Cumhurbaşkanı Erdoğan: 31 Mart 2024 tarihinde bu kötü gidişe de dur diyeceğiz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "31 Mart 2024 tarihinde bu kötü gidişe de dur diyeceğiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 4 yıldır hiçbir hizmet alamayan şehirlerimizi, tekrar hizmet ve eser siyasetiyle buluşturacağız." dedi.

Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin uzun yıllar boyunca konuşulmaya, tartışılmaya, üniversitelerde ders diye okutulmaya devam edeceğini söyledi.

Akademisyenler, tarihçiler, gazeteciler başta olmak üzere herkesin, kendi penceresinden seçimleri enine boyuna değerlendireceğini belirten Erdoğan, "Millet olarak, nasıl büyük bir badire atlattığımız, nasıl büyük bir uçurumun kenarından döndüğümüz zamanla çok daha iyi anlaşılacaktır. Seçim sonuçlarının ilk ve en büyük muhatabı siyasetçilerdir." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, siyasi partiler açısından her seçimin aynı zamanda bir imtihan olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Alınan not kadar, nerede hata yaptığını görmek de sınavın bir parçasıdır. Siyasi partilerin istikbali için seçimlerin bu yönü çok daha mühimdir. Geleceğe dair hedefi olan her siyasi parti, sandık sonuçlarını muhakkak çok iyi okur, analiz eder, sandıkta seçmenin verdiği mesajları anlamaya özen gösterir. Bunları yapmayan ise siyaset sahnesinden silinip gider. Çok partili siyasi hayatımızda bunun nice örneği vardır. Arkasında büyük bir halk desteğiyle kurulan, hatta iktidara gelen ama bugün ismini dahi hatırlamadığımız birçok parti bulunuyor. AK Parti olarak şu ana kadar girdiğimiz tüm seçimlere hep bu zaviyeden baktık. Seçim sonuçlarını, partimiz için bir muhasebe ve murakabe vesilesi haline getirdik. Rakiplerinden daha kapsamlı, daha cesur, hatta çok daha objektif bir şekilde eksiklerimizi, hatalarımızı, kusurlarımızı tespit etmeye çalıştık."

Sandıktan zaferle çıkmanın sevincini yaşarken, asla zafer sarhoşluğuna kapılmadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Zaferlerimizle birlikte tevazuumuzu büyüttük. Başarılarımızla birlikte sorumluluğumuzun da arttığına inandık. Şımaranlardan, kibir ehlinden, yeryüzünde böbürlenerek yürüyenlerden asla olmadık. Bir çağı kapatıp yeni bir çağ açtığı Fethi Mübin'den sonra İstanbul'a hocası Akşemseddin Hazretleri'nin arkasında tevazuuyla giren Sultan Fatih'i kendimize örnek aldık. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz." ifadelerini kullandı.

'Ahitleşme törenine dönüştürmekte kararlıyız

"Anamızın ak sütü gibi helal olan tarihi başarımızı doyasıya kutlarken, özeleştirimizi yapmaktan da çekinmiyoruz." diyen Erdoğan, seçim sonuçlarını tüm boyutlarıyla değerlendirdiklerini, milletin sandıkta dile getirdiği mesajları en doğru biçimde kavramaya gayret ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:

"Tartışmasız zaferimize rağmen, önceki seçimlere kıyasla partimizin oylarında görülen negatif ayrışmanın farkındayız. Özellikle kimi şehirlerimizde, milletvekilliği ile Cumhurbaşkanlığı oy oranları arasında ortaya çıkan uyumsuzluğu görmezden gelmiyoruz. Tüm bu sıkıntıların kaynağını, il il, sandık sandık inceliyoruz. İstişarelerimizi tamamlayıp, doğru teşhislerimizi koyduktan sonra hangi alanlarda sorunumuz varsa süratle müdahale edeceğiz. Nerede bir hatamız olmuşsa, hiçbir komplekse kapılmadan kabullenecek ve düzeltmenin yollarını arayacağız. Vatandaşın beğendiği yanlarımızı güçlendirecek, eleştirdiği hususları düzeltecek, yenilenme beklediği alanlarda gerekli adımları atacağız. Kadrolarımızı takviye etmemiz, yeni yüzlerle güçlendirmemiz gerekiyorsa, inşallah büyük bir titizlikle bunu da gerçekleştireceğiz. Ekim ayında yapmayı planladığımız Büyük Kongremize işte bu anlayışla hazırlanıyoruz."

Erdoğan, seçim sonuçlarının işaret ettiği çizgide çalışmalara şimdiden başladıklarını belirterek, "Kongremizi, 11 milyonu aşan üyesiyle tüm AK Parti ailesinin, dava ve yol arkadaşlığını yenilediği bir ahitleşme törenine dönüştürmekte kararlıyız. Yaş aldıkça gençleşen, dinamizmini ve heyecanını koruyan, kendini yenilemeyi başaran bir parti olduğumuz, bir kez daha görülecektir." dedi.

'Hiçbir seçimi çantada keklik göremeyiz'

Kongrelerinin aynı zamanda 31 Mart 2024'te yapılacak seçimler için ihtiyaç olan sinerjiyi de sağlayacağını söyleyen Erdoğan, "Hedef ve ölçek büyüttüğümüz mahalli idareler seçimlerine, diğer tüm seçimlerden daha fazla asılmamız gerekiyor. CHP zihniyetinin elinde her gün kan kaybeden, kötüye giden şehirlerimiz, kurtarılmak için adeta gün sayıyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Muhalefetin yönettiği illerin belediye başkanları, şehirleriyle ilgilenmek yerine koltuk kavgasından başlarını kaldıramıyor. Vatandaş hizmet beklerken, bunlar tüm mesailerini, tüm enerjilerini parti içi çekişmelerde harcıyor. İki tanesi, zaten 3 ay boyunca 'Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağız' diye il il dolaşmaktan kendi şehirlerinin yolunu unuttu. Adana'dan Antalya'ya, Mersin'den Eskişehir'e, Aydın'dan İzmir'e nereye baksak aynı vizyonsuzlukla, aynı hizmet kıtlığıyla karşılaşıyoruz. İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde bu kötü gidişe de dur diyeceğiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 4 yıldır hiçbir hizmet alamayan şehirlerimizi, tekrar hizmet ve eser siyasetiyle buluşturacağız.

Muhalefetin kavgalı, dağınık, gerçekten içler acısı haline bakıp da, gelecek seçimler dahil, hiçbir seçimi çantada keklik göremeyiz. Bugün birbirlerine demediklerini bırakmayanlar, yarın çıkarları uğruna 'can ciğer kuzu sarması' olmakta asla tereddüt etmezler. Son seçim sürecinde bunun sayısız örneğini gördük, yaşadık. 'Masadan kalktı' diye ittifak ortaklarına aşağılık hakaretlerde bulundular, 3 gün sonra hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler. Dün baba-oğul videosu çekenlerin, bugün gırtlak gırtlağa gelmesinin bizim açımızdan hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Değişim adı altında yürütülen 'kayıkçı kavgalarıyla' bizim işimiz olmaz. Bugün 'değişim' diye Bolu'dan Ankara'ya yürüyenler ve ona her türlü hakareti yapanlar... Dün Genel Başkanınız Ankara'dan İstanbul'a yürüyordu. O zaman yollar yürümekle aşınıyor muydu? Şimdi ne oldu? 'Yollar yürümekle aşınmaz' demeye başladılar. Bunlar çok kısa bir süre öncesinin tarihini de unutuyorlar. Zihniyet değişmedikten sonra CHP Genel Müdürlüğüne, hangi kumpasla kimin getirildiğinin bizim nazarımızda hiçbir anlamı bulunmuyor. Zaten muhalefetin son bir aylık karnesine baktığımızda, bu tespitlerimizin ne kadar haklı olduğu anlaşılıyor.