Yılmaz, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen İş Dünyası Temsilcileri ile İstişare Toplantısı'nın ardından, basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.
İstişareyle, Orta Vadeli Program (OVP) hazırlığında olduklarını belirten Yılmaz, "Eylül ayında bir yol haritası niteliğinde olacak. Hem içinde bulunduğumuz yılın makro rakamlarını güncelleyeceğimiz hem de ileriye dönük 3 yıllık para politikasında, maliye politikasında ve yapısal reformlar başlığında temel çerçeveyi ortaya koyacağımız Orta Vadeli Program'ın hazırlıklarını yapıyoruz." diye konuştu.
Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi kurumların teknik çalışmalar yaptığını, ancak bunun yeterli olmadığını dile getirdi.
Bir taraftan da iş dünyasıyla, çalışan kesimleriyle ve sivil toplumla istişareler yürüttüklerini aktaran Yılmaz, buradan gelen fikirleri de Orta Vadeli Program'a entegre edeceklerini söyledi.
"Finans kesiminin temsilcileriyle bir toplantı planlıyoruz"Belirsizlikleri azaltan, öngörülebilirliği güçlendiren bir çerçeve olarak Orta Vadeli Program'a iyi bir hazırlık yaptıklarını kaydeden Yılmaz, şunları paylaştı:
"Bugün burada 3 saati aşkın bir süredir iş dünyamızın fikirlerini, değişik kesimlerden fikirleri dinledik. Önümüzdeki süreçte, sendikalarımız ve çalışan kesimlerin temsilcileriyle de görüşmelerimiz olacak. Finans kesiminin temsilcileriyle yine İstanbul Finans Merkezi'nde bir toplantı planlıyoruz. Bütün bu toplantı serisinin sonucunda, eylül ayında çok daha güçlü bir Orta Vadeli Program'ı, kamuoyuna sunma imkanı bulacağız."
İş dünyasının, bir taraftan finans piyasalarıyla ilgili kısa vadeli ihtiyaçlarını ve sıkıntılarını dile getirdiğini vurgulayan Yılmaz, bir taraftan da daha uzun vadeli reformlarla ilgili insan kaynağı, sürdürülebilir büyüme, yeşil ekonomiye geçiş, dijitalleşme gibi çok önemli başlıklarda beklentilerini, reform taleplerini aktardığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, iş dünyasında çok olumlu bir hava gördüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İçinde bulunduğumuz tabii ki sıkıntılar var. Deprem gerçeği var her şeyden önce. Pandemi sonrası dünyanın, bölgemizin yaşadığı sorunlar, tedarik zincirinde sorunlar var. Ukrayna-Rusya savaşı gibi sorunlar var. Ama bir taraftan da seçimler sonucunda siyasi istikrarını pekiştirmiş, siyasi belirsizlikleri azaltmış bir Türkiye gerçeği var. Teknik çalışmalarla, orta vadeli programlarla birlikte teknik anlamda da öngörülebilirliği artan bir ülke var. Dolayısıyla zorluklarıyla birlikte içinde bulunduğumuz dönem fırsatlar da barındırıyor. Bu fırsatların da altını çizdi, özel sektörümüz. Biz inşallah bir taraftan zorluklarla baş ederken, diğer taraftan fırsatları da değerlendirerek, Türkiye Yüzyılı'nı kamusuyla, özel sektörüyle, sivil toplumuyla hep birlikte inşa edeceğiz."