ÖZLEM DOĞAN
SETA'nın (Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı) öncülüğünde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Sistemi sempozyumunda Türkiye'nin en önemli konularından biri olan Cumhurbaşkanlığı sistemi ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı programda sistemin temel dinamikleri konuşuldu. Türk halkı bu yeni sistem hakkında ne kadar bilgi sahibi? Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'de neleri değiştirecek? Anayasacılık tarihi açısından yeni sistemin önemi nedir? Alanında uzman isimler, 16 Nisan referandumu öncesi yeni Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı sistemini anlattı.
Parlamenter sistem tüm birikimleri yok eder
Anayasa Profesörü, AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu: Parlamenter rejimin doğuş yeri İngiltere olarak kabul edilir. Fransa, Almanya, İtalya ve Yunanistan'da da parlamenter sistem uygulanıyor. Parlamenter model miadını doldurmuş bir sistemdir. Fransa yetmiş yılda yüz dört hükümet kurdu ve en sonunda yarı başkanlık sistemiyle kendini kurtardı. İtalya da parlamenter sistemden kurtulmak için 'yüzde kırk oy alan parti hükümeti kurabilir' kararını aldı. Parlamenter sistem yalancı bir sistemdir. 'Bu modelin neyinden rahatsızsınız, on beş yıldır tek başına iktidarsınız' diye soruyorlar. Ne kadar çalışırsanız çalışın bu sistem tüm birikimleri yok eder. Bunun en önemli kanıtı da 7 Haziran'dır.
Hükümet sistemi, rejim değişikliği oluşturmaz
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya: Bir ülkenin tercih ettiği hükümet sistemi, o ülkenin demokrasi kalitesini, özgürlük değerleri ve kalkınma yapısını doğrudan belirler. Tek partili ve demokrasi dönemleri de dahil olmak üzere Türkiye'nin tercih ettiği bir hükümet sistemi yok ve şu an da bir sistemsizlik hakim. CHP sistem değişikliğini rejim değişikliği olarak adlandırıyor. Hiçbir hükümet sistemi, rejim değişikliği oluşturmaz. Cumhurbaşkanlığı sisteminin hem tarih hem de tüm siyaset kurumları bakımından üç erken pozitif etkisi olacaktır. Bu; ya hep ya hiç iktidarıdır. İktidara gelmek isteyen muhalefet partilerinin dönüşme zaruretleri vardır. CHP'yi de ideolojik yapısından kurtarıp demokratik bir sisteme dönüştüreceğine inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı sistemi bir antivirüs programıdır. FETÖ'nün kılcal damarlardan tasfiyesi de daha hızlı gerçekleşecektir. Zor zamanlar siyasetine müthiş imkanlar getirecektir. Terörle mücadele, küresel rekabet ve diplomasi tek mekanizmada toplandığı için diğer sistemlerin arızaları burada görülmeyecektir. Anayasa mühendisliği küresel eksende bir bilimdir. Türkiye bir anayasa mühendisi yetiştirememiştir. Anayasa mühendisliğinin en fazla lazım olduğu alan denet-denge mekanizmasıdır.
Sistem değişikliği büyük bir devrim olacak
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Alkan: Demokraside yetki halktan gelir. Mekanizma demokratik bir şekilde kurulamazsa, sitemin demokratik bir şekilde yürümesi mümkün değildir. Bürokrasiyle siyaset ilişkisini demokratik bir şekilde ayarlayamazsınız burada demokratik bir yönetim uygulayamazsınız. Parlamenter sistemin en önemli özelliği delegasyoncu bir model olmasıdır. Demokratik parlamenter sistem tek seçime dayalıdır. Buradaki temel sorun; tek oya dayalı bir delegasyon sürecini bürokratlara devrederler. Oy kullananla karar alan arasındaki mesafe giderek açılır. Parlamenter sistemler vesayetçi anayasalara son derece müsaittir. Parlamenter sistem bürokratik vesayete son derece müsaittir. Bundan en fazla yararlanan da bürokratik oligarşinin kendisi olmuştur. Başkanlık sisteminin temel felsefesi somut bir yürütme otoritesini yetkilendirmek, halk tarafından yetkilendirilmiş sorumluluk sahibi bir kişinin yürütmenin elinde olmasıdır. Biz bu sistem değişikliği fırsatını ne kadar iyi değerlendirip iyi mekanizmalar üretebilirsek, siyasetçi-bürokrasi-demokrasi ilişkisi alanında büyük bir devrim gerçekleştirmiş oluruz.
Siyasal parti kurumsallaşmasını gerçekleştiremedik
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Yrd. Doç. Dr. Nebi Miş: Parlamenter sistemlerde, cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisinin olmamasına yönelik anayasal çerçeveler olduğuna yönelik varsayımlar vardır. Avrupa konseyindeki üyelerin hiçbirinin anayasasında böyle bir hüküm yoktur. Fransız modelinde cumhurbaşkanlarının seçilme ve görev süreleri güçlü ve siyasal bir parti desteğiyle yürütülüyor. Başkanlık sistemlerinde ise farklı modeller var. ABD sisteminde başkanın seçim sürecinde siyasal partiler önemli. Türkiye siyasal kültürünü son on yıllık süreç üzerinden değerlendirirsek yanlış yaparız. Biz de önemli sorunlardan birisi kurumsallaşma sorunudur. Özellikle siyasal partilerin sürekli ya da her darbenin ardından kapatılmasından ötürü siyasal parti kurumsallaşması yerleşememiştir. Vesayet mekanizmalarının yoğun olduğu dönemlerde de partilerin parçalandığı ve Türkiye'deki yönetilebilirlik sorununun siyasal istikrarsızlığı ortaya çıkardığı görülüyor. Siyasetin merkezinin güçlü olması gerekir. Bu merkez güçlü olursa siyasal parti kültürü ve siyasal kurumsallaşma artar. Eğer yeni sistemde cumhurbaşkanının partiyle ilişiğini keserseniz sorunların tekrar yaşanması muhtemeldir. Siyasal partinin cumhurbaşkanı olmazsa parti disiplini önemli oranda yara alır. Kriz dönemlerinde karar almayı kolaylaştırmak için siyasi liderlik etkilidir. Güçsüz siyasi partiler ya da kriz dönemlerinde otonom yapılar siyasi partileri kolayca manipüle eder.
Yeni bir siyasal kültür oluşacak
Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Başkanı Can Paker: Yeni sistemde her beş yılda bir en üst kademe siyasetçinin yenilenmesi söz konusu olacak. Cumhurbaşkanlığı sistemi ciddi bir yenilenme ve gençleşme demektir. Bu sisteme geçilmesinin ardından seçim ve siyasi partiler kanununu da değişecektir. Bundan sonra milletvekillerinin seçimi liderin ve partinin gücünden daha çok, o bölgedeki kişilerin gücüne dayanmaya başlayacaktır. Kişilerin kendi gücüyle parlamentoya gelmesi ise milletvekilleri daha yaratıcı ve söz sahibi yapacaktır. O bölgeden seçilemeyen milletvekili adayı, partisi seçilemeyince bir dahaki seçimlerde şansını yeniden deniyordu. Şahsen kaybeden milletvekili bir daha aday olmayı elde edemeyecek. Bu minvalde milletvekili seviyesinde de yenilenme söz konusu olacaktır. Yeni bir siyasal kültür oluşacaktır. Bununla birlikte yargının da tarafsız ve bağımsız olması lazım. Yargı uzun yılardır milletten bağımsızdı. Kendi kendini seçiyordu ve bir egemenlik kurumuydu. Şimdi ise iki ayrı meşruiyet kanalından seçilecek; biri TBMM, diğeri de cumhurbaşkanı.
Revizyon değil reform için adım atıyoruz
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum: Türkiye böyle bir modeli henüz tecrübe etmedi. Eğer sistem kriz içine girerse halk karar versin anlamında bir değişiklik söz konusudur. Değişikliğin hakları güçlendiren bir yönü var. Bu değişiklik temsil hakkını genel olarak güçlendirmektedir. Beş yüz elli milletvekili sayısını altı yüze çıkarmaktadır. Bu değişiklik bir reform başlangıcıdır. Türkiye'de bugüne kadar on sekiz anayasa değişikliği yapıldı ve tamamı sistem içi revizyondu. Demokratik siyaset bu değişikliği yaparak bu derme çatma yapıyı ilerletmeye çalıştı. Bu sefer revizyon değil reform için adım atıyoruz. Bu değişiklik hukuk, siyaset yapma ve toplum içi reformdur. Türkiye'de devlet-toplum ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak, halk merkezde olacak ve milli irade tam olarak gerçekleşecek.
Türkiye'ye göre bir başkanlık sistemi olacak
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Şükrü Karatepe: Yeni sistem değişikliğiyle bundan böyle milletvekillerimiz doğrudan kanunlarla ilgilenecekler. Aslu00ee fonksiyon kanun yapmak olacaktır. Birincisi kanun yapma bakımından Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ön gördüğü parlamento bugünden daha güçlü olacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli Türkiye'ye göre bir başkanlık sistemi olacak. Parlamenter sistemde koşullar yerine geldiği zaman devlet başkanı parlamentoyu fesheder. 1982 anayasasına göre cumhurbaşkanının hükümet kurulamadığında parlamentoyu fesih yetkisi vardır. Ama parlamentonun cumhurbaşkanlığıyla ilgili hiçbir yetkisi yoktur. Yeni sistemde cumhurbaşkanının da parlamentonun da erken seçim kararı alma hakkı var. Ama bunun uygulamasında parlamentonun durumu güçlü. Parlamento sürekliliği olan bir müessesedir ama cumhurbaşkanı ancak iki dönem seçilebilir. Yani cumhurbaşkanı eğer ki seçim kararı alırsa birinci dönemini doldurmuş olur. İkinci döneminde böyle bir hakkı yok zira seçim kararı alırsa aday olamadığı gibi ikinci dönemini de doldurmuş oluyor.
Karşı çıkanlar halkın iradesinden korkuyor
AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül: Zayıf hükümetler daima vesayeti güçlendirmiştir. Zarar gören de milletin iradesi olmuştur. Menderes, Özal ve Erdoğan liderliğindeki dönemler hariç Türkiye'de siyaset, ekonomi ve terörle zayıf ve kırılgan bir alana hapsedilmiştir. Sistem değişikliği ile Türkiye'de yasama ile birlikte yürütmede de yine halkın iradesi olacak. Meclis seçimleriyle Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılacak. Karşı çıkanların asıl korkusu halkın iradesinden duydukları rahatsızlıktır. Türkiye'deki model dünya demokrasi tarihinde örnek alınacak bir sistem olacaktır. Bu sistemle vesayet aktörleri tasfiye edilecek. Demokrasinin kurumsallaşması için bu reformun güçlü bir devletle sonuçlanacağına inanıyorum.
Bürokratik oligarşiden demokratik cumhuriyete gidiyoruz
SETA Toplum ve Kültür Araştırmaları Uzmanı Ali Aslan: Kurumsal yapılar belli iktidar düzeninin yansımalarıdır. Bürokratik oligarşiden demokratik cumhuriyete doğru gidiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi bürokratik oligarşiden halkın tarafına geçti. Eski düzenin aktörleri bu yeniliklere Cumhuriyet mitingleri ve Gezi olaylarıyla direnç gösterip karşı çıktı. Yargı ve askeri kanattan da müdahaleler geldi. Bu yüzden yeni sistem tamamen düzen haline gelmeli. Yeni yönetimin canlanabilmesi için yeni anayasanın da yapılması gerekiyor.
Başkanlık sisteminde ulusal güvenlik konseyi
SETA Washington Araştırma Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat: Başkanlık sistemlerinin hemen hepsinde ulusal güvenlik konseyi mevcut. 1947'de ABD'de Truman başkanlığında oluşturulan bu kurum, başkanın dış politika ve güvenlik politikalarının mutfağı gibi çalışıyor. Yapabilecekleri konusunda başkana fikirler veriyor. Burada en önemli aktör ulusal güvenlik danışmanı yani başkanın güvenlik politikalarındaki sağ kolu.
Yeni sistem değişikliğinde yerel yönetimler de önemli
Uludağ Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Doç. Dr. Zahit Sobacı: Eğer bir ülkede sistem reformu tartışılıyorsa ve yerel yönetimlerde bu sistemin parçasıysa bu yönetimler nasıl dizayn edilmeli bu soruya da cevap bulunmalıdır. Türkiye'de yerel yönetimler bu sistem değişiminin boyutlarından birini oluşturuyor. Yerel yönetimler hükümet sistemi değişikliğinin olumsuzlaştırma aracı olarak kullanılıyor. 'Başkanlık sistemi federalizm getirir. Yerel yönetimler bağımsızdır ve bu yüzden ülke bölünebilir' sözleriyle başkanlık sistemini kötülemeye çalıştılar ama bu oyunları da tutmadı.