Cumhurbaşkanı Erdoğan, Keçiören STK ve Muhtarlar Buluşması'nda konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Pazar günü Erdoğan evladınıza sahip çıktığınız anda Cumhur İttifakı'nın parlamentodaki 323 milletvekiliyle inşallah önümüz apaçık. 21 yılı inşallah farklı bir şekilde devam ettireceğiz, farklı bir şekilde geleceğin Türkiye'sini kuracağız." dedi.

Erdoğan, Taha Akgül Spor Salonu'nda düzenlenen Keçiören Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Muhtarlar Buluşması'nda yaptığı konuşmada, Keçiörenlilerle beraber olmaktan, hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti.

Keçiören'de misafir değil ev sahibi olduğunu, Subayevleri'nde 12 yıl boyunca Keçiörenliler ile iç içe, yan yana yaşadığını anımsatan Erdoğan, acıyı paylaştıklarını, zorluklara göğüs gerdiklerini, başarıları, zaferleri birlikte kutladıklarını, aynı hizada saf tuttuklarını, aynı cenazeye omuz verdiklerini ifade etti.

Acısıyla tatlısıyla güzel günler geçirdiklerini, Keçiören ve Keçiörenlilerle, komşularıyla bağlarını hiç koparmadığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Fırsat buldukça Keçiören'e geldik, sizlerle hemhal olduk, hasret giderdik. Keçiören'in tüm meseleleriyle, sıkıntılarıyla, işleriyle yakından ilgilenmeyi sürdürdük. Keçiören de bizi asla yalnız bırakmadı. Keçiörenli kardeşlerimiz dualarıyla zaten hep yanımızdaydı. Seçimlerde özellikle Keçiörenli kardeşlerimiz yanımızda hep dik durdu. Keçiörenli kardeşlerimden her zaman o dik duruşu gördüm. Keçiören'in inşallah pazar günü de aynen dik duruşuyla hazırlandığını görüyorum. Keçiören pazara hazır mı? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Çalmadık kapı bırakmıyoruz değil mi? Gençler, tüm muhataplarınıza el ele yol yürümeye var mısınız? Gümbür gümbür pazara var mıyız? Ben size inanıyorum, sizi seviyorum. İnanıyorum ki pazar günü Bay Bay Kemal'e gereken dersi vereceksiniz."

Keçiören'in 14 Mayıs'ta şahsı ve Cumhur İttifakı'na yönelik muhabbetini bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Erdoğan, yüzde 52,5 oy oranıyla Türkiye ortalamasının üzerinde kendilerine destek veren Keçiörenlilere teşekkür etti.

"Yasama organı olarak Cumhuriyet İttifakı’nda biz varız"

Erdoğan, dün Malatya’da deprem konteynerlerinin yanında 50 bin kişiye hitap ettiğini hatırlattı.

Bugün yağmur nedeniyle toplantıyı kapalı salonda yapmak durumunda kaldıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"İnanıyorum ki açık havada yapsaydık en az bir 50-60 bin orada toplardık. Keçiören şimdi bunu sandıklarda toplayacaksın. Malatya'dan Sivas'a geçtim Sivas bir başkaydı, bambaşkaydı. Sivas'ta şimdi rakam vereceğim, 100 bin. Yiğidolar coştu, caddelere doldu. İnşallah pazar günü Ankara, birinci ve ikinci bölgesi ile sandıklarda olacak, hesapları alt üst edecek. Bu hesapları alt üst etmeye var mıyız? Buna hazır mıyız? Cumhur İttifakı diyen Keçiören olarak, Bay Bay Kemal'in bütün hesabını alt üst ettiniz. Parlamentoda çoğunluğun 323 milletvekili ile Cumhur İttifakı'na verilmesi hem güvenim göstergesi hem de irade beyanıdır. Çok önemli. Şu anda 323 milletvekili ile Cumhur İttifakı parlamentoda bir zemin oluşturdu. Bu ne demektir? Yani, yasama organı olarak Cumhuriyet İttifakı’nda biz varız. Milletimiz 'güçlendirilmiş parlamenter demokrasi laflarını' filan ayaklarının altına aldı, Cumhur İttifakı ile yola devam dedi."

'Bu nasıl hesap uzmanıymış?'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin 3 ayda, 5 ayda, 8 ayda bir hükümetlerin değiştiği o eski Türkiye günlerine geri dönme tekliflerini reddettiğini dile getirdi.

Muhalefetin koltuk paylaşımı yaptığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu koltuk paylaşımında düşünün toplamı 1 puan eden malum partiler, hesap uzmanı ya, onlar yaklaşık 40 milletvekili aldılar. Bir puanla. Bu ne iştir, bu nasıl hesap uzmanıymış. Bununla bu CHP ayakta kalabilir mi? İşte şimdi Keçiören'den Tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Pazar günü Erdoğan evladınıza sahip çıktığınız anda Cumhur İttifakı’nın parlamentodaki 323 milletvekiliyle inşallah önümüz apaçık. 21 yılı inşallah farklı bir şekilde devam ettireceğiz, farklı bir şekilde geleceğin Türkiye'sini kuracağız. Türkiye Yüzyılı diyoruz ya işte Türkiye Yüzyılı'nı biz sizlerle beraber kuracağız."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "28 Mayıs'ta bizim rakibimiz asla CHP Genel Başkanı değildir. Bizim en büyük rakibimiz rehavettir, savsamaktır, boş vermektir, 'Zaten öndeyiz, nasıl olsa kazanırız.' duygusuna kendimizi kaptırmaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Keçiören Taha Akgül Spor Salonu'nda düzenlenen STK ve Muhtarlar Buluşması'nda katılımcılara hitap etti.

Türkiye Yüzyılı'nı vatandaşlarla birlikte kuracaklarını söyleyen Erdoğan, "Milletimiz iktidara giden yolu, milli irade yerine Kandil'de ve Pensilvanya'da arayanlara kırmızı kart göstermiştir. Bunlar talimatı nereden alıyor? Kandil'den alıyor, Kandil'in sokaktaki eşkıyalarından, teröristlerden alıyorlar. Biz nereden alıyoruz? Biz Allah'tan alıyoruz, milletimizden alıyoruz. Farkımız bu, bugüne kadar böyle geldik, bundan sonra da böyle gideceğiz." diye konuştu.

Milletin, ekonomiyi Londra'daki tefecilere, IMF komiserlerine teslim etmek isteyenlere, "Hadi oradan" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ne diyor bay bay Kemal? Londra'dan 300 milyar dolar getirecekmiş. Senin her yerin hesap uzmanı olsa ne yazar? Yanındakiler hesap uzmanı olsa ne yazar? Sen ne hesap biliyorsun ne kitabın var. Hiç. Biz sizin bildiğiniz hesapları unuttuk, unuttuk. Bunlar otellerin lobilerinde, sözcüsü ve bir de İYİ Parti'nin malum Merkez Bankasında bir zamanlar görev yapan kişisiyle otellerin lobilerinde IMF komiserleriyle görüştüler. IMF komiserleriyle yaptıkları görüşmelerde bize tavsiyede bulundular. 'IMF'ten borç alın.' dediler. Biz ne dedik? Hayır. Biz IMF'le ilişkimizi 2013'te kestik. 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. Bu borcu sıfırladık 2013'te.

O zaman Merkez Bankamızın rezervi 27,5 milyar dolardı. Gümbür gümbür yürüdük. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara biz rezervi çıkardık. Yine inşallah bu rezervi yakalayacağız. Çünkü bu konuda kararlıyız, bizim sıkıntımız yok. Aynı kararlılıkla yola devam edeceğiz. Siz bu spekülatörlerin yaptığı oyunlara bakmayın. Bay bay Kemal'in ve avanesinin yaptığı oyunlara bakmayın. Bunların hepsi gelip geçici işlemlerdir. Türkiye ayakta mı ona bakın. Milletimiz yabancı dergi kapakları üzerinden kendisine parmak sallayan güçlere teslim olmayacağını defalarca ilan etmiştir."

"Hizmetlerde bir aksaklık yaşanmaması için çok önemli"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs'ta "İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün." diyen tüm vatandaşlara teşekkür ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisinde oluşan tablonun daha da güçlendirilerek 28 Mayıs'a taşınması gerektiğini söyledi.

Vatandaşların parlamento için gösterdiği iradeyi ikinci turda da cumhurbaşkanlığında sergilenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yasama ile yürütmenin uyum içinde çalışması, hizmetlerde bir aksaklık yaşanmaması için çok önemli. Türkiye, eskiden devlet organları arasındaki çatışmalardan çok çekti. Başbakanın önüne fırlatılan bir anayasa kitapçığının ülkemize milyarlarca dolar maliyeti oldu. Anayasa kitapçığını o zamanki Başbakan Sayın Ecevit ve ortaklarının önüne fırlatan kimdi? Biliyorsunuz değil mi? Sayın Kılıçdaroğlu'yla şu anda kol kola dolaşan kişi. Bunlar bu ülkeye çok çektirdiler."

İstikrarsızlığın bedelini sadece siyaset kurumu değil tüm Türkiye'nin ödediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gencimiz iş bulamadı, esnafımız siftah yapamadı, turizmcimiz turist yolu gözledi. Tüccarımız, ihracatçımız, sanayicimiz ürün satamadı. Bir avuç elit dışında sanayicisiyle işçisiyle çiftçisiyle memuruyla emeklisiyle ev hanımıyla milletimizin tüm fertleri sıkıntı çekti. Bunları yaşadık mı? Yaşadık. Son 21 yılda tesis ettiğimiz güven iklimiyle biz işte bunu tersine çevirdik. Vesayet güçlerinin, milletin iradesini gasbetmesine yol vermedik. Yasama, yürütme, yargı arasında güç çekişmesinin yaşanmasına müsaade etmedik.

Her organın kendi yetki alanı içinde kalmasını sağlayarak ülkemizin siyasi istikrarsızlığa sürüklenmesine engel olduk, yol vermedik. Elbette bunu da aziz milletimizin yardımıyla başardık. Siz bize sahip çıktınız, biz de sizin hakkınızı, hukukunuzu koruduk. Siz bize itimat ettiniz, biz de sizin emanetinize asla halel getirmedik. Siz bize destek verdiniz, biz de her yerde diklenmeden dik durduk. Bundan sonra bu şekilde yolumuza devam edeceğiz."

"Pazar günü için oy verme dışında hiçbir plan yapmayacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki gençlerden bütün arkadaşlarına pazar günü sandığa gitmelerini tavsiye etmelerini ve rehavete kapılmadan çalışmalarını istedi.

Yasama, yürütme ve yargının uyum içinde çalışarak millete hizmet etmesini temin edeceklerini belirten Erdoğan, şunları aktardı:

"İnşallah bunu da siz Keçiörenli kardeşlerimin güçlü desteğiyle yapacağız. Önümüzde sayılı günler var, 4 gün. 4 gün sonra yeniden seçim var. Pazar günü için oy verme dışında hiçbir plan yapmayacağız. Sabah erkenden sandıklara giderek oyumuzu kullanacak, irademizi göstereceğiz. Bizimle birlikte eşimizin, dostumuzun, komşumuzun da muhakkak sandığa gitmelerini sağlayacağız. Rehavete kapılmak yok, zafer sarhoşluğuna girmek yok. Olmazsa olmaz sandık ve sandıkta da Allah'ın izniyle zafere yürüyeceğiz. Unutmayın 28 Mayıs'ta bizim rakibimiz asla CHP Genel Başkanı değildir. Bizim en büyük rakibimiz rehavettir, savsamaktır, boş vermektir, 'Zaten öndeyiz, nasıl olsa kazanırız.' duygusuna kendimizi kaptırmaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zafer sarhoşluğu zehrinin yayılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Keçiörenli komşularımdan bu sefer rekor beklediğimi, altını çizerek ifade etmek istiyorum. Sizlere güveniyorum, inanıyorum. Beni mahcup etmeyeceğinizi çok iyi biliyorum. Rabb'im dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Gerek Ankara gerek Türkiye olarak 14 Mayıs günü demokrasimiz adına çok başarılı bir sınav verdik. Tüm provokasyonlara rağmen milletimiz adeta sandığa akın etti. Muhalefetin gerilim siyasetine rağmen hiçbir insanımızın burnu kanamadı. Farklı mecralarda yürütülen haysiyet cellatlarına rağmen millet tercihini sandığa özgürce yansıttı. Tüm siyasi partilerden vatandaşlarımız, olgunluk içinde, suhulet içinde, huzur ve barış içinde oylarını kullandı, kararlarını beyan etti."