İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF-2023'ün açılış töreninde konuşan Yılmaz, güvenlik olgusunun günümüzde ekonomik, askeri, teknolojik ve dijital dönüşüm faktörlerini içerecek şekilde genişlediğini belirtti.
Yılmaz, bölgesel krizler küresel boyut kazanırken, gayrinizami terör örgütlerinin sebep olduğu güvenlik sorunlarının savunma sanayinde ilerlemeyi daha önemli hale getirdiğini vurguladı.
Çatışmaların yoğun yaşandığı bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin, bir taraftan küresel güvenlik paradigmasının belirleyicilerinden birisi olmak diğer taraftan da savunma alanında sürekli teyakkuzda bulunmak durumunda olduğunu söyleyen Yılmaz, "Geçmişte yaşadığımız tecrübeler bize göstermiştir ki Türkiye'nin bağımsızlığı, savunma ürünlerinin tasarımında ve üretiminde tam bağımsız olmasından geçmektedir. Bununla birlikte küresel barış, istikrar ve güven ikliminin tesisi, savunma sanayinde ülkeler arasında adil bir dengenin kurulmasına bağlıdır. NATO'nun önde gelen üyelerinden biri olarak, Cumhurbaşkanımız liderliğinde milli savunma sanayimizi geliştirdikçe bölge ve dünya barışına vereceğimiz katkının da artacağına inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu alanda gerçek bir devrim gerçekleştirilmiştir"Bu kapsamda açılışını gerçekleştirdikleri Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı gibi etkinlikleri, savunma sanayinde geliştirilen her türlü kabiliyeti, dost ve kardeş ülkeler ile paylaşmak için bir dostluk platformu olarak gördüğünü dile getiren Yılmaz, fuarın savunma alanında adil bir denge kurulmasına katkı vermenin yanında katılımcı ülkeler ve kuruluşlar arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine imkan tanıyacağına inandığını ifade etti.
Yılmaz, savunma sanayi alanında düsturlarının kendi imkanlarıyla üretebilecekleri hiçbir ürünü dışarıdan satın almamak ve yerlilik, millilik oranlarını daima yükseğe taşımak olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu irade ve destekle bu alanda gerçek bir devrim gerçekleştirilmiştir. Savunma sanayimiz; dünya çapında yüklenicileri, KOBİ'leri, araştırma kuruluşları, teknoloji ve sanayi kümelenmeleri ile kendi özgün ürünlerini geliştiren büyük bir ekosisteme dönüşmüştür. Türkiye, savunma ürünlerinde 20 yıl önce yüzde 80 oranında dışa bağımlı haldeyken bu oran günümüzde yüzde 20'lere kadar düşmüştür. 2002 yılında yaklaşık 5,5 milyar dolar bütçeli savunma sanayi projeleri yürütürken geldiğimiz noktada 16 katlık bir artış ile yaklaşık 90 milyar dolar seviyelerine yükselmiş bulunuyoruz."
"Kendi savaş gemisini tasarlayan ve inşa eden 10 ülkeden biriyiz"Sektörün, 3 bine yakın firması ve 80 bini aşkın çalışanıyla ülke ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörlerden biri haline geldiğine işaret eden Yılmaz, "Milli savunma projesi sayımız ise 850 civarına yükselmiştir. Başarısını sahada ispat etmiş insansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında Türkiye, dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer almaktadır. Teknolojiyi takip eden değil liderlik yapan ülkeler arasında konumunu her geçen gün güçlendirmektedir. Kara ve deniz savunma araçlarında dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkeden biriyiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, savunma sanayinde atılan bu adımlar sayesinde 40 yılı aşkın süredir devam eden terörle mücadele harekatları başta olmak üzere Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı operasyonlarının icra edildiğini, ülkenin hak ve menfaatleri doğrultusunda sınırların içinde ve dışında büyük başarılara imza atıldığını söyledi.
Türkiye'nin, geçmişte küresel savunma sanayi pazarında sadece alıcı olarak değerlendirilirken, bugün önemli bir üretici ve ihracatçı konumuna yükseldiğinin altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Türk savunma sanayi firmalarının dünya pazarındaki payı ve gücü her geçen gün daha da artmaktadır. 2023 yılı ilk 6 ayı için ihracat tutarımız 2,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2023 yılı sonu itibarıyla bu rakamın 6 milyar dolar seviyesine yükselmesini bekliyoruz. Bundan çok değil 20 yıl önce 200 küsur milyon dolarlar civarında olan ihracat rakamının bugün geldiği nokta gerçekten çok gurur vericidir. Ancak biz bu rakamı da yeterli görmüyoruz elbette. Çok uzak olmayan bir gelecekte 10 milyar dolar eşiğini aşmış olacağız. Daha sonra çok daha yüksek rakamlara doğru kamusuyla, özel sektörüyle, uluslararası paydaşlarıyla bu sektörün yürüyeceğinden hiçbir şüphem yok."
"Türkiye, savunma sanayi alanında artık takip eden değil takip edilen bir ülkedir"Bütün dünya SİHA'ların kabiliyetlerini konuşurken, otonom sistemlerin tümünde çığır açan ürünler geliştirmeye devam ettiklerine değinen Yılmaz, "Hassas vuruş kabiliyetine sahip füze ve mühimmatlar, elektronik harp ve radar teknolojilerinde nitelikli ürünler, hava savunma sistemleri, muhtelif deniz ve kara platformları, siber güvenlik ve iletişim teknolojilerinde attığımız adımlarla Türkiye, savunma sanayi alanında artık takip eden değil takip edilen bir ülkedir." dedi.
Yılmaz, karada ALTAY, EJDER ve PARS, denizlerde MİLGEM gemileri, havada AKINCI, HÜRJET, KAAN VE KIZILELMA, gök vatanda KORAL, HİSAR ve KORKUT'la geleceğe güvenle baktıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu yıl içinde milli muharip uçağımız KAAN hangardan çıkıp motorunu çalıştırdı, uçuş testleri için çalışmalara başladı. Muharip insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA, çeşitli uçuş manevra testlerine başladı ve mühimmat entegrasyonu çalışmaları devam ediyor. Türkiye'nin jet motorlu uçağı HÜRJET ilk uçuşunu yaptı, test faaliyetlerine devam ediliyor ve ilk teslimatı önümüzdeki dönemde gerçekleşecek. Denizlerimizde asgari bir tabur büyüklüğündeki bir kuvveti ana üs desteği gerektirmeksizin, kendi lojistik desteği ile kriz bölgesine intikal ettirebilecek çok maksatlı amfibi hücum gemimiz TCG Anadolu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına yine bu yıl içinde teslim edildi. Uçak gemilerine inip kalkacak Bayraktar TB3 SİHA'nın geliştirilmesi sürüyor. ANADOLU gemisine konuşlandırılacak Bayraktar TB3 SİHA, ilk uçuşunu bu yıl içerisinde inşallah gerçekleştirecek. Güvenlik güçlerinin taarruz ve taktik keşif helikopteri ihtiyacının karşılanması için geliştirilen ATAK helikopterinin üretimi devam ediyor."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 11 ton ağırlığında ATAK-2'nin ilk uçuşunu nisan ayında gerçekleştirdiğini, ayrıca yeni tip denizaltılardan HIZIR REİS'in havuza çekimini ve SELMAN REİS'in de ilk kaynak törenini düzenlediklerini anımsattı.
İnsansız denizaltıların da mavi vatana çıkmaya hazırlandığını aktaran Yılmaz, uzun menzilli hava savunma sistemi SİPER, KARAOK füzeleri, BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN'ın teslimatlarının yaklaştığını söyledi.
"Teknolojik gelişimimize engel olmaya çalışanlara hiçbir şekilde fırsat tanımayacağız"Yılmaz, saymakla bitiremeyecekleri savunma sanayi projelerini IDEF'te gördükçe gururlandıklarını ifade ederek, "ASELSAN GÜRZ alçak irtifa hava savunma sistemi, kamikaze İHA'lar, MKE Taaruzi Mayınlama Projesi, HAVELSAN tarafından milli imkanlarla geliştirilen insansız kara aracı BARKAN ve daha nice Türkiye üretimi savunma projesi, milli teknoloji hamlemizin birer temsilcisidir. IDEF'te milli imkanlarla geliştirdiğimiz pek çok ürünün yer alması, bu alanda kat ettiğimiz mesafenin de somut bir göstergesidir." diye konuştu.
Bugün 650 firmayla IDEF'te yer alan özel sektörün, yeni tekno girişimlerle dünyaya örnek projelere imza atmasını beklediklerini kaydeden Yılmaz, TEKNOFEST'in öncülük ettiği milli teknolojinin parçası olma seferberliğinin, ilerleyen süreçte sağlık teknolojileri, coğrafi bilgi sistemleri ve iklim dostu teknolojiler gibi alanlara sirayet ederek kalkınmada çarpan etkisini perçinleyeceğini vurguladı.
Yılmaz, tüm kurumlarla yine özel sektöre desteği sürdüreceklerini ifade ederek, gelecek yıllarda IDEF gibi fuarlarda daha çok sayıda projeyle yer alacaklarını, savunma sanayinde ihracat ağını büyüteceklerini söyledi.
Savunma sanayi alanında tam bağımsızlığa giden yolda Türkiye'nin gençlerine, TEKNOFEST kuşağına çok ihtiyaçlarının olduğunu kaydeden Yılmaz, Türkiye'nin nitelikli insan kaynağına, mühendislerine, AR-GE yapan bilim insanlarına, üniversitelerine, TEKNOKENT'lerine güvendiklerini, savunma sanayi ekosistemini büyüten girişimcilere, melek yatırımcılara, dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasına giren kuruluşlara inandıklarını dile getirdi.
Savunma sanayinde elde ettikleri teknolojik kabiliyetleri sivil sanayi ve teknoloji alanlarında kullanma kapasitesini de geliştirmek istediklerine işaret eden Yılmaz, "Böylece katma değeri yüksek üretim ve ihracat ile cari açığımızı fazlaya dönüştürme politikamıza da daha güçlü bir katkı vermiş olacağız. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil gibi öncü isimlerin izinde, teknolojik gelişimimize engel olmaya çalışanlara hiçbir şekilde fırsat tanımayarak, ambargolara karşı başlattığımız projelere daha üst seviyede sahip çıkmaya ve bunları birer birer hayata geçirmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Yurt dışından fuara gelen paydaşlara işbirliği çağrısıCumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yurt dışından IDEF'e gelerek Türk savunma sanayi ürünlerine ilgi gösteren ve tüm dünyadan işbirliği yapma niyetinde olan paydaşlara seslenerek, şu çağrıda bulundu:
"Biz nice badireler atlatarak savunma sanayinde elde ettiğimiz bilgi, birikim ve teknolojiyi dostlarımızın istifadesine sunmaya hazırız. Başkaları gibi kıskançlık, cimrilik gösteren bir ülke değiliz. Paylaştıkça bizim de daha fazla büyüyeceğimize, güçleneceğimize inanıyoruz. Uzun vadeli ortaklıklar kurmak, ortak projeler geliştirmek ve barış iklimine birlikte katkı sunmak isteğimizi her vesileyle dile getiriyoruz. Savunma alanında tasarımdan üretime bütün aşamalar, ekip çalışmasını, ortak çalışmayı gerektirmektedir. Ulusal savunma sanayi paydaşları arasında koordinasyon içinde birlikte yükselme ahengini yakaladık. Gelin, bunu çok uluslu bir şekilde de gerçekleştirelim, çok daha büyük ölçekli projelere hep birlikte imza atalım, hep birlikte kazanalım diyoruz. Türkiye Yüzyılı'nın kanatları işte bu ekip ruhuyla yükselen hür ve özgür savunma sanayi projelerimiz olmaya devam edecektir."
IDEF 2023'te yapılacak görüşmelerin, kurulacak işbirliklerinin ve imzalanacak anlaşmaların hayırlı olmasını dileyen Yılmaz, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve Savunma Sanayi Başkanlığı başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
Yılmaz, konuşmasının ardından protokol üyeleri ve yabancı konuklarla birlikte kurdele keserek fuarın açılışını gerçekleştirdi, aile fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, törenin ardından beraberindekilerle fuarda yer alan stantları gezdi, sergilenen savunma sanayi ürünlerini inceleyerek bilgi aldı.