Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi'nde yarışacak AK Parti Eskişehir ilçe belediye başkan adaylarının tanıtımı için Şehit Anıl Gül Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuştu.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nebi Hatipoğlu'nun ardından ilçelerdeki adayları açıklayacaklarını belirten Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Eskişehir'de, büyükşehir ve ilçeleriyle destan yazacakları bir seçim geçirileceğine inandığını, Eskişehir'in 31 Mart'ta tercihini gerçek belediyecilikten yana kullanacağına şüphe duymadığını söyledi.
Türkiye'ye ve şehirlere vakit kaybettiren, kaynak ve enerji israfı ettiren şov, ajans, ideolojik dayatma, milletin ortak değerlerinin istismarı siyasetinin artık sonuna gelindiğini ifade eden Erdoğan, 31 Mart'ın, eser ve hizmet belediyeciliğinin yükselişinin sembolü olacağını, kuruluşun ve kurtuluşun şehri Eskişehir'in de Türkiye Yüzyılı belediyeciliğinin öncülüğünü yapacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan 30 yıl önce belediyelerde elde ettiği başarılarla milletin gönlüne girmiş bir kadro olarak önümüzdeki seçimlerde bir kez daha aynı yolda 'Bismillah' diyeceğiz. Eskişehir'in manevi muhafızı Yunus Emre'nin dediği gibi 'Biz sevdik aşık olduk, sevildik maşuk olduk. Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası.' Biz milletimize aşığız." diye konuştu.
Ülkeye hizmet etmek, şehirlere eser kazandırmak için sürekli kendilerini, kadroları, vizyonlarını, projelerini yenileyerek, daha ileriye götürerek yollarına devam ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eskişehir'e hızlı treni kim getirdi? Eskişehir'in bütün yollarıyla ilgili atılan adımlarda kimin imzası var? Otoyollar, otobanlar kiminle inşa edildi? Alt yapısıyla üst yapısıyla kim bunları yaptı, AK Parti. Bundan sonra, bir tarafı maalesef çorak ama bir tarafında da inşallah hem merkezi yönetim hem belediye el ele verdiği zaman Eskişehirimiz yeniden ihya olur ayağa kalkar." dedi.
AK Parti olarak kuruldukları günden bugüne kadar 17 defa millet tarafından sandıkta imtihana tabi tutulduklarını, hepsinden alınlarının akıyla çıktıklarını söyleyen Erdoğan, bu seçimde de hedeflerinin sandıktan birinci çıkmak olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyada ve bölgemizde öylesine kritik gelişmeler yaşanıyor ki ülkemizin de şehirlerimizin de kaybedecek bırakınız beş yılı, tek bir günü bile yoktur. Kaybettiğimiz her anın sadece kendimize değil, asıl evlatlarımızın geleceğine yüklenen devasa maliyetleri olacağını biliyoruz. Türkiye'ye bu kötülüğü Cumhuriyet boyunca defalarca yaptılar. Tek parti devrinde ülkeyi içe kapatarak bu kötülüğü yaptılar. Ardı ardına yaşadığımız darbelerle ülkeyi gerileterek bu kötülüğü yaptılar. Siyasi istikrarsızlık, sosyal ve ideolojik gerilim, ekonomik kriz, kısır döngüleriyle bu kötülüğü yaptılar. Terör örgütlerini başımıza musallat ederek, sınırlarımız boyunca sürekli bizi rahatsız ederek bu kötülüğü yaptılar. Emin olun bugün de fırsat bulsalar tüm bu felaketler zincirini yeniden boynumuza dolayacaklar. Hükümete geldiğimizden beri ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımları yanında işte bu hain tuzaklarla da mücadele ettik. Sadece son 10 yılda yaşadıklarımızdan bir tanesi başka bir ülkenin başına gelse emin olun yerle yeksan olmuştu."
- "Eski genel başkanın derdi yeniden genel başkanlık koltuğuna geri dönmek"
Erdoğan, milletle omuz omuza, kol kola, yürek yüreğe vererek, Türkiye'nin istiklali ve istikbali üzerinde oynanan tüm oyunları bozduklarını belirtti.
Hem asırlık altyapı ihmallerini telafi ettiklerini hem de Türkiye'yi Cumhuriyet'in ikinci asrına hazırladıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki seçimleri işte bu hazırlık çabasının bir merhalesi olarak görüyoruz. Dikkat ederseniz CHP'nin ve onunla aynı yöne bakan partilerin, şehirlerimizi geleceğe hazırlamak gibi bir derdi yok. Eski genel başkanları ile yeni genel başkanları ile masanın altındaki, sütun gerisindeki gölge başkanlarıyla oradaki herkesin derdi, kendi iktidar alanlarını korumak, genişletmek veya geri kazanmaktır. Tabii bu gerçeği itiraf edemedikleri için her siyasi partinin asli görevi ve hakkı olan seçimlere katılma iradesine dahi tahammül edemeyen bir çırpınış içindeler. Güya değişim diye gelen CHP'nin yeni genel başkanı ışık hızıyla tek parti faşizminin kendinden başka kimseye tahammülü olmayan zihniyete büründü. Gerçi partisinde kimsenin kendisini takmadığı anlaşılıyor ama o bize höykürerek bu zaafını gizleyebileceğini sanıyor. Eski genel başkanı derseniz, o da kendini gündemde tutmak için yarısı yalan, yarısı yanlış ama tamamı da cehalet ürünü hezeyanlarla bize sataşarak gündemde kalmaya çalışıyor. Onun derdi de CHP içinde giderek artan ve bir tarafını da kendisinin oluşturduğu kavgayı gözlerden saklayarak, sessiz, sedasız yeniden genel başkanlık koltuğuna geri dönmek.
Farkı görüyorsunuz değil mi? Biz hangi mücadeleleri veriyoruz, nelerle uğraşıyoruz, onlar hangi hırsların, hangi küçük oyunların hesabı içinde? Ziya Paşa ne güzel söylemiş. 'Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.' Varsın onlar kendi kısır siyasetlerinin, kavgalarının içinde boğulup gitsinler. Biz eser ve hizmet siyasetiyle ülkemizi büyütmeye, devletimizi güçlendirmeye, milletimizi gururlandırmaya devam edeceğiz."
(Sürecek)