Altun, sosyal medya hesabındaki Türkçe ve İngilizce paylaşımında, İsrail güçlerinin işgal altındaki Doğu Kudüs’te görev yapan AA foto muhabiri Mustafa Haruf'u görevi sırasında darbetmesine tepki gösterdi.
İsrail'in gazetecilere yönelik sistematik saldırılara devam ettiğini belirten Altun, "İsrail, daha bugün Doğu Kudüs'te görevini ifa etmeye çalışan Anadolu Ajansı foto muhabiri Mustafa Haruf'u hedef aldı. İsrail askerleri tarafından ağır yaralanan Haruf hastaneye kaldırıldı. İsrail'in gazetecilere yönelik saldırılarını en güçlü şekilde kınıyor ve Sayın Haruf'a acil şifalar diliyoruz. İsrail'in gazetecilere karşı uyguladığı şiddet açıkça uluslararası medyayı susturmak adına yürütülen bir kampanyanın parçasıdır." ifadelerine yer verdi.
İsrail'in sivillere yönelik saldırılarında 60'tan fazla gazetecinin öldürüldüğünü, çok sayıda gazetecinin ağır yaralandığını ve kaybolduğunu anımsatan Fahrettin Altun, şöyle devam etti:
"Bu kayıplar, dünyadaki çatışma bölgeleri arasında gözlemlenen en yüksek sayılar arasındadır. Buna rağmen İsrail, gazetecileri korumak için gereken asgari önlemleri bile almayı reddetmekte, medya çalışanlarının sahadan gerçekleri dünyaya duyurma görevlerini engellemektedir. İsrail, kamuoyunun doğru bilgiye ulaşma hakkını koruyan her türlü uluslararası normu ihlal etmeyi adeta bir alışkanlık haline getirmiştir. İsrail'in Gazze'deki sivil nüfusu hedef alan terör ve yerinden etme kampanyası bugüne kadar 18 binden fazla sivilin ölümüyle sonuçlanmıştır.
İsrail yönetimi, uluslararası tepkiyi en aza indirmek için gazetecilere gözdağı vererek sahadaki yıkımı örtbas etmeye çalışmaktadır. Gazze'de işlenen savaş suçlarının üstünü örtmeye yönelik çabaları başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Gazetecilerin ve medya çalışanlarının üstün cesareti sayesinde dünya zaten Gazze'de yaşanan birçok gerçeğe şahittir. Anadolu Ajansı ve TRT'nin bu süreçte işgal altındaki Filistin'de yaptığı çalışmalardan gurur duyuyoruz. Ekiplerimizin bu zor şartlar altında cesaret ve kararlılık ile görevlerini yerine getirme çabalarını takdir ediyoruz."
"İsrail saldırıları, meslektaşlarımızı susturmaya yönelik kasıtlı bir kampanyaya dönüştü"Bölgede görev yapan basın mensuplarının çalışmalarının, uluslararası kamuoyunun Filistin'de devam eden işgalin ve şiddetin gerçek yüzünü görmesi açısından kritik önem taşıdığını vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
"İsrail, meslektaşlarımıza suçlu muamelesi yapmayı bırakmalı ve derhal tüm gazetecileri korumaya yönelik adım atmalıdır. İki ayı aşkın bir süredir sivillerin öldürülmesini ve yerlerinden edilmesini endişe etmeden Gazze'yi acımasızca hedef alan ve Gazze'deki insani durumun son derece vahim bir hale gelmesine sebep olan İsrail, gazetecilere ve sivillere karşı daha fazla insan hakları ihlali ve savaş suçu işlemeye devam etmekten başka hiçbir şey yapmamaktadır. Sivillere yönelik ayrım gözetmeyen İsrail saldırıları, sahadaki meslektaşlarımızı susturmaya yönelik kasıtlı bir kampanyaya dönüşmüştür. Ancak başarılı olmayacaklar.
Uluslararası kamuoyu Gazze'de ve işgal altındaki diğer bölgelerde olup bitenleri bilme hakkına sahiptir. Tüm uluslararası haber kuruluşlarını, İsrail'in insan hakları ihlallerini ve gazetecilere karşı yürüttüğü kampanyaları ifşa etmeye çağırıyoruz. Tüm haber kuruluşlarının İsrail'in sistematik saldırılarına karşı durması gerekmektedir. Görevini yaparken yaralanan gazetecilere bir kez daha acil şifalar diliyorum. Hayatını kaybeden onlarca gazetecinin yakınlarına başsağlığı diliyorum. Hiçbir sözün kayıplarını geri getiremeyeceğini biliyorum. Ancak herkesin bilmesini isteriz ki meslektaşlarımızı hiçbir zaman unutmayacağız."