakirliği, yokluğu yenmek için Allaha dua ediyoruz.

Kudüs'e gittiniz mi? Mescid-i Aksa'yı hiç gördünüz mü

ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'e Büyükeliliği taşıma kararından sonra yapılan gösterilerde İsrail işgalcilerinin zulmüne uğradınız ve sembol isim oldunuz. Sizin için Kudüs neyi ifade ediyor, Hiç Kudüs'e gittiniz mi?

Yaşadığımız El Halil, Kudüs'e çok da uzak değil, En fazla 30 kilometre mesafede. Ama İsrail'in koyduğu yasaklar yüzünden Kudüs'e girmemiz yasak. Kudüs'e gitmek, Mescid-i Aksa'da namaz kılmak İsrail'e göre işleyeceğimiz en büyük suç. Bu yüzden cezalandırıyorlar. Bugüne kadar Kudüs, benim ve Filistinli çocukların hayallerini süsleyen bir yer. Bu yere ben hiç gitmedim. Kudüs dışında yaşayan çocukların veya Filistinlilerin hiçbiri de burayı göremiyor. Hayatta en büyük arzum, ölmeden önce Kudüs'e gitmek, Mescid-i Aksa'da 2 rekat namaz kılmak. İnşallah verdiğimiz mücadele ailelerimizden verilen şehitler sayesinde Kudüs özgür olur. Mescid-i Aksa üzerine yasaklar kalkar.

-Filistin topraklarında İsrail sürekli yerleşim kuruyor. El Halil'de de yerleşimler var. Hatta El-halil camiini ikiye bölüp yarısını havra olarak kullanıyorlar. Senin hiç Yahudi arkadaşın var mı?

İsrail, katliamlarını ve işgali çoğu zaman kendi halkından bile saklıyor. Bizim Yahudilerle temas kurma gibi bir şansımız yok. Yahudi yerleşimcilerle sürekli aramıza duvar örüyor. Onlarla hiçbir irtibatımız olmuyor. Herkes kendi bölgesinde çalışıyor, yaşıyor. Onlar zengin ve işgalci bizler fakir ve toprak sahibi.

Gözaltına alınmanız, nasıl oldu? bir de sizin ağzınızdan tutuklanmanızı dinleyebilir miyiz?

ABD başkanı Trump skandal Kudüs kararını aldıktan sonra tüm Filistinliler sokaklara çıkmaya başladı. Ben de arkadaşlarımla sokağa çıktım. Sokaklarda tüm halk İsrail askerlerine karşı büyük bir direniş gösterdi. Bu direnişi biz taş ile yapıyorduk. Batı Şeria da kullandığımız tek silah taş. Bizim başka bir silahımız yok. Bir anda bir silahlı bir işgalci beni yakaladı. Daha sonra diğer işgal güçleri de etrafımı sardı. Gözlerimi bağladılar, ellerimi kelepçelediler. Ben direndim ve şöyle haykırdım: "Kudüs bizimdir. Mescid-i Aksa bizim, Filistin bizim ve sonsuza dek bizim kalacak." Bu sözlerim üzerine İsrail işgalcileri kelepçeli olduğum halde bana tüfeklerinin dipçikleriyle vurmaya başladılar. İşgalci İsrailliler beni sorgularken 'Neden taş atıyorsunuz?' diye sordu. Ben de, benim topraklarımı işgal eden askerlere atıyorum, ben ailemle birlikte vatanımda yaşıyorum kimsenin toprağını gasbetmedim. Benim topraklarımı gasbetmek isteyenleri her zaman taşlayacağım ve hiçbir zaman vatanımdan gitmem" dedim . Bunun üzerine

Dipçik darbeleriyle sağ omuz bölgem birçok yerinden kırdılar. Beni dakikalarca darp ettiler. Dayanmaya çalıştım, onlar vurdukça ben de 'Kudüs Müslümanlarındır, siz işgalcisiniz' diye haykırdım. Ama darbelere dayanamadığım için bayıldım ve yere düştüm. Ben yere düşünce İsrail işgalcileri beni kontrol noktasına götürdü. Orada diğer tutuklu çocuklar da vardı. Üzerimize işkence yapmak için soğuk su döktüler. Soğuk su ile ıslatılmış olarak soğuk betonda 4 saat boyunca tuttular. Daha sonra da hapishaneye götürdüler.

Hapishanede işkence gördünüz mü?

Hapishaneye götürdüklerinde zaten baygındım. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Vücudumda birçok kırık olduğu halde doktor ve tedavi görmedim. Adeta kaderimle baş başa bırakıldım. Beni dünya kamuoyu gündemine getiren O fotoğrafında çekildiğinden haberim yoktu. İsrail hükümeti bilinçli olarak belli kanalların haberlerini veriyor ki hapishanedekilerin olaylardan haberi olmasın. Benim de bu nedenle haberim olmadı. Ailem ve avukatlarımla görüştüğümde ailem bana 'Senin fotoğrafın çıktı. Sen Kudüs direnişinin sembolü oldun' dediler. Ama ben fotoğrafı görmediğim için tam olarak anlayamadım. Ailem bana fotoğrafı anca mahkemede gösterebildi. Hapishanede toplamda 22 gün kaldım. 22 gün sonra 12 bin TL civarında bir kefaret ile çıktım. 14 Ocakta mahkemeye çıktım. İsrail mahkemesi Şubat ayına erteledi. Bana Filistin'deki gazeteciler, sen hiç korkmadın mı 23 asker seni tutuklarken, diye sordular. Bende, "Açıkçası korkmadım. Korkak ben değildim. Bunu fotoğraftan da görebilirsiniz. İsrail askerlerini korktuğunu orada görebilirsiniz" dedim.

Hapishanede başka çocuklar var mıydı?

Benim gibi hapishanelerde yüzlerce çocuk var. Binlerce Fevzi El Cüneydi var. İsrail her gün çocuk tutukluyor. Hatta bugün 7 çocuk tutukladı Kudüs'te. Bu çocukların hepsi benim gibi 16 yaşının altında. İsrail hukuk kurallarını, insan haklarını görmezden geliyor. Hiç kimseyi önemsemiyor. Bütün dünyada alınan kararları, hazırlanan raporları açıkçası umursamıyor.

Down sendromlu Muhammed'i tanıyor musunuz?

Aynı şehirde El-Halil'de yaşıyoruz ama bir tanışma durumumuz olmadı. Onun yaşadıklarından da haberim oldu.

Hapiste bulunan Filistinlilerin moralleri nasıl?

Hapishanedeki en küçük çocuk bendim, nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum. O yüzden götürüldüğümde endişeliydim. Oraya benden önce giren abiler vardı, beni yanlarına aldılar korkma biz hapishanede değiliz asıl onlar hapishane içerisindeler. En yakın zamanda özgür vatanımıza çıkacağız ve bin kat daha güçlü olacağız dediler."

Türkiye hakkındaki duygu ve hislerin nelerdir?

Biz çocukluğumuzdan beri Türkiye'yi çok seviyoruz. Halk ve aile olarak da çok seviyoruz. El Halil'de birçok Osmanlı eseri var. Osmanlı döneminde hacılar hacca gitmeden önce Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya uğruyorlardı. El Halil kalesini de Abdulhamit Han, hacıların rahat konaklamaları için düzenlemiş. El Halil'de Osmanlı eserleri İsrail tarafından ya yıkılıyor veya tadilatına izin verilmeyerek yok olması bekleniyor. Türkiye ile Filistin'in yüzyıllardır süren bir bağı var. Türkiye'deki haberleri sürekli takip ediyoruz. Olayları yakından takip ediyoruz. Türkiye'ye geldiğim için çok mutlu oldum. Türkiye halkı bizim kardeşimiz. Kardeşlerimle beraber olduğum için kendimi çok güvende hissettim. Elhamdülillah çok mutluyuz. Yoğun programlarımız var. Programlarımıza katılıyoruz. Türkiye'deki kardeşlerimizle birlikte, Filistin davasıyla ilgili konuşuyoruz. Çünkü bu dava hepimizin.

Recep Tayyip Erdoğan hakkında ne düşünüyorsun?

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, fotoğrafımı tüm dünyaya tanıttığı için, fırsat bulduğu birçok programda paylaştığı için çok teşekkür ediyorum. Kendisini de yakından takip ettim. Fotoğrafı paylaşmasıyla çok mutlu oldum. Gururlandım ve cesaretlendim. Açıkçası Filistin halkı olarak, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı bu olaylardan önce de çok seviyorduk. Filistin'in ve Kudüs'ün sürekli yanında olduğu için, bizlere sürekli destek olduğu için onu çok seviyoruz. Kendisi samimi bir lider. Halkımızla, davalarımızla birlikte. Haklı olduğumuzu bütün dünyaya ispatlamaya çalışıyor. Yaşadığım olayı tüm dünyaya tanıttı. İsrail'in gerçek yüzünü tüm dünyaya gösterdi. Biz onu çok seviyoruz. Allah ondan razı olsun. 2 gün sonra Ankara'da birebir görüşüp kendisine teşekkürlerimizi sunacağız.

Bundan sonraki hayatı boyunca Kudüs mücadelesinin neresinde olacaksın?

Bu olayları yaşadıktan sonra, İsrail askerleri beni vahşice tutukladıktan sonra Kudüs davasına daha çok sahip çıkacağım. Bütün arkadaşlarımla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Çalışacağız ve güçlü olacağız. Yeni fikirler ortaya çıkartarak Filistin'i İşgalci İsrail'den kurtaracağız.

İslam alemine mesajın nedir?

İlk olarak Müslüman alemi bize destek oldukları için teşekkür ediyoruz. Trump'ın skandal kararından sonra tüm Müslümanlar sokağa çıktı. Sokaklarda Kudüs'e sahip çıktılar ve bu hareketin devam etmesini istiyoruz. En önemlisi de Filistin davası değil, Filistin tüm İslam aleminin davasıdır. Hepimiz Filistin'in kurtulması için daha çok çalışmalıyız.

Türkiye'de yapılan eylemler Filistin'de takip ediliyor mu?

Tabi ki Filistin için Kudüs için Türkiye'de yapılan her eylemde Filistinliler olumlu bir şekilde etkileniyor. Arkadaşlarımızla cesaret kazanıyoruz. Manevi bir güç kazanıyoruz. Biz yalnız değiliz, ümmet bizimle diyoruz. Türkiye'de bu eylemler sürdüğü sürece biz sokaklara inmeye devam edeceğiz. Filistin'i, Kudüs'ü, Mescid'i Aksa'yı savunmaya devam edeceğiz.

Feyzi El Cüneydi kimdir?

24 Nisan 2001 yılında El Halil kentinde doğdu. Essiddem ilkokulu, Esseyyid ortaokulunu bitirdi. Halen Er Raşidin Lisesi'nde öğrenimine devam ediyor. Ailenin en büyük çocuğu, Rania, Mümin, Hediyül, va Halil isimlerinde iki kız iki erkek kardeşi var. Kudüs Protestoları sırasında İsrail işgal güçlerinin vahşice saldırısını gösteren fotoğraflarının yayınlanması üzerine dünya kamuoyu Kudüs'ün direniş sembolü olarak isimlendirdi.