KORAY TAŞDEMİR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında ''FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla yürütülen soruşturmanın iddianamesi tamamlandı. Hazırlanan 274 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün algı operasyonlarını Taraf gazetesinden sonra Cumhuriyet gazetesi ile devam ettirdiği ifade edildi. Yurt dışına kaçan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, "Silahlı Terör Örgütlerine Üye Olmamakla Birlikte Örgüte Yardım Etme" ile suçlanıyor. İddianamede dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise edinilen belgelere göre Can Dündar FETÖ/PDY tarafından mülakat verilebilecek gazetecilerden biri olarak yer aldı.
Manipülasyonlar Cumhuriyet ile gerçekleşti
Yine iddianameye göre, Ergenekon Davası sürecinde FETÖ'nün amacına hizmet eden Taraf gazetesi anılırken, "Yurt içinde önce Taraf gazetesi ile algı operasyonlarını, medya manipülasyonlarını yürüten FETÖ/PDY daha sonra Cumhuriyet Gazetesi ile bunu devam ettirmiştir." denildi. Ergenekon soruşturması sürecinde FETÖ'nün defalarca Cumhuriyet Gazetesi'ni hedef aldığı ancak 17-25 Aralık olaylarının ardından Ergenekon savcılarının Cumhuriyet gazetesinde yer aldığı ve şüphelilerden Can Dündar ile görüştükleri belirtildi. Yayın çizgisi farklı olan gazetenin bu tarihten sonra FETÖ kaynaklı haberleri manşetine taşıyarak, terör örgütlerinin PR'ı anlamına gelecek yayınlar yaptığı ifade edilirken "Cumhuriyet Gazetesinde 2013 yılından sonra görülen ve basit bir yayın politikası farkı ile izah edilemeyecek radikal değişiklik bu çerçevede gerçekleşmiştir" denildi.
Darbeye zemin hazırladı
İddianamede, Cumhuriyet Gazetesi'nin iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haber ve yayınlara imza attığının altı çizilirken, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden iki gün önce Aydın Engin "Yurtta Sulh Konseyi" isimli yazı kaleme aldığı hatırlatıldı. Manipülasyon ile devletleri zayıflatmak, terörle mücadeleyi etkisizleştirmek, siyaseti ve siyasetçileri tartışılır hale getirerek kaos ortamı yaratmayı amaçladığı ifade edilirken "Cumhuriyet gazetesi özellikle 2013 tarihinden sonra darbeye zemin hazırlamak için manipülasyon yolunu tercih etti, Cumhuriyet manipülasyon yöntemi kullanarak PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C ve bunların mensuplarını masum göstermeye, eylemlerini meşrulaştırmaya çalışmıştır" denildi.
Cumhuriyet yöneticileri FETÖ'cülerle görüştü
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen HTS ve ByLock analiz raporları incelendiğinde; Cumhuriyet Gazetesi şüphelilerinin görüştükleri kişilerin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeleri olduğu iddianamede yer alan bilgiler arasında. Cumhuriyet gazetesi yöneticilerinin görüştüğü FETÖ'cü isimlerin ise Türkiye'ni çeşitli yerlerinde mukim polis, öğretmen, müezzin, akademisyen, asker ve kamuda çalışan kimseler olduğunu kaydedildi. İddianamede, "Farklı meslek grupları ve sosyal çevrelerden olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü nedeniyle haklarında soruşturma yapılan tutuklu ya da firari öğretmen, polis, asker ve diğer kamu görevlileriyle sıklıkla görüşülmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi tesadüfi de görülemeyeceği açıktır" denildi. HTS kayıtları, analiz raporları, MASAK raporları, tanık beyanları, Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulunun usulsüz yöntemlerle ele geçirildiğini doğruladı