The Washington Examiner’de makalesi yayımlanan İletişim Başkanı Altun, “Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin, Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’nın yönetimindeki bir teröristtir." ifadelerini kullandı.
Abdi Şahin’in, Amerikan medyasında “Suriye'de DEAŞ’a karşı mücadele ettiği öne sürülen YPG’nin sözde komutanı” olarak yüceltilmesinin utanç verici olduğunu söyleyen Altun, "Abdi Şahin’in PKK ile on yıllar öncesine dayanan geçmişi, YPG ile PKK arasında bir ayrım olmadığının açık delili niteliğindedir." değerlendirmesinde bulundu.
Altun sözlerini şöyle sürdürdü;
Söz konusu davet sadece diplomatik bir hata değil, aynı zamanda sevdiklerini bu azılı terör örgütünün ellerinde kaybetmiş binlerce Türk ailesine hakarettir.
ABD’li vekiller, Interpol tarafından Kırmızı Bülten’le aranan bir terör örgütü elebaşının altına neden kırmızı halı sermektedir?
"ABD yasalarına göre suç teşkil etmektedir"
Senatörler, ABD’nin Suriye’deki terörle mücadele stratejisinin bir parçası olarak desteklemeyi tercih ettiği YPG’nin elebaşı olması gerekçesiyle Abdi Şahin’e davetiye gönderiyorlar. Bu adımda, sayılamayacak kadar çok çelişki mevcuttur. Bu davet, Türk-Amerikan ilişkilerine zarar vermekle kalmayıp, YPG’nin PKK ile olan bağı göz önüne alındığında, ABD yasalarına göre bir suç teşkil etmektedir.
Abdi Şahin, yaklaşık 20 yıl boyunca öğretmenler, köylüler, askerler, çocuklar ve yaşlılar dahil 40.000’den fazla masum Türk ve Kürt’ün ölümünden sorumlu olan PKK’nın tutuklu elebaşı Abdullah Öcalan’ın emrinde çalışmıştır.
"Abdi Şahin çok sayıda terör saldırısının failidir"
Türk mahkemeleri masum sivilleri ve güvenlik güçlerini hedef alan birçok ölümcül terör saldırısının emri veren Abdi Şahin hakkında tutuklama kararı çıkarmıştır. PKK üyelerinin ifadelerinin yanı sıra Türk güvenlik güçlerinin tespit ettiği telsiz görüşmeleri ve başka birçok delil terörist Abdi Şahin’in çok sayıda terör saldırısının faili olduğunu ortaya koymaktadır.
"ABD, Türkiye’nin PKK ile mücadelesini baltalamak yerine desteklemelidir"
PKK'nın çeşitli kolları ve yan kuruluşları bulunmaktadır. Bu tip terör örgütleri, çok uluslu ölçektedir ve oluşturdukları tehdit küreseldir. Türkiye ABD’yi terörle mücadele çabalarında nasıl destekliyorsa, ABD de Türkiye’nin PKK ile mücadelesini baltalamak yerine desteklemelidir. Türk halkı, terörist Abdi Şahin’i ABD'ye davet edenleri unutmayacak ve affetmeyecektir. NATO müttefikimizin bir terör örgütünün elebaşını yüceltme çabaları yıllarca hafızalarımızdan çıkmayacaktır. Arkasında kim olursa olsun terörle mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
"Kongre, bu terör örgütünün elebaşı yerine katlettiği kurbanların ailelerini davet etmelidir"
Bir terörist birileri tarafından kahraman olarak kabul edildiği müddetçe teröre karşı mücadele başarılı olamaz. ABD’nin bu örgüte verdiği destek, kendi tarihine kara bir leke olarak geçecek ve tam bir dış politika fiyaskosu olarak anlatılacaktır. Kongre, bu terör örgütünün elebaşı yerine katlettiği kurbanların ailelerini davet etmelidir.
Türkiye, terörle mücadelede en güçlü NATO ortağı konumundadır. Yıllardır Amerikalıların hayatlarını DEAŞ ve El Kaide tehditlerinden kurtarıyoruz. Amerikalı siyasiler, söylemlerinde müttefikleri olan Türklerin endişelerini göz önünde bulundurmalıdır.
Abdi Şahin’in ABD’ye davet edilmesi, sevdiklerini kaybetmiş binlerce masum Türk ailesinin gönlünde ve aklında kapanmayan bir yara olarak kalacaktır.
Bir müttefike yakışan, YPG gibi tüm kolları dahil olmak üzere PKK terörüne karşı bizimle iş birliği yapmasıdır.
Türklerin hayatını kaybetmesinden sorumlu olan bir terör elebaşının kabulü, ilişkimizde ve terörle mücadele alanındaki iş birliğimizde onarılmaz bir hasara neden olacaktır.
ABD’li vekillerin hatalarının farkına varmasını ve Washington’da teröristlere yer olmayacağını göstermesini umut ediyoruz.